Türkiye,Resmen İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI dönem BAŞKAN’ı. Türkiye,Ümmetin ve milletin gözbebeği,kapkaranlık bir gökyüzünün güneşi bile kıskandıracak derecede parlayan yıldızı. Saraybosna’nın,Kahire’nin,Şam’ın,Gazze’nin,Karabağ’ın,Kudüs’ün,Mekke’nin,İstanbul’un meşalesi. Ve bu yıldıza,bu meşaleye ilham veren Türk-Kürt kardeşliği,BİZim kardeşliğimiz… Diyarbekir Konya dostluğu;Hakkari Nevşehir samimiyeti;Edirne-Kars muhabbeti. Ve bu muhabbetin,samimiyetin kardeşliğin tezahürü,bereketi…
Diyarbekir’i gördük haftasonu. Daha sokaklarında barut koktuğu söylenen Diyarbekir halkının ResulALLAH sevgisiyle meydanlara sığmadığına şahit olduk. Birkaç ay önce de aynı Diyarbekir halkının malum olaylardan dolayı vatanlarını terk ederken 65’lik dedelerin yanlarında sadece Kuran-ı Kerim ve birkaç eşyası olduğunu gördük. Ayrıca boyunlarına haç takanların göğüslerinde Kuran-ı Kerim taşıyanlara olan sevgisine,muhabbetine ve onları temsil ettiğine hiç inanmadık zaten. Tıpkı, Kendi ülkesinin Başbakanına Strazburg’ta İngilizce soru soranların samimiyetine inanmadığımız gibi.
Neyse,gelelim biz konumuza. Haftasonundaki o fotoğrafları,videoları gördükçe kardeşliğimize olan inancımız daha da arttı. Hendeklere karşı direnen halkın boynu RasulALLAH’a karşı inceydi. O videoları gördükçe Diyarbekir nezdinde Tüm Müslüman Kürt halkını daha bi sevdik. Biz bunları düşünürken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Baba biz laz mıyız yoksa Türk müyüz?” sorusuna rahmetli dedesinin “Elhamdülillah Müslümanım de geç” cevabını aldığını öğrendik. Aslında benim anlatmaya çalıştığım da Erdoğan’ın söylediği de şuydu:
Bütün her şeyi bir kenara bırakırsak bile en baştan bizim dinimiz ortak. Aynı peygamberi aynı şekilde seviyoruz,aynı namazları aynı camilerde kılıyoruz. Yani kardeşlik dostluk,muhabbet için “İslâm” ortak paydasında, Peygamber sevgisinde buluşmalıyız. Buluşanlardan ve buluşturmak isteyenlerden Rahman Razı olsun.
Bir defasında bir Kürt Kardeşim BİZe ithafen şöyle demişti: “Uğruna Canlarımızı Verebileceğimiz Türk Kardeşlerimiz var BİZim!” Ve BİZ de haykırmıştık tıpkı haftasonu Diyarbekir’in hâlini gördükten sonra haykırdığımız gibi: “Uğruna Canlarımızı Verebileceğimiz onlara boyun eğmeyen Müslüman Kürt Kardeşlerimiz var BİZim…”
Ve bir kez daha hatırladık. –BİZ zaten BİZiz bunda bir sıkıntı yok zaten- Araya özellikle fitne tohumu serpmek isteyenlere rağmen kardeşliğimizi, her şeyden önce Ümmet kardeşliğimizi,İslam ortak noktamızı. Türkiye’nin yıldızı ve meşalesinin adeta kaynağı ve bereketi olan kardeşliğimizi.
“Bu Kürtlere güvenilmez, onlarla yol yürünmez” diyen bir kısım Türklerin ve “Bu Türklere güvenilmez onlarla yol yürünmez” diyen bir takım Kürtlerin saçmalamalarına aldırmadan kardeşlik ve birlik şuuruyla ayrıca BİZ olma olgusuyla yola devam. Evet, “Uğruna Canlarımızı Vereceğimiz Onlara Baş Eğmeyen Müslüman Kürt Kardeşlerimiz Var BİZim!”
Evet,Hâlâ…