Geçtiğimiz hafta, Ticaret Odası toplantı salonunda, 68. Meslek Komitesi Özel Okullar Komisyonunun düzenlediği bir toplantıya katıldım.
Toplantının konusu; “Özel okulların karşılaştığı sorunlara çözüm önerileri” idi.
Toplantıya, Konya’da bulunan özel okul ve dershanelerinin kurucu temsilcileri ile, idarecileri katıldı.
“Eğitim, Kültürel ve Sportif Faaliyetler” 68.Meslek Komitesinin “Özel Okullar Komisyonu” tarafından önceden yapılan çalışmaların özeti önümüze kondu.
Özel Okulların içinde bulunduğu sorunlara değinilmeye, çözüm önerileri sunulmaya çalışılmış.
Yazılı olanları hızlı bir şekilde okudum. Toplantıya katıldığıma ve özel okulda çalıştığıma göre, nasıl bir katkı yapabilirim diye düşünmeye başladım.
Toplantıda Milli Eğitim Bakanlığından bir yetkilinin ve Konya İl Milli Eğitim Müdürünün katılması, çalışmaların muhatabına doğrudan iletilmesi anlamı taşıdığından sevindirici bir durum oldu.
Konuşmalarda değinilen konu ve çözüm ile alakalı öneriler dikkate alınıp, bakanlık bünyesinde çözüme kavuşturulması durumunda, özel okullar bir nefes alma durumunda olacaklar.
Eğitim gerçeğinde, özel okulların öneminin fark edilmesi çok önemli bir gelişme olarak görülmeli.
Ülkemizin en önemli sorunu, eğitim ve eğitimde karşılaşılan sorunlardır. Bu sorunların çözümünü sadece devletten beklemek doğru değil.
Ekonomide, sosyal olayların çözümünde, devletin yanında olan sivil oluşumların, teşebbüslerin olduğu gibi, eğitim yükünün paylaşımında da özel teşebbüslerin olması kaçınılmaz bir gerçektir.
Dünyadaki gelişmiş devletler, hatta bizden ekonomik bakımından geri olan birçok dünya devletleri bu gerçeğin farkında olmuşlar, özel eğitim çalışmalarının önünü açmışlar.
Üçüncü dünya ülkelerine bakıldığında, özel okul oranları daha çok sömürge mantığında işlediği görülüyor.
Bizi ilgilendiren tarafı, devletin özel okullara bakışı ve işleyiş biçimi. Sömürge mantığında özel okul işletmeciliğini asla kabul edilemez.
Beş yıl önce Almanya ziyaretimde, özel okul incelemesinde bulunmuştum. Edindiğim izlenimleri ve bilgileri paylaşmak için özel bir yazı yazmak gerekir.
Alman Eğitim Bakanlığı özel okul çalışmalarına, kendi yükünü hafifletme, hizmet satın alma mantığı ile değerlendiriyor ve sistemini ona göre ayarlıyor.
Binanızı buluyorsunuz, kiralıyorsunuz, öğretmeninizi seçip görevlendiriyorsunuz, eğitime başlıyorsunuz. Bakanlık kiranızı, öğretmen maaşlarının karşılanmasını finanse etmenize yardımcı oluyor.
Okul işletme ve idarenizde bağımsız oluyorsunuz. Ancak, bakanlığın atadığı bir yetkili idareci de idarenin içinde yer alıyor.
Çalışmaların denetimi, Eğitim Bakanlığının yetkisinde. Denetimler olumsuz olduğu taktirde, yaptırım uygulanmakta.
Bizim yaptığımız Özel Okul Çalışmalarında, devletin hiçbir yardımı olmadığı gibi, mali açıdan bakıldığında, resmi görevlilere uygulanan devlet vergi payının nerede ise üç katına yakın bir miktarda devlete ödemek durumundayız.
Sözü uzatmadan, Özel Okullar ne yapıyor kısaca ona bakalım:
-Ülkenin Eğitimine katkıda bulunuyor,
-İstihdam sahası açarak ekonominin yükünde pay sahibi oluyor,
-Güvenilir ve kontrollü eğitim sahaları açıyor,
-Eğitim faaliyetlerinde rekabete yol açıyor,
-Değerlerimizi kavrayan bir neslin yetişmesini sağlamaya çalışıyor…
Özel okul çalışanı olarak, sonuçta şunu söylemek istiyorum. Özel okul faaliyetlerinin devamı ve eğitimdeki oran payının yükselebilmesi için, bakanlığımızın ve devletimizin gerekli desteği mutlaka olmalı.
Milli Eğitim Bakanlığı; Özel okullardan “Hizmet satın alma” mantığı ile faydalanabilirse çok daha iyi bir sonuca doğru gidilebileceği kanaatindeyim.
Bu nasıl olacak? Kısaca; özel hastane işletmeciliğine bakıldığında daha iyi anlaşılabilir.