*6 Kere gelmiş 7 kere gitmiş birinin sözü olsa da günümüzde sözünde durmayanların, güvenin ne kadar önemli olduğunu bilmeyen insanların sığınağı oldu dün dündür. Her zaman geniş zaman kullanırlar, olur, gider… Güven yok. Güvenenin de aklı yok. 2024 Güven yılıydı. Güveni geçtik neye güveneceğimizi seçerken enerjimizi kaybediyoruz. Adalet, eğitim derken sanal bir döngü içindeyiz. Değişim yâda devrim sadece lafta anladığım. İcraat edebilecekler sloganla günü kurtardıklarını zannediyorlar. Sadece yalanla gelip gittiler ve yine tekrar edecek. Tarihte adları anılmayacaklar.
**Peki kimler bunlar. Tasarruf tasarruf diye yakınanlar bunlar. Ne yapabilirlerdi, ne yapmadılar. Halkın içine çıkamadılar. Pazara gitmediler, yoksul semtlere uğramadılar. İlk kez kurban telaşından dolayı piyasalar beklemede. İlk kez kurban sonunu herkes bekliyor, kimler kurban olacak diye. İcraat kısmında neler yapıldı. Her gün yöneticiler tasarrufa dair açıklamalarda bulundu. Şimşek’in zaten dilinden düştüğü yok tasarrufun. Cumhurbaşkanı da tasarruftan söz ediyor. Kamunun doludizgin harcamalarının frenleneceğine dair konuşmayan bakan, kamu yöneticisi kalmadı, tasarruf tedbirleri almamız şartı da geçti elzem. Bu söylemlerin böylesine sıklaşması, kasada paranın azaldığının işareti. Zombi şirkete, yandaşa, emekliye verecek para yok ama onların iştahında ise asla bir eksilme yok. Teşvikle beslenen üretimi olmayanların feryatlarını bastırmak için tasarruf edelim, para bulur veririz tesellisindeler. Atılacak adımlar atılmadı. Sadece sözü edildi. Geçen yıl Şimşek tasarruf genelgesi yayınlandı. CB sitesinde formlar oluşturuldu. Kamu yöneticileri buraya girsin, formları doldursun ve hangi alanlarda ne gibi tasarruf yapacaklarını bildirsinler dendi. Bırakın tasarrufu, daha fazla ödenek, personel istediler. Tuhaf olan, kamu israfı karşısında sesini yükselten kitleleri, tasarruf eylemleriyle değil, söylemleriyle avutabileceklerinin sanılması. Belediyesinden bakanlığına, devlet dairesinden en küçük kamu birimine dek inanılmaz harcama histerisi var ve bizim paralarımız har vurup harman savruluyor.
***Yeter mi. Yeterli gelmez. En büyük tasarruf teşviklerden yapılabilir. Teknoloji ve tarım hariç teşvik olmamalı. Hollanda Konya kadar bir alana sahip ve 2023 yılında 95 milyar euroluk ihracat yaptı. ABD’den sonra dünyanın ikinci tarım ihracat ülkesi oldu. Teknoloji olarak ise yerli milli diye söyleyenlerin tamamı iphone15 kullanıyor şimdilik. Teknoloji ivovasyonu için 35 milyar dolar gelecek bakalım nerelere teşvik edilecek. Vergiler ülkemize değil yurtdışına gidiyor. Vergi istisnaları kaldırılabilir. Kamu sektörünün hesapsız kitapsız lüks harcamaları, gereksiz kongreler, sözde çalıştaylar ve tatil gezileri sonlandırılmalı. 115.000 kamu aracının tümünü satsan, kiraladıkları binalardan çıksan kasaya ancak 5-6 milyar $ girer. 2024’te Sadece anapara ve borç ödemesi için ülkemize 226 milyar $ gerekiyor.
****Sonuç olarak ise Bakanların, daire başkanlarının, uzmanlarının altına dahi pahalı alman arabası verecek kadar sefamız var. Kendi parası olsa 40 kere düşünür ama söz konusu milletin parası olunca gözünü kırpmadan harcama yapıyorlar. Tatile giderken dahi kamu aracı kullanıyor, ailesini onunla ulaştırıyor, gereksiz gezilerle şoför ve yakıt parasıyla devletin hazinesine yük oluşturuyor bu müsrif kamu yöneticileri. Hele ki bunların çakarları var ki sormayın gitsin. Korumaları, eskortlarıyla sadece hazine malını israf etmiyor aynı zamanda trafikte kendisine imtiyaz sağlayıp, vergileriyle o arabayı ona veren vatandaşı tehdit ediyor, cezalandırmaya kalkıyor. Bu çakarlıların altındaki arabalar; nedense son model. İtibardan tasarruf olmazmış. Arabayı kendi maaşınla almadın ki. Kendi paranla dahi olsa böylesine lüks araçları hak edecek zenginlikte değiliz. Üstelik kamuya katkın nedir, neyi yönetiyorsun ki. Bazılar analarıyla bazıları ise anılarıyla hatırlanırlar. Tüm annelerin anneler günü kutlu olsun.