Değişikliğin dış yüzü

Murat Güçlü

AK Parti olağanüstü kongresi yapıldı. Beklenen şekilde Binali Yıldırım AK Parti’nin yeni genel başkanı oldu. Süreç büyük bir siyasi olgunlukla gerçekleşti. Ahmet Davutoğlu kendine yakışır biçimde görevi halefine bıraktı.

Kongre sonrası Başbakan’ın istifası ve yeni Genel Başkanın hükümeti kurmakla görevlendirilmesi hızla yerine getirildi. Burada yaşanan hız yeni hükümetin başta yeni anayasa ve başkanlık sistemi ile ilgili icraatlarını hemen yerine getirmek için çalışacağını göstermektedir.

Davutoğlu’nun gidişi üzerine çok şey yazıldı, çizildi. Takip ettiğim yorumların hemen hemen hepsi Davutoğlu ile Erdoğan arasında yaşanan/yaşandığı düşünülen/yaşanma ihtimali olan ihtilaflar üzerine bina edilmişti. Olayların bir de dış politika tarafı düşünülmeli. Ülkelerin bu tip pozisyon değişiklikleri çoğu zaman dış politika değişiklikleri için gerekli yahut değişen dış politikalarının bir göstergesi olarak öne çıkar.

Türkiye son dönemin en büyük dış baskıları ile karşı karşıya. Suriye özelinde yürütülen vekalet savaşları Türkiye yakından ilgilendirmekten öte bizzat Türkiye’nin beka sorunu olmuş haldedir.

Uluslar arası arenada tüm taşlar yerinden oynamış durumda, Rusya’dan Fransa’ya kadar büyük bilenen devletler bile bu herc ü merc içinde yalpalamakta. Brezilya’dan Arap dünyasına kadar iktidarlar devrilmekte, savaşlar çıkarılmakta, yeni ve büyük bir paylaşım savaşı sürmekte.

Davutoğlu sonrası yaşananlar özellikle Rusya’dan gelen mesajlar Türkiye’nin dış politikada bazı değişikliklere gidebileceğinin sinyallerini vermekte. Davutoğlu gibi dış politikayı bilen ve bildiğini uygulamaya çalışan bir devlet adamının değişmesinin sadece iş politika ile açıklanamayacak sebepleri olduğu kanaatindeyim. Bu sebeple gelecek günlerin bölgede hakimiyet peşinde olan tüm ülkeleri yakından ilgilendirecek hamlelere, yeni ittifaklara ve yeni karşıt pozisyonlara gebe olduğunu söyleyebiliriz. Rusya, Türkiye ile yaşadığı sıkıntılardan kendisinin de büyük yara alacağını anlamış durumda. Türkiye bu aşamada Rusya-İran hattı ile arasını düzeltebilir.

Geleceğin dünyasının şekillendiği zamanları yaşıyoruz. Umarız Türkiye devlet aklını her şeyi önünde tutarak bu süreçten güçlenerek ve büyüyerek çıkar.