Ekonomide yaşanan sorunlar ne yazık ki çok ilginç tablolar oluşturuyor. Ne yazık ki AK Partili dostlarımıza hala gerçek tabloyu anlatamıyoruz. Hala piyasa dengelenemiyor. Hala hiçbir gerçekçi çözüm önerisi sunamıyorlar. Farkındasınız, biliyorsunuz bunları anladık da sorunu kim çözecek? Her markete gittiğimde bir önceki geldiğime göre fiyatı artmayan tek ürün olmuyor. Her gün zam konuyor, her gün fiyat etiketleri değişiyor. Dolar artmamış, elektrik artmamış, doğalgaz artmamış, ne olmuş da bu zam olmuş? Araştıran, açıklama yapan var mı? Yok. Vatandaş geliyor alıyor, bunlarda zammı bindirdikçe bindiriyorlar. Normal 4 kişilik bir ailenin mutfak masrafı 20 bin lirayı aşmış durumda. Mutfak masrafı asgari ücreti aştı, bunu söylemeye çalışıyorum, böyle ekonomi olur mu? Faturalar, kira gibi kalemleri koyduğunuzda hayat başa çıkılamaz bir sorunlar yumağına dönüşüyor. Fakir, fukara değil, orta gelirli insanlar yaşam mücadelesi verir hale geliyor. Ne yapsın millet? Vursun kaçsın, çalsın, faiz yesin, milleti kandırsın, milleti dolandırsın… Bu mu isteniyor? Bu sorunları kim çözecek ve bu sorunlar nasıl çözülecek? Halkın umudunu kaybetmesinin oluşturacağı travmayı göremiyor musunuz? İktidarın mümkün değil hiçbir şekilde gerçek gündem konusu halkın yaşadığı sefalet olamıyor… Nasıl olacak peki? Kim çözecek? Kim bu milletin derdine derman olacak? Adaleti başkasına istemeyeceksin sadece, kendin de adil olacaksın, kendin de halkı düşüneceksin, vatandaşı düşüneceksin.
Geçen akşam bir televizyon kanalında izliyorum, bir yorumcu hala diyor ki “devlet herhangi bir üretimin içine dahil olmamalı, denetleyici olmalı…” Anlamıyorum ki, hala kafa değişmeyecek mi? Ödediğimiz fatura yetmiyor mu? Devlet işin içine dahil olmasın da kim olsun? Devlet olmazsa piyasada kim oluyor? Sahtekârlara, fırsatçılara, piyasa bozguncularına mı terk edelim piyasayı? Bakın bakalım piyasayı kim yönetiyor? Devlet hayvancılıktan çekildi… Ne oldu? Devlet denetleme görevini mi yapabildi? Hayvancılık çökmedi mi? Böyle giderse etin kilosu 1000 lirayı geçecek. Geçen gün bir büyükbaş satıcısına, bir kurban hissesinin kaç lira olduğunu sordum. Bana 17 bin 500 lira dedi. Sanırım, 15 bin lira ile 40 bin lira arasında hisse bedeli değişiyormuş. Bir hesap yaptım, bana söylediği büyükbaş hayvandan benim elde edebileceğim net etin kilo fiyatı yaklaşık 1000 lirayı aşmış oluyor bu kurban hisse bedeliyle… Evet, siz kestiğiniz de bile etin kilosu 1000 liranın üzerindeyse, devletimizin ne yapması lazım? Devletimizin derhal konuya müdahale edip, bir dengeleme yapması gerekmez mi? Ama benim gördüğüm devletimiz bu konulara hiçbir şekilde müdahil olmuyor. Eee etin kilosu 1000 lirayı geçecekse siz enflasyonu nasıl kontrol edeceksiniz? Bu millet nasıl kurban kesecek? Bu millet nasıl et yiyecek? İktidara samimi soruyorum, bu konuya kafa yoran kimse var mı? Düşünceniz nedir? Nasıl bir çözüm düşünüyorsunuz bu tablo karşısında?
