Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, RAMS Park'ta düzenlenen sponsorluk anlaşmasının ardından gündeme dair açıklamalarda bulundu. Göreve geldikleri dönemden önceki sezon sarı-kırmızılı takımın ligde istenen başarıyı sağlayamadığını aktaran başkan Dursun Özbek, "Devraldıktan sonra birinci sene şampiyon olduk. Başarılıysanız yanınızda sponsor desteği büyüyor. Geçtiğimiz seneki rakamlar ile bu seneki sponsorluk rakamları birbirinden çok farklı. Geçtiğimiz sene kimse, rakiplerimiz ve camiamız bu başarıyı beklemiyorlardı. Galatasaray son derece başarılı oldu ve şampiyon oldu. Şampiyonlukla beraber gelirlerimiz tarihteki en üst seviyeye ulaştı. 50 milyon Euro hedefimiz buna çok yaklaşık. Bunu da geçtiğimiz ifade ediliyor" diye konuştu.
"500 MİLYON EURO İLE BAŞLAYAN NAKLEN YAYIN BUGÜN 80 MİLYON DOLAR SEVİYESİNE İNDİ"
Bankalar Birliği anlaşmasıyla ilk 3 sene ödemesiz geçtiğini aktaran Özbek, “2022 haziran ayından itibaren, geçmişten gelen faiz ve ana para ödemeleri ödenmeye başlandı. Gelirleriniz bloke ediliyor. Galatasaray Spor Kulübü’nün bütün faaliyetlerini birçok branşı finanse edebilmek için hazırladığı bütçenin iki mislini ortaya koyması lazım. Geliriniz kulübü yönetmek için iki misli olması gerekiyor. Yarısı Bankalar Birliği’ne gittiğine göre diğer yarısıyla kulübü yönetmek zorundasınız. Bunu bilmeleri gerekiyor. Bankalar Birliği yüzde 50’sini alıyor. Daha önceki ve sonraki, borçlarınız vergilerinizi mahsus alıyor. Biz buna mecburduk. Naklen yayın gelirleri maalesef çok alt seviyede kaldı. 500 milyon Euro ile başlayan naklen yayın bugün 80 milyon Dolar seviyesine indi. Yeni yayın ihalesine gidiyoruz, orada da rakamlar çok yüksek değil. Faaliyet dışındaki gelirlere ihtiyacınız var. Başarılı olmak zorundasınız. Bu yetiyor mu? Yetmiyor. İhtiyacınız iki misliyle yönetmek zorundasınız. Faaliyet dışı anlaşmalara yöneliyorsunuz. Galatasaray bu konuda başarılar elde etmiştir. Gelecekteki yönetimlere fayda sağlayacak projelerle ilgili yakında da bunları paylaşacağız” ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU’NUN BU HEDEFLERE BİZİ GÖTÜRECEĞİ KANISINDA DEĞİLİZ"
Türk futbolunun başarılı olması için yeni bir yönetime ihtiyaç duyulduğunu aktaran Özbek, şunları kaydetti:
"Biz yeni seçilmiş bir federasyonun destelenmesi gerektiğini ifade ettik. Öyle bir dönemde kullandım ki bu ifadeyi federasyon yapmış olduğu uygulamalar neticesinde Kulüpler Birliği Vakfı üyelerinin çoğunluğu tarafından artık devam etmemesi gerektiği düşünüldüğü dönemde şans verilmesi gerektiğini düşünüp arkasında durduk. Gelişmeler olaylar öyle bir seviyeye geldi ki bize göre bu federasyonun bundan sonraki dönemde Türk sporuna fayda getiremeyeceği kararına ulaştık. Türk futbolunun başarılı olmasını istiyoruz çünkü hedeflerimiz var. Galatasaray’ın ve rakiplerin olduğu gibi Türk futbolunun da hedefleri vardır. Türkiye Futbol Federasyonu’nun bu hedeflere bizi götüreceği kanısında değiliz. Yapılması gereken taze kuvvet, yenilenme ve yeniden yapılanma. Türk sporuna daha kıymetli hizmet verecek yönetimin gelmesi. Bunun da arkasındayız.”
"VAR‘I YÖNETEN KİŞİLER KONUSUNDA SORU İŞARETLERİ VAR"
VAR ile ilgili tartışmaları engellemek gerektiğini aktaran Dursun Özbek, “Gerçekten VAR sisteminin gelmesiyle beraber bazı tartışmaları bitirmesi hedefleniyordu. Bunda büyük ölçüde muvaffak olmuş mudur ? Olmuştur. Bazı uygulamalar, VAR‘ı yöneten kişiler konusunda soru işaretleri var. Hiçbir maç yok ki büyük takımların maçlarından bahsetmiyorum. Diğer kulüplerin maçlarında büyük hatalar olduğu kanaatindeyim. Kişisel bazı davranış biçimleri çerçevesinde VAR’ın faydasını da ortadan kaldırdığını düşünüyorum. Çünkü bu tartışmalar öyle bir seviyeye geldi ki hiçbir kulüp memnun değil. Ne uygulamadan ne hakem tayininden memnun değil. Tartışmaların büyük boyuta gelmesini engellemek gerek” şeklinde konuştu.
