Eğitim, yeni kuşakların toplum yaşamında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları kişiliklerini geliştirmelerine yardım etme çabasıdır. Bu bakımdan eğitim sürecinin en önemli amaçlarından bir tanesi de değerler eğitimidir. Özellikle 12-18 yaş arası gençliğin milli ve manevi konularda daha donanımlı bir bilgiyle donatılması gerekliliği dini ve insani bir sorumluluktur..
Ecdadımız tarih boyunca bizi biz yapan, bizi tarih ve insanlık sahnesinde yücelten, milli ve manevi kültürümüzü oluşturan değerlerimizi yüz yıllarca yaşatma gayretinde olmuştur. İçinde bulunduğumuz yüzyılda değerlerimiz kimi kesimlerce hunharca törpülenmeye çalışılmakta, göz aydınlığımız çocuklarımız ve gençlerimiz değerlerine yabancılaşmaktadır. Helal-haram, kul hakkı, dürüstlük, ana baba hakkı, yardımlaşma, paylaşma, sevgi, saygı, , hoşgörülü olmak, ahde vefa, sılayı rahim, helal lokma, komşuluk, adalet, dostluk, güvenilir olmak gibi aslında bizi biz yapan temel insani ve ahlaki değerlere karşı bir arayış içerisine sokulmaya çalışıyoruz. Oysa bu değerler bizim yaşam kaynağımız, dini inancımız ve kulluk vazifemizdir.
Son yıllarda sıkça duyduğumuz okullarda şiddet, erken yaşta uyuşturucu bağımlılığı, gençlerde suç oranının artması vb. moral bozucu eylemlerin sonucunda yeni arayış ve farklı projeler kurum ve kuruluşların öncelikli gündemlerinden bir tanesidir. Bu projelerden bir tanesi de “Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi” (ÇEDES)
Millî Eğitim Bakanlığımız, Gençlik ve Spor Bakanlığımız ile Diyanet İşleri Başkanlığımızın iş birliğinde nesillerimizi koruma amacı taşıyan bu projedeki amaç: Millî, ahlaki, insani ve manevî değerlerimizi benimseyen ve koruyan fertler yetiştirmektir. Gençlerimizi çağın ve geleceğin becerileriyle donanmış, bu donanımı insanlık hayrına sarf edebilen, bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesine katkı sağlamaktır. Geçtiğimiz yıllarda pilot uygulaması yapılmış bu yıl da ülkemizin tamamında uygulanmış bir projeden bahsediyoruz. Okullarımızdaki değerler kulübü öğrencilerinin velilerinin izniyle gönüllülük esasına göre dâhil oldukları bir projedir. Gençlerimizin haftada birkaç ders saatlik zamanını cami bahçesinde minare gölgesinde milli ve dini değerleri birincil kaynaktan öğrenmesi birilerini neden bu kadar rahatsız eder?
ÇEDES projesine karşı kimi şehirlerde küçük azınlıklar tarafından yapılan protesto eylemleri iyi niyetten uzak, amaçları üzüm yemek olmayıp bağcıyı dövmek amaçlı bir eylemdir. Belli sendikalar üzerinden projeyi akamete uğratma girişimleri, yandaş vekilleri aracılığıyla konuyu meclis gündemine taşımaları, adrese teslim gazetecilerle süreci sulandırma çabaları milletimizin nezdinde karşılık bulmayacaktır.
Manevi değerlere karşı hassasiyetin azalması, ahlaki çöküntü, uyuşturucu, fanatizm vb. kötü alışkanlıkların yaygınlaşması karşısında elimiz kolumuz bağlı bir şekilde sürece seyirci kalamayız. Geleceğimiz için yeni ÇEDES’ler geliştirmeliyiz. Kendi milli ve manevi hedeflerimiz doğrultusunda dünyadaki hadiselerin gidişatını yönlendirebilecek gönlü duru, ruhu duru bir genç nesil yetiştirme mecburiyetindeyiz. Geçmişinden aldığı ilhamla geleceği inşa eden geçmişiyle gurur duyan bir gençliğin oluşumunda üzerimize düşeni yapmak durumundayız. Selam ve dua ile