Konyaspor ligin 8.haftasında Eyüpspor’u ağırladı. Maçtan önce hem kağıt üstünde hem de kadro kalitesi olarak bir adım önde görülen bir Eyüpspor vardı. Sadece bu değil bence Konyaspor’dan kat kat daha iyi futbol oynayan, coşkulu bir futbol oynayan Eyüpspor vardı. Bizim onları yenebilmemiz için farklı bir şeyler denememiz ve ilk yarıda bulacağımız gol veya goller çok önemliydi. Ancak Eyüpspor’un da nasıl bir futbol ortaya koyacağı merak konusuydu. Maçın ilk düdüğüyle birlikte Eyüpspor aslında kontrollü bir futbolu tercih etti diyebiliriz. Bence onlar da bizi görmek istedi. Ancak bizim görülecek bir yanımız yoktu. Çünkü haftalardır eleştirdiğimiz coşkulu futbolu, önde basan Konyaspor’u, baskılı futbolu veya tribünleri heyecanlandıracak bir oyunu yine sahada göremedik. İlk yarıda %25 topla oynayıp topu Eyüpspor’a bıraktık. Kaleye sadece 1 isabetli şutumuz vardı. Sadece Keyta’nın ve Kramer’in çabalarını görebildik.
İkinci yarıda oyuncu değişikliği bekledik ancak yine Ali Çamdalı geleneğini bozmayarak golü kalemizde görmeyi bekledi. Mesela sahada yoklara oynayan Oğulcan’ı neden ikinci yarının başında değiştirmedi kimse anlamadı. Keyta ve Melih’in ilk 11 de sahada çıkması ve Bazoer’i ön liberoda oynatması güzel düşünceydi ancak Melih ve Oğulcan bence yer değiştirmeliydi. Bizim esas sorunumuz aslında bunlar değil. Sahada olan oyuncular elbette önemli ancak sahada 70 dakika uyuyan futbolcular, kenarda 70 dakika sıkılan tribünler vardı. Taraftar buna rağmen yine desteğini verip görevini yaptı ancak yenilen gol sonrası da artık fiş adeta çekilmişti. Maratondan yükselen tepkiler belki erken ama haklı tepkilerdi. Çünkü artık herkes sahada futbol adına, oyun planı adına, organizasyon adına bir şeyler görmek istiyor. Eyüpspor’a bakıyoruz hiçbir topu rastgele oynamıyor, futbolcuların hepsi ayağa sabırlı pas yapıp boşluğu gördüğü andan itibaren ara pası yapıyor. Bizimkiler ise topu ya rakibe veriyor (kalecinin gereksiz degajlarıyla) ya da iki pas yapsa üçüncü pasta topu kaybediyor. Tam maç gitti Ali Çamdalı’ya veda mı ediliyor derken bir anda Bazoer’in harika pasıyla topu önünde bulan Yusuf’un golüyle maç 1-1 e geldi. Zaten ne olduysa bu dakikadan sonra oldu.
Ama böyle olmamalı. Konyaspor bunu yapmamalı. Konyaspor’un bir oyun felsefesi, artık ideal bir 11 i, rakiplere korku salan bir oyunu olmalı. Biz bunu kaybettik. Kötüye ve vasata alıştık. Bunu üzerimizden atmamız ve bu girdaptan çıkmamız lazım. Aksi taktirde geri dönüşü olmayan bir girdapa girebiliriz. Hani bu girdaptan bizi Ali Çamdalı çıkarabilir mi ben yine sanmıyorum. Çünkü o kafasında başka şeyler düşünüyor hep rakibe göre futbol oynatıyor. Sürekli korkak bir futbolla sahada oluyoruz. Ben 3 gol atıp 4 gol kalemizde görelim istemiyorum. Ancak ilk yarılarda da futbol izlemek istiyorum, geriye düşmeden de oyuncu değişikliği görmek istiyorum, topu ayağımıza alıyorsak o atağı sonlandırmamızı, topu rakibe veriyorsak da kontra atağı becerebilmemizi istiyorum. Bunlar futbolun olmazsa olmazları. E be mübarek hocam hadi geçen sezonu saymayalım koskoca bir hazırlık kampı ve 8 hafta geçmiş bunları takımda bi zahmet görelim. Gösteremiyorsan da ben yapamıyorum de ilerleyen senelerde daha da farklı bir Ali Çamdalı olarak bu göreve talip olurum de git biraz tecrübe kazan, deneme yanılmalarını, futbolun gerçeklerini öğren sonra Konyaspor’u çalıştır. Biz artık futbol görmek istiyoruz. Sahada coşkulu oynayan bir Konyaspor izlemek istiyoruz, mücadeleyi doruklarına kadar yaşayan oyuncular görmek istiyoruz, topu ısıran, hakem yanlış karar verdiğinde takım olarak hakeme yüklenen oyuncu grubunu sahada görmek istiyoruz. Bunları ne zaman göreceğiz ?
Şimdi sen diyeceksin ki hocam DÜZELECEĞİZ İNŞALLAH BE !
Ben de diyorum ki NE ZAMAN BABA LİG BİTİNCE Mİ ?