"BU SORUNUN MUHATABININ FEDERASYON YETKİLİLERİ"
Şanlıurfa 11 Nisan Stadyumu’nda oynanacak Süper Kupa maçında yarı otomatik ofsayt sisteminin olmayacağına dair iddialara da yanıt veren Özbek, “Urfa’daki sahanın ofsayt sitemine uygun olmadığı gündemde. Federasyonun seçimidir. Federasyon bunu görmedi mi, düşünmedi mi bilemiyorum. Bu sorunun muhatabının federasyon yetkilileri olması gerek. Bize nerede oynayın derlerse orada oynayacağız” dedi.
"DURSUN ÖZBEK BAŞKANLIĞINDA YÖNETİME İHTİYAÇ DUYULURSA HİÇBİR ZAMAN GÖREVDEN KAÇAMAM"
Galatasaray’ın sadece yönetimlerinde değil bir Galatasaraylı olarak her konumunda, lisesinde üniversitesinde talep edildiğinde görev aldığını ifade eden Özbek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dursun Özbek başkanlığında yönetime ihtiyaç duyulursa hiçbir zaman görevden kaçamam. Seçime giderken çok önemli bir dönemden geçiyoruz. Şampiyonluk yarışı kafa kafaya gidiyor. Hedefimiz şampiyon olmak. 5’inci yıldızı bir an evvel takmak istiyoruz. Bu çerçevede 2-3 aylık dönemde seçim polemikleriyle yarıştan etkilenmek istemiyoruz. Bu kaçamak bir yanıt değil. Yönetim kurulu arkadaşlarımın, herkesin biz mermer gibi bir arada sağlam durarak bu sezonu götürmek zorundayız. Seçimin konuşulacağı tarih vardır. O tarih gelince görüşlerimizi ortaya koyarız. Bir yarışın içindeyiz. Bu yarıştan etkilenmememiz gerek. Kenetlenmenin yönetim kurulunda değil tüm camiada olması bizi başarıya götürecektir. İzliyorsanız Galatasaray Spor Kulübü birçok cephede savaşıyor. Verdiği bu savaş içinde futbolda yarıştaki duruma bakıldığı zaman Galatasaray bir koalisyona karşı savaşıyor. Yarışmayı sürdürüyor. Bunu mevcudiyetini herkes görüyor. İsim açıklamaya gerek yok. Camiamın ve bütün Galatasaraylıların bunu görmesini istiyorum. Bir koalisyon güçleri var. Galatasaray yönetim kurulu bir savaş vermekte. Camianın bunu görmesi, bizi desteklemesi, bizimle beraber tek yumruk bize destek olmasını rica ediyorum.”
"7 DÜVELE KARŞI MÜCADELE EDİYORUZ"
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu tarafından 1 maç ceza verilen ve dün akşam oynanan Antalyaspor maçında forma giyemeyen Mauro Icardi’nin oynatılamayacağını statta öğrendiklerini belirten Özbek, “Icardi olayında tartışılması gereken husus şu. Düşünün ki biz dün akşam saatlerinde bir maça çıkacağız. Taktik çalışmalar Icardi ile yapıldı. Tedbirsiz sevk edildiği için oynama durumunda. Çalışmalar buna göre yapılıyor. Ona göre konsantre oluyorlar, otobüse biniyorlar. Sahaya geliyorlar. Icardi’nin sevk edildiği ve 1 maç ceza aldığını öğreniyorsunuz. Böyle bir şey olabilir mi? 60-70 saat içinde takım müsabakaya hazırlanırken mevcut şartlar bu kadar kısa sürede değişiyor. 11’i değiştirmek durumunda kalacağınız bir şey olabilir mi? Tartışılması gereken konu bu. Bu kadar kısa süre içinde ceza veriliyor. Bunun bir süreci var. Bunun dışına çıkıyorsun ve cezayı yapıştırıyorsun. Stada gelirken farklı bir takım, sahaya çıkarken farklı bir takım. Tartışılması gereken bu. Ana konudan uzaklaşıldığını düşünüyorum. Cezayı haksız buluyorum. Benzer uygulamalar yapılmış, para cezasıyla savuşturulmuş. Burada Icardi’ye ceza verdiler. 7 düvele karşı mücadele ediyoruz derken konulardan biri buydu. Ama kimse de şüphe duymasın Galatasaray galip çıkacaktır. Kurtuluş savaşında Türk milletinin yanında Galatasaraylı abilerimizin verdiği savaş gibi. Birlik ve beraberlik içinde savaş verilmişti. Yönetim bütünleşmek zorunda. Birçok cephede savaşıyoruz. Bu desteğe ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
"BÜYÜKEKŞİ’NİN FAALİYETLERİ KONUSUNDA ÜYE OLMASI HASEBİYLE DİSİPLİNE SEVK EDİLMESİNİ İSTEDİ"
Sarı-kırmızılı bir yöneticinin kulübe üyeliği bulunan TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin disiplin kuruluna sevk edilmesini istediğine dair konuya da değinen Özbek, “Konu gündeme geldi. Büyükekşi’nin faaliyetleri konusunda üye olması hasebiyle disipline sevk edilmesini istedi. Tüzük gereği yönetim kurulları kendisine iletilen isimleri sevk etmek zorundadır. Neticesinde kararı disiplin kurulu verecektir. Yönetim görevini yapmıştır. Bundan sonraki karar disiplin kurulundadır. Karara saygı duyulması gerekiyor” diye konuştu.
