Geçtiğimiz hafta Konya’da ekmeğe yine zam geldi. İnanın Konya’daki ekmek zammıyla ilgili yazmaktan ben sıkıldım, ama fırıncılarımız sağ olsun zam yapmaktan bıkmadılar. Benim asıl canımı sıkan ise Konya Fırıncılar Odası’nın üslubu. İhtiyaç halinde elbette zam yapılabilir ama bu zammın gerekçesi vatandaşla adeta dalga geçer, hatta keyif bağışlıyormuş gibi açıklanınca başka şeyler söylemek istiyoruz ama ya sabır deyip kendimizi tutmaya çalışıyoruz…
Yılbaşından beri ekmeğe yapılan zam yüzde 40’ı geçti, neredeyse yüzde 50’li oldu. Fırıncılara bakacak olursak ekmeğin fiyatı aynıyken gramajının yüzde 20 düşürülmesi zam değil. Son dönemde her şeye elbette zam geliyor ama ekmeğe 11 ayda yüzde 40 zam gelmesi normal değil. Konya’da ekmeğin ne anlama geldiğini en iyi fırıncılar bilir ama onlar da esnaflığı bırakıp, tüccarlığa başlayalı çok oldu. Adamlara bu kadar zam yetmedi şimdiden yeni yılın zammını belirlediler. Hedef 1 lira 75 kuruş, ne diyelim gözleri doysun.
Fırıncılar odasının üslubu her zaman olduğu gibi yine vatandaşla dalga geçer bir tonda. Aslında asıl yapılması gereken zam 1 lira 75 kuruşmuş da oda yetkilileri lütfetmişler 1 lira 40 kuruş olmuş. Halimize şükretmeliyiz. 1 lira 40 kuruş fiyat ayarlaması anlamına geliyormuş eğer zam denecekse bunun 1 lira 75 kuruş olması lazımmış. Oda başkanı bir müjde daha veriyor, 2020 yılında bir daha zam yapılmayacakmış. 23 Kasımda açıklama yapılıyor yılın bitmesine neredeyse bir ay kalmış ondan sonra vatandaşla dalga geçiyorlar deyince bir de kızıyorlar.
Şunu deseler anlarım “Kardeşim virüs nedeniyle ekonomide belirsizlik olunca millet altından, dolardan, ikinci el ev ve arabadan dünya para kazandı, biz de para kazanmak istiyoruz. Ekmekten kazandığımız para arzuladığımız hayatı yaşamaya yetmiyor.” Fakat bunun yerine hâlâ ekmeğe yaptıkları zamma israf kılıfını uydurmaya çalışıyorlar. Neymiş ekmek 1 lira 75 kuruş olursa israf azalırmış. En iyisi iki yaşında çocuğa anlatır gibi tane tane anlatmak. Konya’da ekmeği en çok alt gelir grubu tüketiyor. Onlar bırakın ekmeği israf etmeyi yarının ekmeğini nasıl kazanırımın derdindeler. Tuzu kurular için ekmek iki lira olsa ne olur. Onlar zaten sizin ürettiğiniz beyaz ekmeği bile beğenip almıyorlar. Marketlerden markalı paketlenmiş bilmem kaç çeşit ekmekten birini seçip alıyorlar. Yani sizin müşteriniz israfla işi olmayan garibanlar.
Madem gerçekten israf gibi bir derdiniz var yapmanız gereken şey çok basit. 100 gramlık küçük ekmekler üretip fiyatını da 70 kuruş yaparsınız olur biter. O zaman herkes ihtiyacı kadar ekmek alır, israfta olmaz. Tabi siz ekmek üretmekten sıkılmışsınız, bir de böyle küçük ekmek falan ekstra zaman kaybı. Fırıncılar odasının açıklaması elbette bütün fırıncıları bağlamıyordur. Fakat bu mesleği yapmak istemeyen, gerçekten kâr edemediğini düşünen işi bıraksın, mutlaka yerine geçen bulunur. Her ne kadar aynı fiyattan da olsa belediyelerimiz ekmek üretiyorlar. Üretim kapasitesini biraz artırırlarsa piyasada denge sağlanır. İşi bırakan fırıncılarımız da galericilik, emlakçılık başta olmak üzere daha kolay ve fazla para kazanılacak sektörlere yönelebilirler.
Lafa geldiğinde Konya buğday ambarı ama fırıncılarımıza 1 lira 40 kuruş bile yetmiyor. Ankara’da ise ekmek 1 lira 50 kuruş. Lakin belediyenin ürettiği halk ekmek 1 lira. Demek ki istenirse olabiliyormuş. Vatandaşın yapması gereken şey basit. Evinde kendi ekmeğini üretip fırıncılara ders vermek. Şebit veya evdeki küçük fırınlarda tandır ekmeği tarzında yapılabilir. Salgının ilk döneminde olduğu gibi istenirse rahatlıkla yapılır. Emin olun hem fiyatı uygun hem de daha kaliteli olur. Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay ekmek konusunda kısa zamanda bir müjde vereceğini söyledi. İnşallah vatandaşı fırıncıların kibrinden kurtaracak bir müjde olur.
Kendimize iğne batırmadan da olmaz. Yerel basının neredeyse tamamı ekmeğe zam haberini odanın istediği tarzda zam bile demeden basın bültenini kopyalayıp verdi. Bizim öncelikli derdimiz vatandaşın hakkını savunmak olmalı, eleştirel yaklaşmalıyız. Meydanı boş bulurlarsa 2021’in sonunda ekmek iki lira olur(!)