Dünyaca efsaneleşmiş restoranlar arasında Türkiye’den kim var? Konya’da listede olan var mı?

Dünya genelinde efsaneleşmiş 150 restoranın listesi yayımlandı. İlk 50 içerisinde ise, Türkiye’den 2 restoran yer alıyor. Peki, bu 2 restoran hangi şehirlerde bulunuyor? İşte detaylar...

Dünyaca efsaneleşmiş, adını duyuran birçok restoran bulunuyor. Haberimizin içerisinde ise dünyaca efsaneleşmiş 150 restoranın listesi yer alıyor. Liste içerisinde, Türkiye’den 2 restoranın ilk 50’nin içerisinde bulunduğu görülüyor. Etliekmek başta olmak üzere, birçok meşhur yemeği ile ön plana çıkan Konya ise, bu listenin içerisinde adını geçiremiyor.

GAZİANTEP’TE VE BURSA’DA VAR

Efsaneleşmiş restoran listesinin ilk sırasında, Avusturya’nın başkenti Viyana’da bulundan Figlmüller restoranı yer alıyor.

Listenin 35’nci ve 46’ncı sırasında Türk restoranları bulunurken, 35’nci sırada Gaziantep’teki İmam Çağdaş restoranı, 46’ncı sırada ise Bursa’daki Uludağ Kebapçısı yer alıyor.

KONYA LİSTEDE NEDEN YOK?

Konya, etliekmeği, fırın kebabı, bamya çorbası, geleneksel tatlıları ve Selçuklu mutfağının yüzlerce damak tadıyla bu listeye girmemesi, Konyalıları şaşırttı. Zira kadim mutfak geleneği yüzyıllar öncesine dayanan Konya’nın da liste içerisinde yer alması beklenirdi. Dolayısıyla bu noktada Konya’daki restoran sahiplerinin, ulusal turizmi desteklemediği anlaşılıyor. Bu konuda yakın zamanda faaliyete geçecek olan Akyokuş’taki Büyükşehir Belediyesine ait Konya Mutfağı’nın alternatif olabileceği ve dünya mutfağı listesine girebileceği bekleniyor.

BURSA ULUDAĞ KEBAPÇISI

Uludağ Kebapçısı, 1964 yılında bugünkü yeri olan Eski Garaj da Cemal Çalışır ve Cemil Çalışır tarafından, dönemin Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil’in de manevi desteği ile kurulmuştur. Cemal Usta, 1951’de 15 yaşında iken Bulgaristan’dan Bursa’ya göç etmiş ve İskender Kebap’ın yaratıcısı İskender Efendi’nin üç oğlundan biri olan Nurettin İskenderoğlu’nun lokantasında 15 yıl çalışmıştır.

Cemil Usta ve Cemal usta ise, şu an hayatta değil. Kebapta dana ve kuzu eti birlikte kullanılıyor. Et karkas halde geliyor ve kendi imalathanelerinde işleniyor. Döneri hazırlarken etin sinirlerini ayırıyorlar, yaprak şeklindeki et ile kıymayı karıştırıyorlar, içine de etin en lezzetli yeri olan kemik sıyrığını karıştırıyorlar. Döneri ise, meşe odununda pişiriyorlar.

GAZİANTEP İMAM ÇAĞDAŞ RESTORANI

İmam Çağdaş’ın tarihi 1887 yılına uzanıyor. Halep’ten gelen Hacı Hüseyin Efendi (Çağdaş) kentin 34’üncü esnafı olarak Maarif’te bir dükkan açıyor ve daha sonra Gaziantep Kalesi’nin yerleşim alanı olarak ihtiyaca cevap vermemesi üzerine çevrede birçok han yapılıyor.

Kentin ilk çarşısı olan Uzun Çarşı kentin merkezi olması haline Hacı Hüseyin Efendi’de 1898 yılında Uzun Çarşı’ya taşınıyor. Hacı Hüseyin Efendi’den sonra işi devralan ve müesseseye ismini veren İmam Usta, vefat ettiği 1964 yılına kadar lezzet merkezi olma geleneğini sürdürür. İmam Usta’dan sonra da oğlu Talat Çağdaş bayrağı devralıyor. Bugün asırlık aile şirketini, babası İmam Usta’nın titizliği ile Talat Çağdaş ve oğlu Burhan Çağdaş birlikte yaşatıyor. Bu asırlık başarını sırrının İmam Usta’nın vizyonunda ve bu vizyonun sonraki kuşaklarda aynen yaşatılmasında olduğu söyleniyor.

Dünya Haberleri