Şimdi piyasada en fazla duyduğumuz konulardan birisi ne yazık ki paranın olmaması oluyor…
Ne yazık ki ödemeler biraz gecikiyor…
Para da çok önemli, bir birine bütün piyasa bağlı, sanmayın ki Organize Sanayi Bölgesi Konya’dan uzak, sanmayın ki Büsan Konya’dan uzak, sanmayın ki Aykent Konya’dan uzak…
Buralardaki para sıkıntısı hemen Zaferde hissedilir…
Kule Site’de hissedilir, Kent Plazada hissedilir…
Hep şöyle düşünürüm, aman sanayicimiz bol para kazansın, çokça iş yapsınlar, çok personel çalıştırsınlar…
Sanayimizin, işadamımızın, tüccarımızın, çiftçimizin kazancı ne kadar çok olursa o kadar ülkemiz büyür, insanımız zenginleşir, şehrimiz büyür…
Son günlerde ülkemize uygulanan büyük ihanet ve fitne operasyonunun piyasayı direk ilgilendiren etkileri oluyor…
Yok, rantçılar, bankacılar bu süreçten yenilerek çıkanların arasında yer almıyor, Doğan, Koç her halükarda kazanıyor, dolar düşüyor kazanıyorlar, dolar yükselirken kazanıyor, faiz yükseliyor kazanıyorlar, üretim artıyor onlar yine kazanıyor…
Cemaatte tabi akıllı, nerede para var, nerede ballı kaymak var iyi bilir, Anadolu’nun garibanlarını ne yapsınlar, zengin ağalarla iş tuttular ve öylece de işi yürüteceklerini,
ABD’deki neoconlarla, siyonistlerle, Hürriyet’le, Koçla bu işi bitireceklerini, hükümeti yok edeceklerini, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan kurtularak büyük oyunlarını sürdürebilecekleri zemini bulacaklarını düşünüyorlar.
Okullarından çocuklarını almak isteyenlere, gazetelerini kapattırmak isteyenlere, bankalarından paralarını çekmek isteyenlere tehdit yollu, “bak yanlış yerde yer alıyorsun, yıkıntının altında kalacaksın, biz kazanacağız, hükümet kaybedecek” diyorlarmış…
Hem çıkıp televizyonda masum rolü oynuyorlar, sanki hükümet onlara zulüm yapıyormuş gibi gösteriyorlar, hem de her türlü taklayı atıp, yıkılmadık ayaktayız, mesajlarıyla, Hürriyetle, Tarafla, Koçla, siyonistlerle, emperyalistlerle, neoconlarla ülkemize operasyon yapmaya devam ediyorlar…
Kılıçdaroğlu ile aynı yerden taktik aldıkları belli, mantık aynı, çizgi aynı, yol aynı, adamlar direk ülkemize kast ediyorlar ve hem masum rolü yapıyorlar hem de en acımasızca oyunlarına devam ediyorlar…
Bakan hakkında fezleke hazırlıyorlar ve bu fezlekeden ilk önce Hürriyet Gazetesinin, Zaman Gazetesinin, CHP’nin haberi oluyor, toptan saldırıyorlar…
“SGK’nın hurdaları ne oldu?” diye soran gazeteye Zaman Gazetesi aymazca yanıt veriyor.
Bu millete acımıyorlar ne yazık ki ve tabi doğal olarak da bu ekonomide bazı sıkıntıları getiriyor…
En büyük sıkıntı durgunluk tehlikesidir…
Durgunluktan kurtulmanın yolları var, bir kere alışkanlıklarımızdan kurtulacağız, lüksü bırakacağız…
Bu vatanı kaybedebilirsiniz, bu toprakları kaybedebilirsiniz, ailelerinizi, çoluğunuzu çocuğunuzu kaybedebilirsiniz…
Rabbim bu dünyayla ya da ahretle ilgili kimseye bir garanti vermiyor, yaşamımızı, lüksümüzü, tatlı hayatımızı sürdürme garantimiz yok, elinizde her şey gidebilir…
Eğer aklımızı başımıza almazsak gelecek günler inanınız hiç iyi şeyler getirmeyecek…
Arabaları değiştirin zengin ağabeyler, daha az yakıt yakan arabalar alın…
Evinizde tasarrufa gidin, lüks evlerde oturma merakından vazgeçin, giderlerinizi azaltın…
Personelinizden, ödeyeceğiniz borçlardan değil israfınızdan kesinti yapın…
Lüks giyim, kuşam, ev eşyaları, pahalı cep telefonları, yüksek faturalı giderler bu milletin canına okuyacak…
Zaten çok fazla düşman var, bir de kendi kendimize düşman olamayalım…
Hanımlar, çocuklar yokluğunda olabileceğini bilmiyor şimdilerde ama hayat hep tatlı bir dünya sunmuyor bizlere…
Başbakanımızın bu ülke için yaptığı mücadelenin binde birini de bizler yapalım…
Yarın elimizden kaçırdığımızda bugünleri çok ararız…
Bizden söylemesi, lüks ve israf, taklitçi yaşam, bozuk zihniyetli yaşam bu milletin en büyük düşmanıdır ve bir gün bir bakarız, her şey rüzgâr gibi geçmiş…
Lakin bilginiz olsun giden hiçbir şeyi getirmeye biz ölümlülerin gücü yetmiyor…