Yerel seçim sürecinde ortalık küskünden geçilmiyor. Adaylık bekleyip de gösterilmeyenlerin büyük bir kısmı türlü rezilliklere imza atıyor. Siyasette vefanın bizim topraklar da olmadığını zaten biliyorduk. Lakin yaşını başını almış insanların kendilerini bu kadar nasıl rezil edebildiklerine şaşırıyoruz. Anlaşılan bu insanlar gerçekten önemli bir görevde olsalar sırf kendi çıkarları için ülkeyi ateşe atmaktan geri durmazlarmış. Burada kritik soru şu; bu insanlar en başından beri kendi çıkarları doğrultusunda mı hareket ediyorlardı yoksa sonradan sırf makam mevki için mi bu kadar çiğleşebildiler?
Siyasi partiler artık bünyelerinde siyaset yapacak insanları seçerken daha dikkatli olmalı. Sırf iyi bir eğitimi veya bölgesinde yüksek oy potansiyeli var diye ön plâna çıkartılan isimlerin içine düştüğü hâli görüyoruz. Her partinin kendisine göre bir davası vardır. Bu dava için hizmet eden, etme potansiyeli yüksek olan isimler bir kenara itilince ortalık gösteriş meraklılarına kalıyor. Bunların parti ile ilişkileri de parti onların çıkarlarına hizmet ettiği sürece devam ediyor. Partiden artık nemalanamayacaklarını anlayınca da hemen başka bir partiye doğru direksiyonu kırıyorlar. Bunlara kucak açan partileri de anlamak mümkün değil. Kural bellidir, bir kere ihanet eden, ihanet etmeye devam eder.
AK Parti’den belediye başkanlığı için aday gösterilmeyen eski bir milletvekilinin “HDP’lilere çalışmazsam en adiyim” dediği ses kaydı bir anda gündem oldu. İnsanlar doğal olarak şaşırıyor. Adam dört dönem milletvekili olmuş, yetmemiş partinin en önemli organlarından olan MKYK üyeliği yapmış. Fakat belediye başkanlığına aday gösterilmeyince hemen su koyuvermiş. Makam, mevki hırsının sonunun olmadığını AK Parti özelinde geçtiğimiz yıllarda çokça gördüğümüzden açıkçası ben şaşırmadım. Geçmişte AK Parti, Cumhurbaşkanı Erdoğan sayesinde dışişleri bakanlığı, başbakanlık, hatta cumhurbaşkanlığı yapmış olanların bugünkü halleri ortada. İhanet eden isimlere sorsanız değişen, bozulan kendileri değil, partileri, liderleri. Değişim, bozulma ile ilgili de milat olarak hep kendilerinin gemiyi terk ettikleri tarihi veriyorlar. Düştükleri çukur, milletin gözündeki değerleri ortada. Kendileri memnunsa bize bir şey demek düşmez.
Yeniden Refah Partisi siyasette bir alternatif olmak için yola çıkmıştı. Yerel seçime kendi adayları girme kararı parti kimliğinin devam ettirilmesi adına önemliydi. Lakin AK Parti eskilerinin aday gösterilmesi partinin lanse edildiği gibi bir vizyonunun olmadığını gösterdi. Gösterilen isimler kazanamayacaklarını bile bile sırf intikam hırsıyla hareket ediyor. Olmaz ama bugün AK Parti tarafından tekrar çağrılsalar büyük çoğunluğu koşa koşa geri döner. Bu tarz saçma bir siyaset anlayışının YRP’ye hiçbir katkısı olmaz. Fatih Erbakan babasının isminin altında ezilmeye devam eder, bir sonraki genel seçimde tabela partisine dönüştükleriyle kalırlar.
İktidar cephesinde bunlar yaşanırken, muhalefetteki kavga da evlere şenlik. Parti yöneticileri rantı yüksek, seçilme garantisi olan belediyelere kendi adamlarını aday göstermek için birbirlerini yediler. Orada da epey bir istifa eden var. Parti teşkilatlarının düşüncesini, seçmen tercihlerini falan hesaba alan yok. Kafalarına göre aday belirliyorlar. Örneğin CHP lideri Özgür Özel, Çankaya Belediye Başkanlığı için 31 yaşındaki kendi avukatını aday gösterdi. Çankayalıların nasıl olsa sorgulamadan CHP kimi aday gösterse oy vereceğini bildiğinden bu kadar rahat hareket edebiliyor. Bunlar AK Parti seçmenine koyun başta olmak üzere türlü çeşitli hakaret ederler. Lakin kendileri de önlerine aday diye kim sunulursa düşünmeden oy verirler. Bu saçmalıklar, çelişkiler ülke siyasetinin gelişmesinin önündeki en önemli engel olarak yıllardır duruyor. Bu kafayla gidilmeye devam edilirse uzun süre daha durmaya devam edecektir.
Yerel seçim süreci partiler için iyi bir muhasebe dönemi. Kimin ne mal olduğu ortaya çıkıyor. Özellikle AK Parti bu süreci iyi bir şekilde değerlendirip içindeki safraları bir an önce dışarı atmalı. Çıkar için değil gerçekten davaya, partiye gönül veren isimlerle yola devam edilmeli. Herkesten aynı performans beklenilmez. Yorulan kenara çekilmeyi bilmeli, yanlış yollara sapmamalı. Yoldan çıkanın sonuyla ilgili onlarca farklı ibretlik örnek var. Milletin, devletin önüne engel olmasınlar, kenarda hırslarıyla kendilerini bitirmeye devam edebilirler.