Dolmuşta iki yaşlı teyze konuşuyor.
Konu; sağlık…
Anladığım kadarıyla kardeşi bir devlet hastanesine muayeneye gidiyor ve muhabbet başlıyor: “Kardeşim hastaneye gitti; “kansersin” demişler.”
“Ne kanseriymiş”
“Akciğer kanserisin. Ameliyat olmanız gerekiyor. Fakat riskli, demişler. Kardeşimin dünyası başına yıkıldı.”
Diğer teyze hem meraklı hem de üzgün ifadeyle: “Eee ne yaptı pekii…”
“Başka bir hastaneye daha muayene oldu. Gerekli incelemeleri yapmışlar ve kanser olmadığı anlaşılmış. Burada da “veremsin” demişler. Ciğerini temizlediler. Şimdi çok rahat.”
“Diğer hastanede niye kanser olduğu söylenmiş peki?”
“Bilmiyorum ama orada kanser olduğu zannedilerek riskli bir ameliyat olmuş olsaydı, Allah korusun kardeşim belki de şuan hayatta bile olmazdı.”
“Ama böyle sorumsuzluk olmaz ki… Sonuçta insan canı var burada.”
“Bilmiyorum ama kardeşim hastalığından kurtulduğu için çok mutluyuz. Yalnız başka hastalar bu şekilde zor durumda kalmıyordur inşallah.”
Muhabbet bitti, 2 dakika sonra yaşlı teyzeler dolmuştan indi. “Allah kimseyi sağlıksız bırakmasın” diyerek.
Sağlığını kaybeden insanın gözü hiçbir şeyi görmez.
“Altın leğenin kan kusana faydası olmaz.”
Hastanelerimiz gelişiyor, modernleşiyor ve güzelleşiyor. Fakat yanlış teşhis sonucu hayatı kararan hastalar da var yapılan hata nedeniyle hayatını kaybeden de…
Bu iş bu kadar basit olmamalı.
İşini iyi ve layıkıyla yapana sözümüz yok ama sırf para ve lüks bir yaşam için seçilecek bir meslek dalı değildir tıp…
Diş ağrısına bile 1 gün zor dayanabilen insanoğlunun, kanser tedavisi için yaşadığı zorlukları ve girdiği mücadeleleri iyi anlamak gerekiyor.
İnsan sağlığını kaybettiğinde, en önemli şeyin sağlık olduğunun farkına varıyor.
Bu sorun ve sıkıntılara bir türlü çözüm bulamadık.
Çözüm uğruna önemli adımlar da göremedik.
Dolmuştaki bu muhabbetten yola çıkarak “Konya’daki sağlık kurumlarında neler oluyor bir bakıyım” dedim.
Bakmaz olaydım…
Üstler makam derdinde, astlar da kim galip gelecek onu izliyor.
Dosyalar havada uçuşuyor. Ayak kaydırma operasyonları tam gaz gidiyor.
Makam sevgisi kalpte galip olunca, kalp hasta olur ve ilaca ihtiyaç baş gösterir. Çünkü bu makam sevgisi sahibini, riyaya, münafıklığa, yalana, hileye, düşmanlığa, hasede, egoistliğe ve günaha götürür.
Makam sevgisinde taşkınlık yapmayanın kalbi hasta olmaz.
Dolmuştaki yaşlı teyzenin dediği gibi: “Her işin başı sağlık.”
Kanaatimce tedaviye, sağlık kurumlarında makama ulaşmak veya makamda kalmak için vatandaşı unutanlardan başlansa daha iyi olur.
Azerbaycan’da bir söz var: “Evvel mescidin içi sonra eşiği.”
Allah sağlımızı korusun.