Söylediğimiz gibi oldu. Meclis Başkanlığı’na Ak Parti adayı İsmet Yılmaz seçildi.
Ak Parti CHP’yle hükümet kuracak, bu yüzden Deniz Baykal’ı destekleyecek diyenler yanıldı.
MHP’nin muhalefet bloğunda yer alarak, Ak Parti’nin adayını Meclis Başkanı seçtirmemek için Baykal’a oy vereceğini düşünenler de yanıldı.
Daha net bir ifadeyle söylemek gerekirse Meclis Başkanlığı seçiminin, yapılacak olan Koalisyonun işaret fişeği olacağı savı çökmüş oldu.
Meclis Başkanlığı seçiminin sonuçları, seçim çalışmasının koalisyon çalışmalarından ayrı, kendi mecranda yürüdüğünü göstermiş oldu.
Ayrıca bu seçim sonucu bizlere Ak Parti’nin alternatifsiz olduğunu da göstermiş oldu.
Ne demek alternatifsiz olmak?
Ak Parti, kendi adayını Cumhurbaşkanı seçtirmesin diye çatı adayı çıkartan MHP ve CHP, Meclis Başkanlığı gibi daha az öneme sahip bir yarışta bir araya gelmeyi başaramadı.
MHP bırakın ortaklığı, “HDP Baykal’a oy verirse biz oy vermeyiz” diyerek HDP ile hiçbir şekilde bir araya gelmeyeceğini beyan etti.
Nitekim öylede oldu.
HDP’nin tahminen 50 milletvekili son turda CHP adayı Baykal’a oy verdi. MHP milletvekilleri ise Bahçeli’nin beyan ettiği gibi boş ya da geçersiz oy kullandı.
CHP her yola vardı ama yanına arkadaş bulamadı.
Bu tablo bizlere açıkça gösterdi ki, Ak Parti olmasa bu ülke hükümetsiz kalır.
Ak Parti alternatifsiz ve sağduyulu siyasetin merkezi haline gelmiştir.
Etrafımız ateş çemberiyle sarılmışken, içerde yaşanan durum her ne kadar elimizi zayıflatsa da bugünkü tablo ülke yönetiminin Ak Parti’ye muhtaç olduğu gerçeğidir.
Nitekim bunu halkta görmüş ve yapılan anketlerde adeta pişmanlığın beyanı olmuştur.
Yapılabilecek olan ilk genel seçimde Ak Parti’nin oylarını artırma potansiyeli net bir şekilde görülmektedir.
Zira vatandaş bizim endişelerimizi paylaşmaktadır.
Vatandaş Ak Parti’yi uyarayım derken dozajı kaçırmış ve ülke güvenliğini tehlikeye attığının farkına varmıştır.
Peki, bu tabloda hükümetsiz mi kalacak Türkiye?
Kalmamalıdır. Ancak Ak Parti hükümet kurarsa bunun yansımalarını iyi hesaplamalıdır.
MHP tabanı her ne kadar istese ve Ak Parti tabanına yakın olsa da Salı günkü yazımda bahsettiğim nedenlerden dolayı Bahçeli koalisyona girmek istememektedir.
Kaldı ki Bahçeli ile böyle bir ortaklık gerçekten risk. Canı sıkılınca “ben oynamıyorum” diyecek potansiyele sahip.
Böylesi zor bir süreçten geçerken Türkiye mızıkçılığı tolere edecek noktada değildir. Bu yüzden MHP seçeneği artık Ak Parti’nin gündeminde yok diyebilirim.
Yüksek ihtimal Ak Parti – CHP koalisyonu gibi görünmektedir.
Her ne kadar uyuşmayan dokular varsa da Ak Parti bu hükümette yer alacak düşüncesindeyim.
Şahsen benim gönlümde geçen çözümsüzlük. Yani yapılacak bir genel seçimle Ak Parti’nin yeniden tek başına hükümet olması. Ancak şartlar bunu gerektiriyorsa yapılacak çok şey yok. Acil müdahale edilmesi gereken konuların yeni bir seçimle ötelenmesi ülkemize zaman kaybettirme ihtimali de ortadadır.
Bu yüzden Ak Parti bir kez daha elini taşın altına koyacak diye düşünüyorum. Bu sorumlu kadrolar ve Milli Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu’nun ülke menfaatleri için CHP ile ortaklığa da hayır demeyeceğini düşünüyorum.