Dönme deyince hani HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önderin katılarak destek verdiği LGBT olarak adlandırılan Eşcinsel eğilimi aklınıza gelmesin. Dönme deyince Yahudilikten İslamı seçtiğini söyleyen ama buna kendileri dâhil hiç kimsenin inanmadığı Yahudilerinde zaman zaman dışladığı Sabetay’cılık hakkında ufak bir bilgi vermek isterim. On yedinci yüzyılda İzmir de Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş, din adamı olarak yetiştirilmiş Sabetay Sevi ve taraftarlarına sabetayist’ler denir. O zamanlarda Mesihliğini ilan ederek taraftar toplamış ve sarayın haberdar olması ile yargılanarak idamına karar verilmiş fakat Müslüman olması karşılığında affedileceği söylendikten sonra sözde kelime-i şahadet getirerek Müslüman olmuş biridir. Sabetay Sevi ve yandaşlarına, dinlerinden döndükleri için, 'dönme' veya 'avdeti' denilir. Fakat onlar, İslamiyeti kabul ettiklerini söylemelerine, görünüşte Müslüman gibi hareket etmelerine rağmen, gerçekte Museviliğe inanmaktadırlar. İyi eğitim almış yabancı dil bilen kültür seviyesi yüksek olan ve maddi gelirleri standartların çok çok üstünde olan bu topluluk günümüzde beyaz Türkler diye adlandırılan kesimdir. 10 Ağustos'taki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin "beyaz Türklerin adayı ile milletin halkın adayı" arasında geçeceği söylemleri ile geçtiğimiz haziran seçimlerinde ‘’Beyaz Türkler HDP ye oy verdi’’ diyerek gündemimize girmiş olan bir terimden ziyade milletimizin ve ülkemizin 100 yılına hükmetmiş bir topluluktan bahsetmek isterim. Peki kimdir bu Beyaz Türkler? Türkiye’deki şehirli seçkin sınıfı tanımlamak için kullanılan Beyaz Türkler, kendisini ilerici olarak tanımlayan bir kısım asker - sivil bürokratları ve aydınlardır diye tanımlayanlar olsa da gerçekte bu değildir. Peki nedir?
Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasında rol alan İttihat ve Terakki Cemiyeti'ni kuranlar ve Jöntürkler (Genç Osmanlılar) hareketini başlatanlar arasında çok sayıda Yahudi vardı. Osmanlıda İttihatçıların çoğunluğu Sabetaycı ve mason olduğu söylenmektedir ki Sultan Abdülhamit hanı bunlar tahttan indirmişlerdir. Sebebi ise Filistin topraklarını kendilerine satmasını isteyen Yahudilere toprak satmaması olduğunu önceki yazılarımızda sizlere aktarmıştık. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş döneminde de yoğun bir şekilde faaliyet yürütmüşlerdir ki etkisini öncelikle eğitim çalışmalarında görüyoruz. Cumhuriyet döneminde Yahudi olduğunu açığa vuranlar daha çok ekonomik alana ağırlık vermiş, Dönmeler ise sadece ekonomi alanına ağırlık vermekle kalmamış zaman zaman siyasete de girmiş ve muhtelif devlet kurumlarında görevler almışlardır. Bu duruma dayanılarak Yahudilerin devlet kademelerinde görev almadıkları kanaatinin hâkim kılınmasına çalışılmıştır.
Cumhuriyet döneminde Yahudi ve dönmelere uygulanan varlık vergisi ile çoğunluğunun İsrail’e göç etmeleri neticesinde sayıları bir hayli azalmıştır. Kalanlarda zaten bu yazının konusu olan dönmelerdir. Yani Türk isimli Yahudi kökenliler, yüz yıldır ülke yönetiminde ve işleyişinde çok önemli noktalarda görev alanlar Türk İsim-Soy isimleri ile dolaştıkları için kendilerini Müslüman Türk sandığımız ama asıl kökenleri Yahudi olanlar, genellikle de Türkçü sözde Atatürkçü görünüme bürünenlerdir. Ülkemiz yüz yıla yakındır bunlar tarafından yönetilmekte ve yönlendirilmektedir. Ekonomi, basın, sinema ve tiyatroda entelektüel olarak bulunan Beyaz Türkler bakalım bir kasım seçimlerinde tercihlerini nasıl kullanacaklar. Hepimiz heyecanla ve merakla bir kasımı bekliyoruz.
SAYGILARIMLA