Değişen dünya dengeleri

Ali Kaya

Dünya dengelerinin hızla değiştiği bir dönemden geçiyoruz. Avrupa da ve  bölgemiz de taşlar yerinden oynamıştır. Breix’ten sonra dengelerin değiştiği Avrupa da ve bununla birlikte  doğal olarak  etkilenen bölgemiz de  dengelerin değişmesi batılı ülkelerin iç rekabetinin bir sonucudur. Amerika yeni başkanını beklediği şu günlerde   İngilizlerin  kendisine ayak bağı olan Avrupa birliğinden çıkma kararı ile kendisine  yeni bir yol ve  yeni bir başbakan arayışına girmesi tesadüf değildir .  Amerika,  AB’yi kurulduğu günden bu yana kendisine karşı denge  kurabilecek bir güç olarak  gördü ve AB’yi güçsüzleştirme politikalarının  sonucu olarak İngiltere AB den çıkma kararı aldı.

 Çünkü her iki devlet Kraliçeye siyasi,  ekonomik ve de duygusal bağlarla bağlıdır.  Amerika da seçilecek olan başkan bunu yemin ettiği andan itibaren hisseder veya hissettirirler aynı İsrail gibi.  Ancak esas mesele  Petrol yataklarının bol olduğu  Orta doğunun  kimler tarafından kontrol edileceği meselesidir. Seçilecek olan ABD  başkanı veya İngiltere  başbakanın kim olacağı değil. Çünkü  AB ye katıldığı günden bu yana kendi politikalarını uygulamakta  AB engeline takılan İngiltere artık kendisine duygusal bağlarla bağlı olduğu ABD ile yeni bir yola girmesinin önü açılmıştır. Afrika, Orta doğu ve bölgemizde   son iki yüzyıl da oyun kurucu rolünü oynayan İngiltere için AB artık işlevini yitirerek Almanya’nın kontrolünde bir birlik olması sebebiyle tarihi rekabette İngilizlerin çıkarlarına ters bir yola girdiğini görmesiyle birlikten çıkma kararı almıştır.

     Biz Türkiye olarak bu yeni denge  düzenine karşı ne yaptık, İsrail ile tarihi bir anlaşma yaptık. Dünya dengelerini göremeyenler ,  İsrail ile ilişkilerin gergin olduğu dönemlerde ülke yönetilemiyor dış politika iflas etti diyenler şimdi İsrail ile normalleşmeye başlayan ilişkiler için  hangi tavizler verildi hani İsrail düşmandı diyerek yine Erdoğan aleyhtarlığı yapmaları  ülke siyasetini okuyamadıkları anlamını taşır. Yine  Rusya ile yeni bir dönemin başlatılmasını hazmedemeyen bu  çevreler Rusya’ya niye boyun eğdik ve  ne kadar tazminat ödenecek diyerek Sayın  Erdoğan  hakkında yine akla hayale gelmeyen karalama kampanyaları yürütmeleri önemlidir.   1946 yılında kurulan İsrail devleti, tarihinde hiçbir devletten tazminat ödemeyi bırakın özür dahi dilememiştir, ki Türkiye’den hem özür diliyor hem tazminat ödemeyi kabul ediyor ve hem de Gazze ambargosunu açıyor.

Neden diye soramazlar sorarlarsa cevabı değişen dünya dengeleri olduğunu bilir ve Erdoğan’ın politikalarının haklılığı ortaya çıkarda ondan. Ya bu  Putine ne oldu da Barış heveslisi oluverdi.  Rusya ile uçak düşürme olayından sonra gerilen ve her iki ülkenin de istemediği şekilde  soğuk  bir döneme giren  ilişkilerimizin hızlı bir normalleşme sürecine girmesi içerde ve dışarıda bazı çevreleri rahatsız etmiş olmalı ki Atatürk havalimanı bombalı saldırılarını Rusya’nın yaptığını ima eden yayınlar yapan İngiliz ve Amerikan medyasının tavrı çok önemlidir. Daha düne kadar Türkiye’ye açıkça meydan okuyup düşman ilan eden Rusya neden Barış heveslisi oluverdi hiç düşündünüz mü?

İsrail ve Rusya  orta doğudaki  karışıklıkların bölgenin lider ülkesi  Türkiye ile olan soğuk ilişkilerin devam etmesi ile bölge de daha büyük kaos ve kargaşa getireceğini  öngörerek  ilişkilerin normalleşmesi yönünde hızlı adım atmalarının sebebi de budur.  Değişen dünya dengeleri. Vaktiyle Hatay Cumhuriyetinin Türkiye’ye ilhak olması meselesi gibi Suriyeli kardeşlerimize vatandaşlık verilmesi meselesine bu açıdan bakıldığında yine bir strateji hamlesi olarak görmemiz gerekir. Nereden bakarsanız bakın Türkiye’nin  yeni dış politikası değişen dünya dengelerine karşı gelişen  yeni bir strateji hamlesidir.

 Saygılarımla