(EM)PATY’I ANLAMAK MI, GAMI ÇEKMEK Mİ

Atanur Pala

ADİL BİR EKONOMİ VE TOPLUMSAL BARIŞ İÇİN(EM)PATY’I ANLAMAK MI, GAMI ÇEKMEK Mİ

Komşun hakkında hüküm

Vermeden  önce,  iki ay

onun ayakkabıları ile yürü

Kızılderili atasözü

 Ekonomi söz konusu olduğunda aklımıza neden hep rakamlar ve grafikler gelir? Çoğu zaman canımızı da sıkan rakamlar ve grafikler elbette ki konomik  eylemlerin sadece sonuçlarıdır. Nasıl tarih sadece kronolojiden ve kahramanlardan ibaret değilse, ekonomi de sadece sayılardan ibaret değildir ve insanların edimi bir ekonomik sonuç doğururken ekonomi de insan denen varlığı etkiler ve dönüştürür. Ancak tarihin hiçbir diliminde insandaki dönüşüm bugünkü kadar yıkıcı olmamıştı. Dini ve öğretilerini yaşamın kıyısında bırakan insan, bugün kutsalın kitabını kendisi yazmaya çalışıyor. Söz konusu değişim ve dönüşüm sürecinin son dönemde ortaya çıkardığı ve sektörleştirdiği kişisel gelişim ve Empati meselesi üzerinde durmak istiyoruz; Her insanın mutlaka geliştirilmesi gereken yönleri vardır varsayımından hareket eden kişisel gelişim uzmanları, tersinden okunacak olursa her ne kadar ‘’eh biraz da gelişmemiş varlıklarsınız ve sizleri biraz geliştireceğiz’’ mesajını verseler de, biz yine de insanların gelişime ihtiyaçları olduğu kanısındayız. Gelişime ihtiyacımız var, zira ne çekiyorsak ne kavgalar ediyorsak hep birbirimizi anlayamamaktan kaynaklanıyor. Bu nedenledir ki, birbirimizi anlayıp, gereğini de yapmak hususundaki kutsal görevimiz bireysel ve toplumsal barışımız ve ekonomimiz açısından hayati önem taşımakta. Anlamak hususunda kişisel gelişimin sihirli formülü malumunuz Empati; Paty duygu, his anlamına geliyor (yunanca).  Kavramı ilk kullanan Carl Rogers’a göre Empati, birinsanın kendisini karşısındakinin yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini anlayabilmesidir. Farklı tanımlar söz konusu, ancak neticede anlam

itibarı ile hepsi de yukarıdaki tanımla aynı noktaya varıyor diyebiliriz. Kişisel gelişim uzmanlarının ortak kanaati empatinin gerçekleşebilmesi için üç şartın

 

bir araya gelmesi noktasında;

1-Muhatabı anlayabilmek için hayata bakış açısı analiz edilmeli ve hayata onun gözlükleri ile bakılabilmeli

2-Analiz yaparken hem düşünceleri hem de duyguları anlaşılmalı,

3-Duygu ve düşünceleri iyice çözümlendikten sonra bu durum muhataba iletilmeli. Zira muhatap anlaşıldığının farkında değilse empati sağlanmış sayılmaz. Bu noktaya kadar  her şey mükemmel. Muhatabımızı anladık.  Artık sorununun net bir şekilde farkındayız. Peki bundan sonra ne yapacağız? Sorun da zaten bu noktada başlıyor. Empatik düşünme biçiminin bundan sonrası için bir önerisi yok. Bu noktaya kadar son derece öğretici olan empatik düşünme modeli bu aşamadan sonra adeta eylemsizleşiyor. Empatik düşünme modelinin şu soruya cevap vermesi gerekiyor; Empatiyi kendimiz için mi yapıyoruz, yoksa muhatabımızın sorununa çare bulmak için mi? Çare bulma çabası yüreğinde feda duygusu bulunan insanların işidir ve feda edebilmek için de ego’yu yenebilmek gerekir. İslam’ın bizlere sunduğu başarılı insan modeli, kendi içinden başlayıp,  Allah’a uzanan bir yolda yürürken nefsini kul eden Eşref-i Mahlukat modelidir. Eşref-i

Mahlukat sadece anlamakla yetinmez, diğerinin gamını da çeker. Eşref-i Mahlukat, ‘’Onlar sıkıntı içinde de olsalar, kardeşlerini kendi nefslerine tercih ederler.(Haşr  9)’’ Kutlu emri gereğince muhatabını önce anlar, sonra onu kendi nefsine tercih eder. Kendi için istediğini kardeşi için de istemedikçe imanının tam olamayacağını bilir. İfade ettiğimiz gibi, gelişime ihtiyacımız var ve hatta bir model eşliğinde eğitime de ihtiyacımız var.  Anlamanın ardından eylemsizleşen empati adeta en heyacanlı sahnesinde yarıda kesilen bir film gibi. Bu filmi yeniden çekmeli, ama  en başından,  sonunda feda ve  diğer gamlık olan yeni bir senaryo yazmak kaydı ile. Bütün bu yazdıklarımızın ekonomi ile ilgisi ne diye sorabilirsiniz; Empatiye muhtaç ve üretme eylemi sekteye uğramış birini sadece anlayarak tekrar üretken hale getiremeyiz. Önce anlamalı, sonra çektiği gamı paylaşmalıyız ki, toplumsal barış ve ekonomik devinim  adil bir şekilde devam edebilsin.