"İÇİNDE BULUNDUĞUNUZ ATEŞ ÜFLEYEREK SÖNMEZ"
Ülkede seçim döneminde olduklarını hatırlatan Özbek, “Tansiyon zaten yeteri kadar oluyor. Futbolda da gerilimi arttırmak belli bir seviyenin üstüne çıkarmakta son derece dikkatli olmalıyız. Galatasaray’ın mevcudiyetine zarar verecek her şeyin karşısında duruyoruz. Gerçeklerle uğraşıyoruz. Onun için rakiplerin gerçek dışı söylemlerine Galatasaray’ı yıpratmak amacına nezaket çerçevesinde yanıt veriyoruz. Bu seviyeyi sürekli devam ettireceğiz demek değil. Bir şeye bir konuda dikkatli olmak lazım. Toplumu germek, topumu birbirine düşman edecek bir dil kullanmak sakıncalı, söylemelerin cevabını benzer şekilde cevaplamanın tahmin edilmesi güç sonuçları olabilir. Taraftarlara sürekli itidal tavsiye ediyorum. Diğer futbolseverlerle fayda getirecek tartışmaları yapalım. Diğer konularda itidalli davranalım. Bu söylemin yanlış anlaşılmaması lazım. Rakibimizin bize atfettiği konuların Galatasaray’la ilgili bir tarafı olmadığı için. Hacivat ile Karagöz gibi bir oyun sergileniyor. Perdeye bir gün biri, diğer gün biri çıkıyor. Galatasaray ile bağdaşmayacak konularda söyleyip söyleyip aşağı iniyorlar. Biz de söyleriz. Bir tuzağa düşmemek lazım. Rakip takımın bu söylemleri yakıştıran takımın bir proje olduğu, başkanının proje olduğunu ifade etmiştim. Halen de ısrarcıyım. Devam ediyorlar. Cinayet mahaline evvela katil gelir bunu yorumlamamız gerek. Kimseyi itham etmek istemiyorum ama baktığınız zaman Google’a ananas, şike, halı sahada dostluk maçı yazın bakın kim çıkıyor karşınıza. Bunları sanki biz söylemişiz gibi. Bir abi tavsiyesi onlara: Boşuna uğraşmayın. İçinde bulunduğunuz ateş üfleyerek sönmez. Bunu kafanıza yazın” ifadelerini kullandı.
"KASIMPAŞA MAÇIYLA İLGİLİ GÜNDEMİ DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORLAR"
Özbek, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"Bir konuyu rakibimiz gözden kaçırmaya çalışıyor. Galatasaray bütün yaptıklarıyla Fenerbahçe Kulübü’nün yönetimi ilgili. Bizimle ilgili haberleri troll hesaplarla gündeme getirmelerinin sebebi var. Kasımpaşa maçıyla ilgili gündemi değiştirmeye çalışıyorlar. Orada bir koalisyona karşı savaşıyor Galatasaray. Bu etkileri orada gördük. Koalisyonun içinde Galatasaray haricindeki futbol bileşenlerinin çoğu var. Dolayısıyla bunu orada yaşanan rezilliği unutturabilmek için Galatasaray’la ilgili konuları gündeme getirip, gündem değiştirilmek isteniyor. Böyle saçma şey olabilir mi? Herkesin kendi önüne bakması lazım. Artık kulüpleri yönetenlerin bir şeyden imtina etmesi gerekiyor. Ülkemizin mutluğu ve birlik ve beraberliği. Bu konuda ısrarcıyım. Saha içinde kalalım. Sürekli kaşıyarak sürekli yanıt vermek zorunda kalmamızı sağlamaları son derece kötü. Sonuçları da kötü olur. Google’da tarayın bakın neler çıkıyor. Maalesef bizi bu yöne çekiyorlar. Toplumu gerecek konuları sürekli kaşıyarak gündeme getiriyorlar. Bu ateş üfleyerek sönmez. Herkes aklını başına alsın."