Sanayi devrimi ile başlayan süreçte ekonomiler hızla büyümüş, birçok değişim ve dönüşüm sürecini de beraberinde getirmiştir. Günümüzde gelişen bu süreçte global bazda tam bu sürecin doğal bir parçasıdır.
Son dönemdeki ulusal ve küresel faktörler yatırım maliyetlerini oldukça arttırmış ve birçok işletmenin yatırım yönlü kararlarına tesir etmiştir. Devlet kurumlarınca sağlanan destekler ise önemli rol oynamaya devam etmektedir.
Devlet destekleri işletmelerimize yatırım ve üretim dönemlerinde ciddi katkılar sağlamakta ve bu yükü hafifletebilmektedir. Global ekonominin sekteye uğradığı bu dönemlerde, desteklerin öne çıktığı ülkemizde; üretime bağlı sektörler doğru modellemeler ile birlikte, ciddi faydalar ile buluşabilmektedirler.
Ülkemizde yapılan analizsel çalışmalarda; devlet destekleri konusunda en büyük eksikliğin, çalışmaların yüzeysel ve sadece dokümantasyon takibi ya da kopya edilmesi ile konuya ehil olmayanlar tarafından gerçekleştirildiği ve bunun sonucunda da doğru destek dönüşlerinin olmadığı görülmektedir. Farklı kurumlar aracılığı ile sunulan devlet desteklerinden en iyi fayda modeli üzerinden değerlendirmek firmalarımıza oldukça avantajlı bir dönüşünü de sağlamaktadır.
Devlet Destekleri‘nin üretim ve ihracat odaklı olduğu gerçeği ile birlikte, daha prodüktif hale geldiği işletmelerimizin, üretim konusu mamulleri ve bulunduğu iller itibariyle farklılıkları, azalan ya da çoğalan faydaları unutulmamalıdır.
Devlet Destekleri‘nin sürdürülebilir bir yöntem olarak belirleyip, yatırım ve işletme yönetimlerini planlama gücü ile birleştirmek; ülkemizdeki imalata dayalı sektörleri sürdürülebilir fayda ile buluşturabilecektir.
Özetle; analitik yöntemlerle belirlenecek yol haritalarıyla başlayan yatırım süreçleri, işletmelerimizin daha sağlıklı bir geleceğe uzanmasını sağlayacaktır.