Anayasa hukuku profesörü ve CHP'nin anayasa uzlaşma Komisyonu üyesi Prof. B. Süheyl Batum, "halk istiyor diye düzen değişmez" diyerek bir kez daha bu ülkenin gerçek(!) hukukçularını kendisine hayran bırakmayı başardı.
Şöyle adam gibi bir darbe yapılmadan, darağaçları kurulmadan, asalım mı besleyelim mi polemiğine girmeksizin bir sağdan bir soldan adam asmadan, dahası yağlı urganda bir başbakan, efendime söyleyeyim bir iki bakan falan sallandırılmadan yapılan anayasadan hayır gelmez. Zaten böyle anayasa yapmanın tadı tuzu da olmaz.
Postal sesi yok, haki renk giysili tayfa yok, höt-zöt yok, kemalizm zaten yok. Velhasıl halkın isteğinden başka hiçbir şey yok. Bir nevi perhiz gibi yani. İnsan alışık olmayınca bünye kaldırmıyor demek ki.
Neymiş efendim, halk istiyormuş. Halka bu kadar yüz verip de tepene çıkartırsan ister tabiî ki. Buyrun, şimdi de anayasa istiyorlarmış.
Kardeşim bunun halk ekmeği var, halk pazarı var, halk otobüsü var, halk bankası var, halk müziği var, halk kütüphanesi var, halk eğitimi var, halk sağlığı var, sonra ne bileyim efendim halk partisi var.
Neyine yetmiyormuş halkın bu kadarı. Bir de tutturmuş sivil anayasa istiyormuş. Bak sen!
Kusura bakmayın ama halk istiyor diye düzen(ler) değişmez.
BİZİM KÖYE UĞRAMAYIN
Anayasa yapma tartışmaları bizde bir nevi turnusol kâğıdı vazifesi görür. Anayasa dedin mi ak göz, kara göz ortaya çıkar. Herkes rengini belli ediverir.
Yeni anayasa girişimiyle Atatürk unutturulmaya çabalanarak Atatürksüz bir anayasa yapılmaya çalışıldığını ileri süren Tarık Akan, Ak Parti’nin tamamen ABD'nin istediğiyle, İslam mantığına dayalı bir anayasa çıkarma peşinde olduğunu söylemiş.
AK Parti’nin anayasayı referanduma götürecek sayıyı bulacağını zannetmiyormuş. “ Eğer Ak Parti yeterli sayıyı bulursa; Tarık Akan olarak herhalde sanatçı arkadaşlarımla beraber tüm ülkemde adım adım, köy köy, kasaba kasaba dolaşarak bağırırım. ‘Bu anayasaya oy vermeyin’ diye, sonuç ne olur bilmiyorum ” ifadelerini kullanmış.
Sanatçı arkadaşlarım dediği de Aziz Rutkay, Levent Kırca, Darbukatör Bayram, falandır herhalde. Bu ülkeye hiç bir hayrı dokunmamış bir yığın çakaralmaz eski tüfek solcu. Keller yağırlar misali.
Zannımca köy köy dolaşmalarına da gerek yoktur. Zahmet buyurmasınlar.
Şöyle bir sahil turu yapsalar, İzmir’de gece denize karşı balıkla eşliğinde iki kadeh rakı yuvarlasalar yeter. Sabah ayılınca da Atatürk kültür merkezinde laiklik elden gidiyor yaygarası yapılırsa kafi gelir.
Ardından hep birlikte ayağa fırlayıp, şevkle onuncu yıl marşı söylendimi tamamdır bu iş. Kaçarı yok.
Bu dediklerimi hafiyen uygulasınlar, ondan sonra zannetmem ki artık referandumda evet oyu verecek bir Allah’ın kulu çıksın.
Son olarak;
Bu artiz ağabeylerimizden çok küçük bir istirhamım daha olacak. Mümkünse bizim köye uğramayın. Rica edeceğim. Zira artık biz o eski filmleri izlemiyoruz da.