Geçtiğimiz günlerde Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin düzenlediği ‘Demir Yumruk’ operasyonu çok dikkat çekici ayrıntıları ortaya çıkardı. Ayrıntılar netleştikçe, şu anda çektiğimiz ekonomik sıkıntıların da sürpriz olmadığını hepimiz bir kez daha anladık…
Öyle bir tezgah kurmuşlar ki, bu tezgahla hem milyarlarca liralık kazanç sağlamışlar hem de piyasayı alt üst etmişler.
Biraz ayrıntı vermek gerekirse; MASAK ekipleri, 10 aylık teknik ve fiziki takip sonucu demir- çelik sektöründe faaliyet gösteren 3 ayrı suç örgütüne yönelik ‘Demir Yumruk’ operasyonu düzenledi.
Ankara merkezli 29 ilde, 105 milyar TL’lik sahte faturayla kamuyu 25 milyar zarara uğratan şirketlere yönelik operasyonda, aralarında Erol Eşrefoğlu’nun (Evcil) da bulunduğu 323 şüpheli gözaltına alındı.
Suç örtülerinin, demir- çelik piyasasını manipüle ederek fiyat istikrarını bozdukları, sektördeki diğer firmaları devre dışı bırakarak tekel olmaya çalıştıkları, sahte fatura düzenleyerek 3’üncü kişiler üzerinden kurdukları paravan şirketler aracılığıyla haksız kazanç sağladıkları belirlendi.
İşe bakın, hiç aklınıza gelir miydi demir üzerinden bu kadar büyük kazançların sağlanacağı, bu kadar kapsamlı bir çeteleşme kurulacağı?
Ama olmaz olmaz demeyin, bizim ülkemizde her şey oluyor işte…
Polis ekipleri, baskın yaptıkları evlerde çıkan altınları ve para balyalarını taşımaktan yoruldular resmen…
Ama benim bugün asıl dikkat çekmek istediğim başka bir şey!
‘Demir Yumruk’ operasyonundan sonra, demir fiyatları 20 TL’den 11 TL seviyelerine düştü aniden…
Dünyada demir çelik fiyatlarının dip yapmasının da elbette bunda bir etkisi var ama eğri oturup doğru konuşalım; dünyada düşüş trendinde olan hiçbir ürünün fiyatı bizim ülkemizde düşüş göstermiyor.
Çünkü bizim ülkemizde dibine kadar fırsatçılık hakim!
Demir fiyatları düştü, çünkü büyük bir çete çökertildi.
Demir fiyatları düştü, çünkü fırsatçılar enselendi…
Peki demir-çelik piyasasındaki bu çeteleşmenin çökertilmesinden sonra ortaya çıkan ekonomik sonuçlar göz önüne alındığında ülkemizin yapması gereken sizce ne?
Doğru bildiniz, diğer fırsatçılara da benzer operasyonlar yapmak!
Ben söyleyeyim; aynı çeteden bizim ülkemizde çokça var.
Gıda sektöründe bu çeteleşmenin alası var. Durup dururken üç beş zincir marketin maskarası olmadık ya! Üreten de alan da satan da pazarlayan da aynı kişiler. Zaten daha önce şahit olduk, fiyat belirlerken ortak hareket etmeleri bile yeter de artar…
Ya otomotiv sektörü?
Hiçte masum işler dönmüyor orada da! Bayiler ve galericiler ortak çalışıyor. Bayiler sıfır araçları galerilere paslıyor, galeriler fiyat şişirerek internet ortamına koyuyor. Bayiye gidiyorsun araç yok diyor, galeriye gidiyorsun bir sürü sıfır araç satışta. Ama liste fiyatının 2 katına, yersen!
Bu çeteleşme değil mi şimdi?
Benzer çeteleşme; konut başta olmak üzere un, yağ, şeker, sebze, kıyafet, elektronik ürünler gibi pek çok tüketim ürününün piyasasında da yapılıyor.
Devletin ‘Demir Yumruğu’ her alanda etkin olmalı artık. Söylem ya da slogan değil, uygulama görmemiz gerekiyor artık.
Yoksa dün 30 liraya aldığım yumurtayı bugün iki katı fiyatına alacaksam, asgari ücretin 5 bin 500 TL olmasının hiçbir anlamı yok. Vatandaşın refahı için verilen ara zamları yamyamlara kaptıracaksak zam yapılmasın daha iyi…
Bilmem anlatabildim mi?