Geçtiğimiz haftaki yazımızda AK parti genel başkanı ve Başbakanımız, Hemşehrimiz Sayın Ahmet Davutoğlu’nun Parti tüzüğünün Genel başkana verdiği olağan üstü kongre kararı alma yetkisini kullanması üzerine yaptığı basın toplantısında veda niteliğindeki konuşmasından sonra isimler değişebilir ancak ülke hedefi ve davamız asla değişmez diyerek bu kutlu davanın önemini izah etmeye çalışmıştık. Bu kongrenin AK partinin bir lider arayışı olmadığını sadece bayrak değişimi olarak görmemiz gerektiğini çünkü bu davanın gerçek liderinin Reisi Cumhur Recep Tayyip Erdoğan olduğunu tekrar hatırlatmakta fayda gördüğümüzü yazmıştık. Sayın Davutoğlu’nun kongre kararı sonrası ülke ve dünya gündeminin hızla değişmesine neden oldu . Çünkü ilk kez muhalifler Ak partide bir iç karışıklık çıkarabileceklerine inandılar ve buradan saldırarak bunu kullanarak lidere yani sayın Erdoğan’a zarar vererek amaçlarına ulaşmak istediler.
Kongre kararından önce bazı muhalefet partileri Davutoğlu için atanmış ,emanetçi yakıştırmalarını yaparken kongre kararından sonra seçilmiş bir Başbakana müdahale , darbe yapıldı söylemlerinin temelinde AK Parti davasına ve bu davaya inanan, gönül veren halkımızın aklına fitne sokarak zarar vermek ve dolayısıyla bu davanın lideri olan Sayın Erdoğanı yıpratarak ona inanan halkın gözünde itibarsızlaştırmak istemeleri yatmaktadır. Muhaliflere yakın medya organlarında Kongre kararları yorumlanırken bu kutlu davaya inanan bizlerin fitneye mahal vermemek için gayret göstermemiz gerekir. Muhalif Televizyonlar da yapılan tartışma programlarında Ak parti genel başkanı olması muhtemel isimler üzerinde yapılan yorumlarda da bu kutlu davaya zarar vererek AK Parti'yi içten yıkarak yok etmek istemektedirler. Geçtiğimiz seçimlerde Ak partiye oy vermeyen kim varsa hepsi ağız birliği etmişçesine Sayın Davutoğlu’nun kendi özgür iradesi ile Parti tüzüğünün Genel başkana verdiği yetki ile verdiği olağanüstü kongre kararı üzerinde yorum yapmaları da yine bu kutlu davaya zarar vermekten başka bir amaç içermez. Tüm bunları göre göre ulusal bir gazete yazarlarından hanımefendi kardeşimizin selamsız geldin diyerek Başbakanımız Sayın Davutoğlu hakkında kaleme aldığı yazıyı üzülerek okudum bu davaya zarar verici bulduğum ve gerçekten hoş olmayan durum olduğu için üzüldüm . Bu yazar kardeşimizin bu davaya bilerek zarar vermeyeceğini düşünüyorum . Ülkemiz etrafında karışıklıklar devam ederken , batılı devletler her türlü kirli oyunlarla Ortadoğu denen bataklığa ülkemizi çekmeye çalışırken ,içerden ve dışarıdan tüm saldırılar bu davanın lideri Sayın Erdoğan’a saldırırken,bizlere düşen birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmemiz , dahası davamıza sahip çıkmamız gerekir. Buradan başka bir yazar kardeşimizin yine Sayın Davutoğlu hakkında Sarı Boyalı Ev başlıklı yazısını da duygulanarak okudum yüreğine kalemine sağlık değerli kardeşim Mehmet Acet . Burada belirtmek istediğim inandığımız bu davaya hizmet için yazdığımız yazıların asla aramıza fitne sokmasına mahal vermesine izin verecek cümleler içermemesidir lütfen bu sorumluluğa dikkat ederek yazalım . Seyid Ahmet Arvasi hocanın Dava adlı şiirinden bir kesitle yazımı bitirmek istedim.
Maddeye tapmayız, ezelden geldik,
Her şeyi kuşatan ebed bizimdir.
Çirkini sevmeyiz, güzelden geldik,
Arkadaş, son zafer elbet bizimdir.
Bu dâvâ özüdür İslâmiyet’in,
Bu dâvâ güneşi, mazlum milletin.
Bu dâvâ her şeyden, her şeyden çetin,
Bu yolda dert, hüzün, gurbet bizimdir.
SAYGILARIMLA