Günümüzde bir şeyin eskisi gibi iyi hâlde olmaması ve alışık olmadık olaylar yaşandığı zaman dünyanın çivisi çıkmış denir.
Dünya'nın çivisi çıktı deyiminin çıkış yerinin Kudüs’te bulunan "Ruhlar Mağarası" olduğu rivayet edilir.
Mağara, Kubbetüs Sahra Mescidinin içerisindedir. Efendimizin (s.a.v.) üzerine basarak buradan semaya yükseldiği "Mübarek Kaya" ya da "Şerefli Kaya" olarak da bilinen doğal bir mağaradır.
20. yüzyılın başlarında bu mağarada bulunan bir taşın üzerinde sıra halinde delikler ve deliklerin en sondaki 3 tanesinde de 3 adet çivi varmış. Bu çivilerin bir tanesi çok sağlam şekilde çakılı, ikincisi hafif oynar durumda, üçüncüsü daha düştü düşecek halde dururmuş. İnsanlar nereden ve nasıl bu inanışı geliştirmişler bilinmez ama bu çiviler çıktığında kıyametin kopacağına inanırlarmış.
O yıllarda Osmanlı hakimiyeti içinde Kudüs halkı huzurla yaşarlarmış. Şehrin bir ihtiyacı olduğunda kendini kutsal topraklara hizmet ehli olarak gören Osmanlı mensupları hemen ilgilenir eksikleri giderir ve huzuru sağlarlarmış.
Osmanlının 4. Ordu Komutanı Cemal Paşa bir gün bu mağaraya girdiğinde bu taşı ve insanların çivilere ilgisini görüp durumu sormuş.
Durumun kendisine izah edilmesi ile İslam inanışımıza ve itikadımıza göre olmayan bu uydurma durumu sonlandırmak adına çivilerin derhal kaldırılmasını emretmiş.
Emir üzerine çıkarılan çiviler hurafenin devam etmemesi için kimseye bildirilmeden imha edilmiş.
Bugün bu deyimin ortaya çıktığı Kudüs’te yaşananlara baktığımızda, dudak uçuklatacak cinsten hadiselere şahit olmuyor muyuz?
Ancak bize bugün bu deyimi söyleten şey zalimin yaptığı zulmün büyüklüğü değil maalesef. Tüm dünyanın ve özellikle de onlarca Müslüman ülkenin, yüz binlerce Müslüman'ın gözleri önünde bu vahşetin aylardır devam etmesi, suskun diller ve duyarsız kalpler dünyanın çivisi çıktı dedirtiyor vesselam.