EĞİTİME HAZIR MIYIZ?

Hasan Mutluoğlu

Bugün ders zili çaldı. İlkokul, ortaokul ve liseler ders başı yaptı/yapacak. Hayırlı çalışmaların başarışlı olması dileğimizdir.

Okullarımız yeni dönem için her türlü hazırlıklarını tamamlamaya gayret ettiler. Öğrencilerin istifadesine sunulacak sınıf ve ortak kullanım alanları hazır hale getirildi.

Anne/babalar, öğrencilerin eğitim/öğretim için gerekli ihtiyaçlarını karşılamak için alış/verişlerini tamamlamaya çalıştılar.

Okul ihtiyaçlarını karşılayacak olan ticaret merkezleri, talepleri karşılamak üzere hazırlıklarını çok önceden yapmışlardı. Müşteri memnuniyetini sağlama gayreti ile talepleri karşılamaya çalıştılar/çalışıyorlar.

Öğretmenler, yapacakları çalışmaların planlamasını tamamladılar. Öğrencileri ile sınıflarında buluştular. Bilgi ve tecrübelerini, öğrencilere kazandırma çalışmalarına başladılar.

Öğrenciler, yeni umut ve heyecanla okullarına başladılar. Yeni çevre, yeni arkadaş, yeni okul ve yeni öğretmenlerle tanışmaya başladılar. Hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladılar. Sağlıklı, huzurlu bir eğitim/öğretim yılı geçirmenin dileği onlar için de önemli bir istek olduğunu düşünüyorum.

Ülkemizin her zamankiden fazla, yetişmiş insanlara ihtiyacı var. Devlet, istihdam ve hizmet alanlarının ihtiyacını karşılayabilecek elemanı planlayıp hazırlamak zorundadır. Bu işlevin ihmal edilmesi asla düşünülemez.

Eğitim alanı, en önde gelen ve düşünülmesi gereken alandır. Devletin varlık ve bekası, eğitim/öğretimin önemine, istikrarına bağlıdır.

Bizim en büyük problemimiz, eğitim/öğretim politikamızın netleşmemesidir. Cumhuriyet kurulalı beri, sistem yaz/boz tahtasına döndü. Günümüzde de hala net bir sisteme kavuşamadık.

Biz , temeli olmayan, tarihi güdük kalan bir millet değiliz. Şanlı geçmişimiz dokuyan, toplumu, devleti kurduran sağlıklı sistemin temelleri ve ölçüleri mutlaka vardır. Var olduğunda şüphemiz yoktur.

Her zaman bu konu ile ilgili kafa yoranlar var/vardı. Kendimize has eğitim modelini, hala neden gerçekleştiremedik/gerçekleştiremiyoruz.

Kendimi örnek alarak, yetiştirildiğim eğitim sistemi iki defa değiştirildi. Eğitim görevlisi olarak üç defa eğitim sisteminde değişiklikler oldu. Günümüzde de eğitim alanı değişiklikleri var.

Eğitimde birliği sağlayalım derken, kuşaklar arasında, sistem sayesinde oldukça farklı anlayışlar var. Babamla anlaşamadım. Çocuğumla anlaşamıyorum. Torunumu hiç anlayamayacağım.

Yakın kuşakların oluşturacağı böyle bir toplum, nasıl birlikte organize olup yaşayacaklar? Hangi ortak ideal ve menfaatte buluşup, bir birlik oluşturacaklar?

Günümüzde sınav sistemi, müfredat, okul kıyafeti gibi konular, hala sisli ve bulanık. Eğitim paydaşları, birbirine dertlerini anlatmada güçlük çekiyor.

Çocuklarımıza, yüksek eğitim kalitesi sunmak, ülkemizin geleceğini aydınlatıcı bilgilerle donatmak zorundayız. Devlet bunun için bütün imkanlarını kullandırmalı.

En önemlisi de; buyurgan bir tavırla değil, eğitim/öğretimin paydaşlarını da işin içine katarak planlamayı ortaklaşa yapmalı.

Okul, aile, çevre, öğretmen işbirliği önemi herkesçe bilinmekte. Aktif hale getirilmesinde sorunlar yaşanıyor. İşbirliğini güçlendirmenin yolu mutlaka bulunmalıdır.

Biz, her türlü zorluğa çözüm üretebilen toplum olarak, eğitim/öğretim çalışmalarına hazır hale geldik. Bize şimdilik, başarı için iyi dilek ve dua dileyelim.