Ülkemizin bulunduğu coğrafya üzerinde yaşamanın zor olduğunu, bu coğrafya üzerinde sağlam durabilmenin bir bedeli olduğunu, tarih dün olduğu gibi bu gün de öğretmeye devam ediyor.
Dünya yeni bir savaşa doğru adım adım yaklaşıyor diyenler çoğalmaya başladı. Bu savaşın başlamasını Türkiye’nin tavırlarına, hareketine bağlamaya çalışanlar var.
Ülkemiz insanlarını siyasi, etnik, ideolojik v.s farklı anlayış etrafında bütünleşen topluluklar haline getirerek birliğimize, dirliğimize zara verecek tehlikeli ayrışmalar oluşturulmakta.
Sınır komşularımız ile ilişkilerimiz, komşuluğun gerektirdiği şartalarda –elimizden gelen çaba ve gayretin gösterilmesine rağmen- olmadığını, oluşturulamadığını biliyoruz.
Dünya güvenliğini ilgilendiren BM teşkilatında, Avrupa Parlamentosunda, NATO’da, aktif bir üye, Avrupa Birliği ile beraberlik konumunda bir ülkesiniz.
Ancak; bütün bunlara rağmen, beraber olduğunuz bu ülkelerin hiç birinden, sizin yerine getirmeye çalıştığınız görev ve sorumluluğun karşılığını göremiyorsunuz.
Karşılığını göremediğiniz gibi, aralarında var olan doğal ittifakları ile, bizlere kendileri, gerek taşeronları vasıtası ile verdikleri zararı hep birlikte yaşamaktayız.
Avrupa yapacaklarını sinsice yapmakta. Türkiye’nin çökmesi, yıkılması, kendilerine gelebilecek önemli tehlikeler olmasa, umurlarında olmayacak.
Bu durumu, Suriye mültecilerine karşı sergilenen tutum ve davranışlarında, Diyarbakır, Mardin ve Nusaybin yerleşim yerlerinde devletin PKK terörü ile yaptığı mücadelede, sınır güvenliğimiz için uygulanan Angajman kurallarına uygun askeri hareketlerde, karşı duruşlarından alanen görebiliyoruz.
Türkiye’nin başta Suriye ve Ortadoğu olaylarında sergilediği tutum ve davranış, sözde dost ve müttefik ülkelerini oldukça rahatsız ettiğini anlamamak için kör ve sağır olmak lazım.
Malesef, “içimizdeki bir takım beyinsizler” düşmanlarımızın “Ekmeğine yağ sürmek” deyiminin anlamına denk söz ve davranışlar sergileyerek, birliğimize ve dirliğimize kast edenlerle beraber olmaktalar.
Ankara’da yaşanan terör saldırısı, ülkesini seven her kesimi üzmüştür. Küçük hesaplarla düşünmeye çalışan “beyinsizler” nerdeyse zil takıp oynamadıkları kaldı.
AB, NATO, BM, ABD, Almanya, İngiltere gibi ülkeler olayı kınadılar, sözde yanımızda olduklarını ifade ettiler!!?
Sözde kınamanın ötesinde, yapılması gerekenler için hiç “Kapak kaldırmadılar.”
Bu durumu; Tunus eski cumhurbaşkanı Merzuki, Facebook’ta ki sayfasında yayınladığı mesajında çok iyi bir şekilde ortaya koyuyor.
Merzuki’ nin mesajında şu ifadeler yer aldı:
"Türkiye, Sykes-Picot anlaşmasında kendisine biçilen "itaatkarlık" rolünü aşarak rol model oldu. Türkiye, iki milyondan fazla Suriyeliye desteğinden ve onları korumasından, Arap Baharı'na, özellikle ordu ve güvenlik konularında Tunus'a verdiği her türlü destekten, ekonomik ve sosyal alanlardaki başarısından ve büyük devletlerle yarışmasından dolayı cezalandırılmak amacıyla terör saldırıları aracılığıyla hedef alındı."
"Bu saldırılar ancak sağlam duruşunu ve güçlerini artıracaktır"
“İçimizdeki beyinsizlere” ithaf olunur, dikkatlerine sunulur. “Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az.”
Mesajında ayrıca şu değerlendirmeye ve duasına yer verdi:
"Halkın yüksek bir demokrasiyle birçok kez seçmiş olduğu yönetimdeki insanları tanıdığım kadarıyla, bu gaddar saldırılar, onların ancak sağlam duruşunu ve güçlerini artıracaktır."
"Allah bu korkakça saldırının kurbanlarına rahmet etsin. Yaralılara acil şifalar versin. Allah, şer odaklarının hedefindeki Türk halkının yaralarını sarsın."
Türkiye’ye karşı savaşan Rusya, İran, İsrail, Mısır gibi taşöron savaşçı ülkeler birlikteliğine karşı 38 İslam devletlerinden oluşan “İslam Ordusu” anlamlı bir birlik olmuştur.
Bu birliği küçümseyenler şu gerçeği iyice anlamalılar. Türkiye artık yalnız değildir. Otadoğu Türkiye olmadan yeniden yapılandırılamaz.
Ülke içinde ve dışında barışa, huzura kavuşmanın en önemli şartı güçlü olmak, diri olmaktır.
Kur’an-ı Kerim Bakara suresi 250. Ayette geçen şu güzel dua, günlük vazgeçilmez dua ve virdimiz olsun.
“Ey Rabbimiz! Yüreğimizi sabırla doldur. Bize direnme gücü ver. Kafir kavme karşı bize yardım et.”