Saygı değer okuyucular bu haftaki köşe konumu milli para kullanım yolunda dövizli sözleşmelerin güncel durumuna değineceğiz bunun yanı sıra konuyla ilgili olarak Hazine Ve Maliye Bakanlığının yapmış olduğu sıcak açıklamasını da yazımızda paylaşmış olacağız.
Dünya genelinde şuanda yaşanan ticaret savaşlarının bir sonucu olarak dünyada ekonomik olarak ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Bu gelişmeler yaşanırken ülkeler kendi ekonomilerini iç ve dış tehditlere karşı dayanıklı ve dirençli hale getirme adına tedbirler alınmak zorundadırlar. Tedbirler devlet ve özel sektör hatta bireysel bakımdan çeşitlilik arz edebilir.
Dünya geleninde yaşanan bu gelişmelerden hiç şüphesiz ki ülkemizde etkilenmiş ve devlet-millet dayanışması içerisinde söz konusu muhtelif ekonomik tehditlere karşı direnç gösterilmektedir.
Milli para kullanma seferberliğine geçilmesinin ardından yasal uygulamalarda hızla hayata geçirilmektedir. Bunlardan bir tanesi ise dövizle yapılan sözleşmelerin TL cinsinden yapılmasına yöneliktir. Mevzuatsal manada buyurun inceleyelim.
13 Eylül 2018 tarihli ve 30534 sayılı Resmi Gazete’de “Türk Parası Kıymetini Korumu Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar (Karar Sayısı: 85)”yayımlanmıştır.
Söz konusu Karar ile Türkiye’de yerleşik kişilerin, kendi aralarında düzenledikleri bazı sözleşmelerde, sözleşme bedelinin Türk Lirası olarak belirlenmesi zorunlu olmuştur.
Buna göre 13 Eylül 2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere; Türkiye'de yerleşik kişilerin, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dahil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmeden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamayacaktır.
Karar’la 32 sayılı Karar’a eklenen geçici madde uyarınca, 13 Eylül 2018 tarihinden itibaren 30 gün içinde yukarıda belirtilen ve daha önce akdedilmiş yürürlükteki sözleşmelerdeki döviz cinsinden kararlaştırılmış bedeller, Bakanlıkça belirlenen haller dışında; Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenecektir.
Mevzuat değişikliği ile, döviz cinsinden yapılmış sözleşmelerin hangi döviz kuru üzerinden TL’ye çevrileceği hususunda herhangi bir belirleme yapılmamıştır.
Karardaki diğer belirsizliklerin yayımlanacak tebliğler ile açıklanması beklenmektedir.
Dövizli sözleşmeler konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığının kamuoyuna yaptığı açıklama ve 85 Numaralı Cumhurbaşkanlığı kararı aşağıda bilgilerinize sunulmuştur.
Hazine Ve Maliye Bakanlığı Açıklaması
Hazine ve Maliye Bakanlığı, döviz üzerinden yapılan sözleşmelerin Türk lirasına çevrilmesine ilişkin Cumhurbaşkanı kararı hakkındaki düzenlemelerin yalnızca Türkiye’de yerleşik kişiler arasında yapılan sözleşmeleri içerdiğini, uygun görülen bazı hallerin istisna tutulabileceğini açıkladı.
Bakanlıktan 17/09/2018 tarihinde kamuoyuna yapılan açıklamada,
“Bilindiği üzere 13.09.2018 tarihli 30534 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair 12.09.2018 tarihli ve 85 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile 07.08.1989 tarihli ve 32 sayılı Türk Parası Kıymetini Kaoruma Hakkında Karar’da (32 sayılı Karar) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında yapacakları sözleşmelere yönelik bazı düzenlemeler yapılmıştır” ifade edildi.
Açıklamada, söz konusu düzenlemelerin kapsamı değerlendirilirken öncelikle dikkat edilmesi gereken hususun yapılan düzenlemelerin yalnızca 32 sayılı Karar’da tanımlanan Türkiye’de yerleşik kişiler arasında yapılan sözleşmeleri içermesi olduğu vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:
“Diğer taraftan Geçici Madde 8 uyarınca bu kararın (85 sayılı CB kararı) yayımından önce bedelleri döviz cinsinden belirlenmiş ancak yeniden Türk lirası olarak belirlenecek mevcut akdedilmiş sözleşmelerin kapsamı oluşturulurken, yine sözleşmenin akdedilme tarihinde her iki tarafın da Türkiye’de yerleşik kişi olması hususunun göz önüne alınması gerekmektedir.
Öte yandan, bahse konu düzenlemede yer alan her iki madde hükmü ile yeni yapılacak veya mevcut akdedilmiş sözleşmelerle ilgili olarak Bakanlığımızca uygun görülen bazı hallerin istisna tutulabileceği de hüküm altına alınmıştır.
Bakanlığımızca istisna tutulacak hallerin kapsamı belirlenirken, döviz cinsinden girdi maliyetler veya yükümlülükler değerlendirmeye alınacak hususların başında gelmektedir. Örneğin, 32 sayılı Karar’ın döviz kredilerinin kullanımını düzenleyen 17 ve 17/A maddeleri uyarınca herhangi bir kısıtlamaya tabi tutulmaksızın döviz kredisi kullanabilen ve dolayısıyla döviz cinsinden yükümlülük altına giren Türkiye’de yerleşik kişilerin yaptığı sözleşmeler, bu kapsamda dikkate alınacaktır.
Bu itibarla söz konusu düzenlemeye ilişkin kapsam, ekonomik faaliyeti sıkıntıya sokmayacak şekilde ilgili kamu kurumlarımızın ve diğer paydaşların görüşleri de dikkate alınarak en kısa süre içerisinde belirlenecek ve Bakanlığımız tarafından duyurulacaktır.”
Selam ve dua ile…