Yaşadığımız zaman dilimi, ilerleyen zamanla birlikte kitaplarda epeyce yer kaplayacak kadar geniş anlatılacak öneme haiz bir dönemdir. Çünkü yaklaşan 16 Nisan Referandumu ülkemizdeki vesayeti bitirmeye, halk iradesinin en net şekilde iktidara yansımasına vesile olacaktır.
Anayasa değişikliğinin en önemli getirisi, iktidarı sandıktan net bir şekilde çıkarması olacaktır. Yani sandıktan çıkmayan iktidarın, otel köşelerinde yapılan pazarlıklarla yürütme erkinin başına geçmesi gibi garabetler dönemi bir daha gelmemek üzere son bulmuş olacaktır.
Bu olay, 7 Haziran seçimlerinde net bir biçimde görülmüştür. Ak Partinin tek başına iktidar olmadığı 7 Haziran seçimlerinde, Ana muhalefet partisi lideri, henüz kendisinde hükümet kurma görevi olmadığı halde başbakanlığı MHP liderine teklif etmekten çekinmemiştir. Her ne kadar Ak Parti tek başına iktidar olamamış olsa dahi, mevcut sistem, halkın en az oy verdiği bir partinin liderinin başbakan olmasına bu gibi garabetlerle dahi olsa imkân vermektedir. Bu sistem ise güya demokratik olarak lanse edilmektedir. Demokratik olan halkın çoğunluğunun tercihleri ise, yeni sistemin en demokratik bir sistem olacağı kesindir.
Anayasa değişikliğinin bir diğer önemli getirisi ise istikrarı getirecek ve muhafaza edecek olmasıdır. 7 Haziran seçimlerinde, tek başına bir iktidarın ortaya çıkmayışı piyasaları alt üst etmiş, koalisyon belirsizliği yatırımların durmasına, terör olaylarının artmasına ve halkın kafasında endişeye yol açmıştı. Zaten bundan dolayıdır ki, yenilenen seçimlerle birlikte 1 Kasım’da Ak Parti’yi halk yeniden tek başına iktidara getirdi. Lakin 7 Haziran ve 1 Kasım arasındaki o belirsizlik dönemi ülkeyi maddi manevi birçok kayıplar vermesine sebep olmuştur. Bu durum istikrarın önemini gösterirken, mevcut sistemin istikrar getirmeye değil, vesayetçilere alan açmaya elverişli bir sistem olduğunu bir kez daha göstermiştir. Mamafih, yeni değişiklik tüm bu handikapları bir kenara bırakıp, sandıktan tek başına iktidarın çıkacağı, istikrarlı bir sistemin temel taşı niteliğindedir.
Coğrafyamızda yanan ateş, sınırlarımız dibinde oynanan oyunlar, ‘’müttefik’’ dediklerimizin bize rağmen teröre ve terör örgütlerine çanak tutan tutumları; Türkiye’nin güçlü bir iktidar, hızlı karar alma ve etkili bir lider ile donanımlı olmasını zorunlu kılmaktadır. Aksi hali etrafımızdaki ateşin bize sıçramasına ve zor durumlarda kalmamıza neden olabilecektir Maazallah… Batı’nın tezgâhladığı 15 Temmuz işgal harekâtının bastırılmasında Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderlik özelliğinin olduğunu Türkiye’de kabul etmeyen yoktur. Ayrıca 7 Haziran sonrası koalisyon hükümeti kurulmuş ve onunla idare ediliyor olsaydık; bugün Güneydoğu’da yaşanan kalkışma ve hendek operasyonları bitirilememiş hatta oraları kaybetme noktasına kadar gelmiş olabilirdik. Çünkü menfaat çatışmaları bakanlıklara yansıyacak dolaysıyla icraatlar zayıflayıp iç çekişmeler nedeniyle olaylara zamanında ve gerektiği gibi müdahale edilemeyecekti.
Gerek yakın zaman, gerekse de önceki hükümetler dönemine baktığımızda Anayasa değişikliğinin olmazsa olmaz bir konumda olduğunu görmemek mümkün değildir. Ülkemizin bugünkü haliyle Anayasa değişikliği bir tercih değil tamamen bir ihtiyaç, bir zarurettir.
Kullanacağımız oyların hem bu dünyada hem ahirette sorumluluğu olduğu bilinciyle hareket ederek, ülkemizin bekası için Evet mühürüyle devletimizin payidar olmasına katkıda bulunalım inşallah..
Eğer Referandum için kararsız kalmış iseniz, doğruyu bulmak istiyorsanız düşman oklarını takip edin, muhakkak doğruyu bulacaksınız. Bugün Avrupa’nın Türkiye’ye karşı çıldırmış gibi davranmasının sebebini bir kez daha düşünün.
Demokrasi havarisi kesilen Hollanda’nın Cumartesi gecesi neler yaptığını gördük. Bu hazımsızlığın sebebi artık eskisi gibi kolay lokma olmayışımızdır.
Tüm bu bilgiler ışığında hayati öneme sahip 16 Nisan Referandumunda tek bir oyumuzla çok büyük katkı yapacağımız gerçektir. Böylesi önemli bir değişiklikte yanlış yerde durmayı vicdanınızda kabul görmeyecektir.
Rabbim Devletimize zeval vermesin, Milletimizin birlik ve beraberliğini daim eylesin. Ordumuzu muzaffer eylesin…
Selametle..