Her hafta aynı şeyleri yazmaktan bıktım, belki de sizler aynı sorunları da okumaktan bıktınız. Ne değişti? Hiçbir şeyin değişmediğini görüyoruz. Konyaspor, Trabzonspor maçında yüzde yüzlük denilebilecek 2.5 gol pozisyonu buldu. Bajic, yine taraftara saç baş yoldurdu. Hurtado’nun pozisyonu Bajic’in pozisyonundan daha netti. Olmadı! Miya’nın önünde kalan top da gol olabilirdi. Belki de Shengelia’ya gelse o top goldü.
Ben aslında maçtan önce hocanın Bajic’i kesip Erdon ile başlayabileceği ihtimali üzerinde duruyordum. En azından Erdon’nun Başakşehir maçındaki çabası bunun olabileceğini akıllara getirdi.
Shengelia, Miya, Jevtovic gibi kaliteli ayakların yedek beklemesi de ayrıca düşünülmesi ve üzerinde durulması gereken ayrı bir konu…
Volkan Fındıklı’nın maç içerisinde kendisine gelen pasları gelişi güzel kullanması da taraftarın sabrını taşırdı. Sonuç olarak Konyaspor, bulduğu pozisyonları değerlendiremeyince hak etmediği bir mağlubiyet aldı.
Son haftalara bakıldığında mücadele anlamında Konyaspor daha iyiye gidiyor. Ancak bu mücadele sonuca yansımayınca moraller daha da bozuluyor.
Sezonun ilk yarısı Alanyaspor deplasmanıyla sona eriyor. Konyaspor’un ekonomik anlamda ne kadar zorluk çektiğini biliyoruz. Ancak ekonomiyi düzeltmek ve takımın hak ettiği yere gelebilmesi için mutlaka en az 4 transfer yapılması gerekiyor. Peki, Konyaspor hangi mevkilere oyuncu almalı?
Özellikle 1 değil 2 forvetin takıma kazandırılması gerekiyor. Aksi takdirde 1 forvet alındığında o oyuncunun sakatlanması ve cezalı duruma düşmesi veya tutmaması durumunda mevcut durumdan daha farklı bir durumun olmayacağını düşünüyorum. Orta sahada Hurtado’nun ikinci yarı daha iyi olabileceğini varsayıyorum. 10 numara ya da 8 numara tercihini kanatlarda çalım atabilen, skora katkı yapabilen, takımı daha ileriye taşıyabilen 2 oyuncuya yönelik yaparsa ligin ikinci yarısında Konyaspor’un daha başarılı olacağına olan inancım tam!
Selim Ay’a da ayrı bir parantez açmakta fayda var. Selim’in oynadığı maçlarda takım nedense mücadele anlamında diğer maçlardan daha arzulu oynuyor. Belki de Selim’in takım arkadaşları ile uyumu ve maç içerisinde verdiği motivasyonlar mücadele gücünün yüksek olmasını sağlıyor.