Dünyaya şu 4 Hadis-i Şerif yeter!

Ramazan Köroğlu

Rasulullah Efendimiz'in (s.a.v), sözlerini, bizlere en sıhhatli şekilde intikal ettiren zatlardan biri de Ebu Davud es-Sicistani Hazretleridir.

Hadis Istılahında Kütüb-i Sitte (Altı meşhur hadis kitabı) diye isimlendirilen eserlerden Sünen-i Ebu Davud'un müellifidir.

Ebu Davud es-Sicistani Hazretleri bu kitabın mukaddimesinde şöyle buyururlar:

''Rasulullah Efendimizin (s.a.v) mübarek hadis-i şeriflerinden beş yüz binini ezberledim. Bu hadis-i şeriflerden seçmek suretiyle kitabıma dört bin sekiz yüz adedini yazdım. Bu hadis-i şerifler içinde dört hadis var ki, bir kimsenin iyi bir Müslüman olması için, dinini iyi bir şekilde yaşaması için kafidir.''

 İşte bu dört hadis-i şerif:

1)     ''Ameller ancak niyetlere göredir. Herkesin niyet ettiği ne ise eline geçecek olan ancak odur. Kimin hicreti Allah ve Resulü'ne ise, onun hicreti Allah ve Resulü'nedir. Kim de nail olacağı bir dünyalıktan veya nikah edeceği bir kadından dolayı hicret etmiş ise, onun hicreti de (Allah ve Resulü'ne değil) sebeb-i hicret ettiği şeyedir.'' (Buhârî, Bedü’l-Vahy, 1; Müslim, İmare, 155; Ebu Davud, Talak, 11)

Çoğu hadisi şerif kitapları bu hadisle başlar. Çünkü her şeyin başı niyettir. Niyetin neyse sevabı ya da günahı da ona göredir. Şöyle bir misal anlatılır;

Bir adam çölde yolculuk yapıyormuş. Bir kuyu bulayım da mola vereyim demiş. Saatler boyunca kuyu aramış. Sonunda bir kuyu bulan adam, kuyunun yanında bineğini bağlayacak bir şey bulamamış. Onun içinde saatlerce arandıktan sonra bir kazık bulup kuyunun yakınına çakmış. İhtiyaçlarını giderince tekrar yola koyulmak için hazırlanmaya başlamış. Çaktığı kazığı görünce ‘ya benim gibi birisi buraya gelir, bineğini bağlar. Burada dursun demiş. Sevap kazanmış.

Aradan aylar geçmiş, başka bir adam kuyuya yaklaşayım da su içeyim derken bir an kazığa takılıp tepe taklak düşmüş. O da içinden ‘Benim gibi birisi bu kazığı görmez, takılır, düşer demiş. Kazığı olduğu yerden sökmüş. Sevap kazanmış.

Hülasa iki adamda tam ters işler yapmışlar. Birisi kazığı çakmış, diğeri çakılan kazığı yerinden sökmüş. Ama ikisi de sevap kazanmışlar. Çünkü;

Ameller niyetlere göredir.

2)     ''Bir kimsenin, malayaniyi (boş şeyleri) terk etmesi, İslam’ın güzelliğindendir.''
 (Tirmizi, zühd, 11; İbn mace, fiten, 12.)

Özellikle günümüze birçok şey söylüyor bu Hadis-i Şerif…

Günümüzde birçok boş iş var. Hatta bazı günler boş işlerden asıl işlere geçilemiyor. 

Bir gün Nasreddin Hocaya biri ‘Hocam bir tepsi baklava komşunuza göre gidiyor’demiş. Hoca ‘Banane’ demiş. Hocam sizin eve döndü demişler. Hoca da ‘Sanane’ demiş.

3)     ''Bir müslüman kamil bir mü'min olamaz; kendisi için istediğini kardeşi için de istemedikçe, kamil mü'min olmayınca da cennete giremez.'' (Buhârî, Îmân 7; Müslim, Îmân 71-72)

Müslüman kardeşinin arkasından yaptığın duaların aynısı senin içinde olması için melekler dua ederlermiş. Müslüman din kardeşi için yaşar, din kardeşi için ölür. Menfaati öldürmenin en kolay yolu da budur.

4)     ''Helal olanlar açıklanmıştır, haram olanlarda açıklanmıştır. Bu ikisinin arasında şüpheli şeyler vardır. Bunların (haram mı helal mi) olduğunu çokları bilemez. Kim şüpheli şeylerden kaçınırsa, dinini ve ırzını korumuş olur. Kim şüpheli şeyi işlerse harama düşer. Tıpkı, sürüsünü, yasak koruluğun etrafında güden çoban gibi. Koyunları her an yasak koruluğa kayabilir. Bilesiniz! Vücutta bir et parçası vardır, o sıhhatli oldu mu vücudun tamamı sıhhatlidir; o bozuldu mu vücudun tamamı sıhhatini kaybeder. İşte o et parçası kalptir.'' (Buhârî, Îmân, 39; Müslim, Müsâkât, 107)

Bir’konuya dikkat çekmek istiyorum.

Hiçbir müktesebatı olmadığı halde, hiçbir kitap okumadığı halde kendini müçtehit zanneden, rahat koltuğunda oturup ‘şu haramdır, şu helaldir’ diyenler… 

Gerçekten bize büyük zarar veriyorlar.

Vesselam