Türkiye’de, modernleşmenin etkisiyle gelinen süreçte 15-25 yaş arası gençliğin milli ve manevi konularda daha donanımlı bir bilgiyle donatılması gerektiği fikri hepimizce kabul edilen bir gerçekliktir. Teknolojik gelişmelerin baş döndürücü bir hızla ilerlemesi gençlerin teknolojik cihazlarla çok fazla zaman geçirmesi bencilce bir yaşantının oluşmasına ve kültürel yozlaşmaya sebep olmaktadır. Bu durum göz aydınlığımız gençlerimiz üzerinde son derece olumsuz etki bırakmaktadır. Özellikle son yıllarda üzerinde hassasiyetle durulan karakter eğitimi ve değer oluşturma konusunda, gençlerin dinsel ve manevi yanlarının değerlendirilmesi ülkemizin dini bütünlüğü açısından son derece önemlidir. Çünkü bir milleti ayakta tutan temel değer dil ve din bütünlüğünün sağlanmasıdır.
Bu bağlamda ülkemizde, eğitim kurumlarımızın yanında diğer birçok kurum da gençlerimizin psiko-sosyal yaşantılarına katkı sağlama adına pek çok çalışma yürütmektedir. Özellikle Diyanet İşleri Başkanlığımız son yıllarda ‘cami-dışı din hizmetleri’ kavramı içinde tanımlanmış psiko-sosyal içerikli yeni bir din hizmeti birimi olarak algılanan Diyanet Gençlik birimini faaliyete geçirdi. Bu bağlamda üniversite öğrenci yurtları ve gençlik merkezlerindeki manevi danışmanlık ve rehberlik hizmetleriyle gençlerimizin milli, ahlaki, insani ve manevi değerlerine sahip çıkan çağın gerekleriyle donanımlı gençlerin yetişmesi için değişik projeleri gerek kendi bünyesinde gerekse de diğer kurum ve kuruluşlarla yapılan protokoller çerçevesinde hayata geçirmektedir.
Bu yıl MEB, GSB ve DİB işbirliğiyle ülkemizin 47 ilinde ve 177 gençlik merkezinde pilot olarak “Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum” projesi hayata geçirildi. Proje kapsamında okullardan öğrencilerimiz değerler eğitimi kapsamında Gençlik Merkezlerimizin misafiri oldular. Bu merkezlerde dini ve sosyal içerikli dersler gördüler, sportif ve kültürel faaliyetlere katıldılar. Minare gölgesinde kubbe altında gerçekleşen bu çalışmalar kısa sürede öğrenci ve velilerimizin büyük bir teveccühünü kazandı. Söz konusu merkezlerdeki cami cemaati tarafından da büyük bir memnuniyetle karşılanan projede Konya’mız da bu pilot illerden bir tanesiydi. Karatay Mehmet Şen Topal Hoca Camii Gençlik Merkezi, Meram Hadimi Gençlik Merkezi ve Selçuklu Otogar Zeki Altındağ Gençlik Merkezlerimizde yürütülen program büyük emek ve fedakârlıklarla yürütüldü. Şimdilik bu seneki programın sonuna gelindi. Ancak önümüzdeki yıllarda okullarımızda değerler eğitimi kulüpleri aracılığıyla tekrar başlayacaktır.
Bu günlerde ise programla bağlantılı yılsonu “Diyanet Kültür Şenlikleri” büyük bir coşkuyla çeşitli noktalarda cami bahçelerinde icra ediliyor. Asrı Saadet döneminde bizzat Peygamber Efendimiz (sav)’in örnekliğinde ilim öğrenme, yabancı heyetleri kabul etme, ordugâh, karargâh olarak kullanılan camilerin işlevselliği Osmanlı döneminde etrafına yapılan külliyeler aracılığıyla arttırmıştı. Ancak günümüze kadar camilerimiz sadece namaz kılınan mekânlar ve namaz haricinde kapılarına kilit vurulan yerler olarak hizmet vermesi camilerde soğuk bir havanın oluşmasına, çocukların ve gençlerin camiden uzak kalmasına sebep oluyordu.
Bu proje bizlere bir kez daha gösterdi ki camilerimiz sadece namaz kılınan mekânlar olmayıp sosyal yaşamın da merkezi olması gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Bu programdan geriye yüzlerde tebessüm, yüreklerde coşku, gönüllerde huzur, dudaklardan dökülen şükür vardı. Halis niyetle çıkılan bu güzel çalışmaların aziz milletimizin destekleriyle artarak devam edeceğine inanıyorum. Niyet hayr akıbet de hayr olur inşallah. Selam ve dua ile…