Depremzedelerden Konya’ya teşekkür

Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve 10 ile etkisi altına alan büyük depremler sonrasında depremzedeler, farklı şehirlere sığındı. Kahramanmaraş’tan Konya’ya ailesiyle birlikte gelen Esen Dertli ise, deprem anını ve yaşadıklarını gazetemizle paylaşırken, Konyalı vatandaşlara misafirperverlikleri ve yardımları için teşekkür etti.

Yaşanan yıkıcı depremler sonrasında, Kahramanmaraşlı aile Konya’ya sığındı. Deprem anında kıyametin koptuğunu düşünen ve yaşadığı anları gazetemizle paylaşan Esen Dertli, “Kıyamet kopuyor zannettim. Bir gürültüyle kâbusun içine uyandım. Kahramanmaraş diye bir yer de kalmadı.” dedi.

Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve 10 ile etkisi altına alan büyük depremler sonrasında depremzedeler, farklı şehirlere sığındı. Kahramanmaraş’tan Konya’ya ailesiyle birlikte gelen Esen Dertli ise, deprem anını ve yaşadıklarını gazetemizle paylaştı. Bir ses ile kâbusun içine uyandığını belirten Dertli, “Kahramanmaraş’ta depremi yaşadım. O gün herkes gibi biz de ertesi gün için planlar yapmıştık. Kız kardeşlerimle toplanmıştık. Hepimiz bir aradaydık. Gece olunca herkes evine gitti. Zaten gece 3 gibi uyumuştum. Bir saat sonra bir sesle, bir gürültüyle kâbusun içine uyandım. Gözümü açtığımda deprem başlamıştı. Kalkıp hemen çocuklarıma seslendim. Durmak bilmeyen bir deprem yaşadık. Sanki hiç bitmeyecek gibiydi. Biraz durduktan sonra hemen kendimizi sokağa attık. Ama hala sarsıntılar devam ediyordu.” sözlerine yer verdi.

‘SANKİ KIYAMETİ YAŞIYORDUK’

Deprem anında kıymetin koptuğunu düşündüğünü dile getiren Dertli, “Kıyamet kopuyor zannettim. Herkes yalın ayak dışardaydı. Herkes bir tarafa koşturuyordu. Herhalde bu kıyamet dedim. Çünkü yağmur da öyle bir yağıyordu ki hiçbir şeye fırsat vermedi. Ablamların arabası vardı onların arabasına geçtik. Annem de o gün hastanede kalıyordu. Kız kardeşim de yanındaydı. Ama çocukları evde tekti. Onu aradık. “Teyze ev üzerime uçtu. Kımıldayamıyorum. Ayağımı hareket ettiremiyorum. Ayağımı hissetmemeye başladım.” dedi. Yollar, her yer çöktüğü için hiçbir yere ulaşamadık. Hiçbir şey kalmadı orada. Annemin yanına çok zor ulaştık. Saat 9-10’u bulmuştu. Hastaneye ulaştığımızda kimse yoktu. Hastasını alan gitmiş. Annem enkazın içinde tek başına kalmış. Oradan annemi çıkardık. Bunlar olurken deprem zaten hiç durmuyordu. Hava şartları da çok kötüydü. Hastanenin bahçesindeki kamelyalarda bekledik. Hava çok soğuktu. Elimize ne bir su ne de bir lokma yemek geçmedi. Sanki kıyameti yaşıyorduk. Daha sonra Şanlıurfa’dan bir tanıdığımız sağ olsun bize yiyecek bir şeyler getirdi.” şeklinde aktardı.

‘SOĞUKTAN DONUP ÖLECEK SANDIM’

Depremin ilk günü, annesinin donup öleceğini düşünen Dertli, “Saat 1 gibi olan diğer büyük deprem olduğu zaman hastanedeydik. Hastanenin zaten çoğu yeri çökmüş durumdaydı. Ama yatalak bir hastamız olduğu için içeriye girmek zorunda kalıyorduk. Yoğun bakımdaydı. Oksijensiz yaşayamıyordu. Annemi yatağını sürerek dışarıya çıkardık. Bahçede duruyorduk ama bu sefer de annem donup ölecekti soğuktan. Daha sonra yine bir tanıdığımız vasıtasıyla konteyner kente gittik. Sağ olsunlar bize orada battaniye verdiler. Orada sabahladık. Ama sabahlara kadar hiç deprem dinmedi. Hala da devam ediyor. Konya’da bile depremleri hissettik. Zaten uyuyamıyoruz. Her an tedirginiz. Hatta kaldığımız otelin sağlam olup olmadığını bile sordum. Kardeşim odaya çıkamıyor. Otelin girişindeki koltuklarda yatıyor.” ifadelerine yer verdi.

‘KONYA HALKINDAN ALLAH RAZI OLSUN’

Konya halkının ve hastane çalışanlarının kendilerine çok ilgili davrandıklarını vurgulayan Dertli, “Hiçbir yere ulaşılamıyordu. Herkes kendi imkanlarıyla enkazın altından cenazelerini çıkarıyordu. Biz de yeğenimi beklemiştik. Yeğenimin, kardeşimin 16 yaşındaki çocuğunun ölüm haberini aldık. Onu gömdükten sonra buraya geldik. O günden itibaren buradayız. Yurtta kalıyorduk daha sonra Özkaymak Otel’e geldik. Allah buradakilerden de bin kere razı olsun. Annemin de her ihtiyacını gördüler. Bize çok sahip çıktılar. Hayatımız boyunca duacı olacağız. Konya halkından Allah razı olsun. 21 yaşındaki yeğenimi ise enkazdan çıkardık. Ama oturup kalkamıyordu. Götürebileceğimiz hiçbir yer yoktu. Bize yemek getiren tanıdığımız vasıtasıyla Konya’ya geldik. Geldiğimizde saat gecenin 3’üydü. Bize burada çok yardımcı oldular. Konya Şehir Hastanesine gittik. Bizimle çok güzel ilgilendiler. Yeğenim için her şeyi yaptılar. Sabah acil olarak ameliyata aldılar. Kemiği kırılmış ve omuriliği baskı yapıyormuş. Tedavisini yaptılar.” diye konuştu.

‘KAHRAMANMARAŞ DİYE BİR YER KALMADI’

Hayatlarının alt üst olduğunu söyleyen Dertli, şu sözleriyle konuşmasını sonlandırdı; “Bizim de evimizde çatlaklar var. Zaten Kahramanmaraş’ta hiç kimse kalmadı. Kahramanmaraş diye bir yer de kalmadı. Çok güzel bir yerdi. Çarşısı yerle bir oldu. Kötü bir koku sarmış her yeri. Hala kaldırılmamış enkazlar da varmış. Düzenli bir hayatımız vardı. Hepsi alt üst oldu. Kimisi evladını kaybetti, kimisi sevdiklerini. Sadece canımız kaldı. Ama sağlık olsun. Allah bunu da atlatma gücü versin. Rabbim bir daha böyle bir felaketi göstermesin. Bundan sonra da ne yapacağımı bilmiyoruz. Yurdumuzu, yuvamızı bırakıp gelmek kadar da kötü bir şey yok. Böyle bir şey yaşayacağımız hiç aklımıza gelmezdi. Kabusu yaşadık. İnsanın başına her şey gelebiliyormuş.”

• BÜŞRA ERKUŞ / YENİ HABER GAZETESİ

Konya Haberleri