2016 Avrupa Şampiyonası elemeleri İzlanda-Türkiye maçında kelimenin tam anlamıyla hayal kırıklığına uğradık. Maç öncesi güzel hayaller kurarken hakemin ilk düdüğü ile beklentileri tamamı ile karşılayamayan bir milli takım izledik. Neredeyse hiç pas yapamayan milli takım ne merkezden hücum edebildi ne de kanatlardan yüklenebildi. Takımın geneli vasatın altında bir oyun sergilerken liderlik vasfı taşıyan futbolculardan hiç biri sorumluluk almadı.
Kâğıt üzerinde gayet üstün olan kadromuz İzlanda karşısında oynanan futbolu seyretti. Özellikle Fatih Hoca’nın takımı çalıştırdığı dönemlerde büyük başarılar yaşatan milli takım ruhundan eser yoktu.
Maçta öne çıkan futbolcumuz olmadığı için beklenenin altında kalan futbolcuları incelemek gerekirse öncelikle Onur’dan başlamak gerekir. Onur elbette kalitesi tartışılmaz bir kaleci fakat yediğimiz ikinci golde yaptığı hata Onur’un kalitesine yakışmadı. Fenerbahçe’de geçen sezon ortaya koyduğu futbolla bütün otoritelerin beğenisini toplayan ve bu performansı bu senede sergileyen Caner oyunun büyük bölümünde sol kanadı kullanmadı. İsabetli ortaları ile bilinen Caner’den böyle bir orta izleyemedik. Gökhan Gönül biraz kıpırdanmaya çalışsa da kendi performansının altında kaldı. Takımın lider oyuncularından olan Emre Belözoğlu kadroda ismi yazmasına rağmen sahada görünmedi. Selçuk’un araya oynaması, ayağa pasları diğer arkadaşlarını yönlendiren özellikleri bu maç için alınmış gibiydi. Atletico Madrid’deki performansı ile Türkiye’yi gururla temsil eden takımın asıl lideri Arda ise saman alevi gibiydi, birkaç pozisyonda parladı ve söndü hiçbir sorumluluk almadı. İlerde bir türlü istediği pozisyonları bulamayan Burak altı pasta yakaladığı pozisyonu cömertçe harcayarak skoru eşitleyemedi.
Milli takımız karşısında akıllıca oynayan İzlanda ise maçtan haklı bir galibiyetle ayrıldı.