Bir defa düşünün, bir defa tefekkür edin; devlet tekeli sattı ne oldu? Bugün tütünün neredeyse yüzde yüzü ithal edilir hale gelmedi mi? Sigaraya karşı olmak başka şey, tütün ekimi başka şey. Öyle ise tütün ithalatını da yasaklayın, ya da tüketiliyorsa neden kendi çiftçimiz tütün üretemiyor? Devletimiz pamuktan çekildi de ne oldu? Pamuk tarımı çökmedi mi? Sektör hala kendine gelemedi. Her zaman yazıyorum, Sümer’in makinaları hurda olarak satıldı. Burası Türkiye… Siz burası Almanya’ymış, Fransa’ymış gibi davranırsanız piyasa cambazları halkın anasını ağlatır, kanını emer. Neden anlamıyorsunuz? Romantik liboş olmanın sonunun ülkeyi nereye götürdüğünü biz gördük, tabiri caizse bu arkadaşlar giderken biz çoktan o yollarla işimizi bitirmiş, aklımızı başımıza almış gelme işleminin bile sonuna gelmiştik ama anlatamıyoruz. Devlet böyle olmaz, piyasa böyle olmaz, ekonomi böyle olmaz, enflasyon böyle inmez, ekonomik sorunlar böyle çözülmez.
Bundan emin olun, bundan sonra ülkemizde devletçi politikalar oy alacak, devletçi politikalarla çözülebilir çünkü bu sorunlar, bunu çok iyi tahlil etmek gerekiyor. Biz size komünist olun demiyoruz ki? Atatürk de yapmış, karma milli bir model ile süreci yönetebilirsiniz. Bunun en güzel örneği Çaykur’dur, Türk Şeker’dir, Savunma Sanayisindeki özel ve kamu şirketlerinin ürettiği ürünlerdir, onu uygulayın. Şu anda uygulanan sistem milleti çökertiyor üç beş piyasa cambazı kazanıyor bütün milletin anası ağlıyor. Şimdi denetim için yasa çıkaracaklarmış, öyle deniyor. Biz Sayın Ömer Bolat Bakanımızı severiz ama kusura bakmasın bu sistem yasa ile falan çözülmez, çok açık yazıyorum, sorunlar ancak devletin süreçlere dahil olması ile market kurması ile üretimde olması ile çözülür. Marketçi 40 milyonluk arabaya biniyor, millet bir domates alamıyor. Marketçinin tuzu kuru, tarladan 1 liraya alıyor marketinde yüz liraya satıyor ürünü, olan da Recep Tayyip Erdoğan’a inanan bu millete oluyor.
Bir konuyu daha izah etmeye çalışayım. Bugün ülkede yerli ithal tartışması da yaşanıyor. Yani üretim yok, deniyor bir kesim tarafından ve ülkemizdeki bütün her şeyin ithal edildiğini savunuyor bu kesim. Bununla birlikte bir kesim ise ihracatın uçtuğunu, üretimin uçtuğunu kaçtığını anlatıyor. Burada şunu çok açık yazıyorum, ülkede şu anda sorun üretim ya da ithalat değil. Zaten devlet mesela ette ciddi bir ithalat yapsa da piyasayı dengelese… Öyle değil mi? Konya’da bile 1000 lira olursa etin kilosu ne yapacağız? Ama süreç oraya gidiyor, yukarıda da yazdım. Neticede şunu yazmaya çalışıyorum, bakın dostlar, ithal ya da yerli üretim olmasının da aslında bir anlamı olmuyor. Konu özel sektörün insafına indiği anda milletin anası ağlıyor. Vicdan, merhamet olmadığı zaman, halk düşünülmediği zaman, süreç insanların insafına bırakıldığı zaman işte piyasa bu hale eviriliyor. Devlet sürecin içine girecek, halka acıyacak, kârdan daha önemli hususları önceleyecek ve milletin nefes almasını sağlayacak. Mesele bu. Yabancı dinozor da yerli dinozor değil mi? 5 liraya tarladan alıyor 50 liraya marketinde satıyor, 2 liraya mâl ediyor 200 liraya satıyor, bunu yabancı yapmış, yerli yapmış, bir anlam ifade etmiyor ki... Köylü demiş ya "düzeni değiştireceğiz" diyen merhum Süleyman Demirel’e… "Düzenin değişmesi, ezilen biz olduğumuz sürece bir anlam ifade etmiyor ki" diye… Konu öyle işte… Bugün de bu kadar… Hepimize güzel bir hafta sonu diliyorum.