Bugünlerde olimpiyatlardan sonra en büyük spor organizasyonu olan futbolla meşgul birçok insan. Bizde de en çok ilgi duyulan spor dalı. Çok şükür Konyasporumuz da süper ligde kaldı ve sevindik. Hâlbuki geçen sene Türkiye Kupasını aldık diye sevinmiştik. İnşallah yeni yönetim bu durumun sebeplerini ciddi olarak masaya yatırır ve seneye başa oynar yine takımımız.
Bugünkü futbol oyununu Sümerler’e kadar ulaştığı bilinmektedir. Mısır’da mezarlardaki duvar resimlerinde ayakla top oynayan insan figürlerine rastlanmıştır. Hatta bu zamandan kalma, 7,5 cm. çapında deri veya ketenden yapılmış toplar 2500 yıl önceden günümüze kadar ulaşmış ve kimi müzelerde sergilenmektedir. Homeros da “Odiesa”da top oyunlarından bahseder. M.Ö. 2500 yıllarında da Çin’de yere dikilmiş iki mızrak arasından bir topu tekmelemek suretiyle geçirmeye çalışarak talim yapıldığı bilinmektedir. Ulu Türkistan Türklerinin de kız ve erkeklerden kurulu karma takımlarla, topa elle dokunmadan, sadece ayak ve kafa ile vurularak rakip kaleden içeri atmaya çalışılan bir oyun oynadıkları kaynaklarda yer alıyor. İçlerinde Kaşgarlı Mahmut’un da bulunduğu pek çok tarihçinin kitaplarında da Türklerin oynadığı “Tepik” isimli bir oyundan bahsedilir. Bu oyunun söylenen kuralları günümüz futboluna oldukça benzer. Elle oynamak yasaktır, faullü hareketler tespit edilmiştir, top oyun alanının dışına çıkamaz. Günümüz modern futbolunun temeli ise Romalı askerler arasında oynanan “harpastum” adlı oyundur. Futbolun Avrupa’daki tarihi ise büyük bir tartışma konusudur. Fransızlar, İngilizler ve İtalyanlar futbolun ilk defa kendi ülkelerinden diğer ülkelere yayıldığını iddia etmektedirler. Lâkin futbol tarih boyunca hemen hemen bütün medeniyetlerde benzer biçimlerde boy göstermiş olsa da bugünkü haline en yakın şeklini 17. asırda İngiltere’de almıştır.
Futbol bir oyun olarak görülse de aslında başlı başına bir sektör. Üstelik çok büyük ve gittikçe devleşen bir sektör. Futbolcusundan, malzemecisine; yöneticisinden, menajerine çok sayıda insanı istihdam ediyor. Kulüpler de birer şirket gibi faaliyet gösteriyor. Hisseleri borsada işlem görüyor, iyi haberlerde değer kazanıyor. Reel ekonomide olduğu gibi, kulüpler de tesis ve futbolcu yatırımına gidiyor. Gelecek yatırımını ise futbolcu yetiştirmede, yeni gelir kaynakları yaratmada buluyor. Mesela, tıpkı sanayi sektöründe olduğu gibi, futbolda da ihracat ve ithalat yapılıyor. Futbolcular yüksek transferlerle global arenada boy gösteriyorlar. Futbol da, sanayi gibi pek çok alt sektörden besleniyor. Reklâmdan medyaya, turizmden tekstile kadar pek çok başka sektör üzerinde etkili oluyor.
Dünyada futbol endüstrisinin büyüklüğünün, her transfer döneminde milyarlarca dolara ulaştığını görüyoruz. Bu dev endüstri bugün dünyada yaklaşık 1 milyar insanı istihdam ediyor. Şirketleşen ve borsaya açılan futbol kulüplerinin değeri milyar dolar düzeyine yaklaşıyor. Dünyanın en zengin futbol takımı olan İngilizlerin efsanevî Manchester United’ının bugünkü değeri 1 milyar sterlini aşıyor. Barselona, Real Madrid ve Juventus gibi Avrupa’nın önde gelen takımlarının bütçeleri de bugün neredeyse pek çok ülkenin bütçesinden yüksek. Kulüpler elde ettikleri gelirlerin önemli bir bölümünü sponsorlardan sağlıyorlar. Dünyada sponsorluk harcamaları yılda yaklaşık 100 milyar dolara yaklaşıyor. Bunun büyük çoğunluğu futbol organizasyonlarına yapılan harcamalardan oluşuyor.
Çok büyük rakamların döndüğü futbol organizasyonlarında milyarlarca dolar gelir elde ediliyor. Mesela, şu anda devam eden Rusya’daki Dünya Kupası finallerinden 100 milyar dolardan fazla kazanç bekleniyor. Bu gelirlerin içerisinde televizyon yayın haklarından reklâmlara, sponsorluktan turizm hareketlerine, bilet satışlarından forma satışlarına, hediyelik eşyadan gıdaya kadar pek çok ayrı kalem yer alıyor.
İnşallah bir gün biz de böyle bir organizasyona ev sahipliği yaparız. Keşke Milli Takımımız da Rusya’ya gitmiş olsaydı; o zaman maçlar bizim için çok daha zevkli olurdu. İyi seyirler..