Tüm dünyanın hedef gösterdiği bir ülkede yaşıyoruz. Ulaşamadıkları ve dahi hiçbir zaman da ulaşamayacakları bir yerde duruşumuzdan dolayı ülkemize murdar yaftasını yamamaya çalışıyorlar. Samimiler mi, elbette değiller. Onlara pabuç bırakacak da bir millet yok karşılarında.
El dışarıda kalır, çünkü onlara zurnanın son deliği olma rolünü biçtik. İçimizden insanların, daha doğrusu hiç bizden olamayıp Amerikan uşağının talimatlarıyla hareket eden, vatanını, milletini, onurunu, gururunu, şerefini satan insanların iki dünyada da ellerimiz yakalarında olacak.
Bu üllkede yaşayacak, bu ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içecek, sonra da yediği kaba pisleyecek ne çok şeref yoksunu varmış. Kendi kardeşine sıkacak kadar alçalan, insanlıktan nasibi olmayan, sapkın bir inanca sahip olan vicdansızlar...
Ne söylersem söyleyeyim, ne yazarsam yazayım içim soğumaz.
*****
Onlar ne yaparsa yapsınlar, millet olarak her zamanki sağlam duruşumuzu gösterdik ve dik duruşumuza da devam edeceğiz. Bizi sen şusun, busun diyerek bölmeye çalıştılar ve bu eylemlerine devam da ediyorlar. Neden dersiniz? Çünkü biz vatan söz konusu olduğunda ne ırk, ne siyasi görüş, ne mezhep, ne din ayrımı yaparız; tek yürek olur, dünyaya kafa tutarız.
Ülkemizin Başkomutanının canına kasteden bizim canımıza kastetmiştir. Devletin her kademesine sızanlar, güya dindar olduklarını iddia etseler de, din onlara dar gelir. Din dışı her şeyi yapacaksın, sonra banka önlerinde gidip kendinizce uyarlanmış kitaplarınızı okuyacaksınız. Oh ne âlâ memleket!
Vatanına ihanet eden herkes, hatta onlar arkasında duran ve şimdi evlerinde sessizliğe gömülen aileleri ve destekçileri de vatandaşlıktan çıkarılmalı. Devlet içinde devlet kurma girişiminde bulunan ve üst düzey görevleri kendi menfaatleri doğrultusunda kullananlar şehir meydanlarında sallandırılmalılar.
*****
Darbe yapma girişiminde bulunan zevata en güzel cevabı millet verdi. Milletimiz vakarlı duruşu ile yine kendine yakışanı yaptı. Başbakanının, Cumhurbaşkanın, devletinin arkasında durdu. Meydanlara koştu, bir olup vatan hainlerine karşı saf tuttu.
Meydanlara değil de, bankalara, marketlere, benzin istasyonlarına koşanları da unutmamak gerek. Bu zihniyeti anlamada güçlük çekiyorum. Vatanım olmasa da tok dursam ne anlamı var ki! Vatan yoksa benim arabamın deposu dolu olsa, cebimde param olsa ne önemi var.
“Ameller ancak niyetlere göredir ve herkese ancak niyet ettiği şey vardır.”
Neye niyet ettiysek, karşılığı o olacak. Eylemimiz ne yönde olduysa, ona kavuşacağız. Bugün sessiz kalanlar, bir daha konuşma hakkına sahip olamayacaklar. Velev ki konuşsalar dahi, sözlerinin ne tesiri olacak ne de samimi olacaklar. Söylemleri laftan öteye geçmeyecektir.
Ülkemiz ne zaman doğrulsa hep bir çelme takanı olmuştur. Darbelerle yerle bir edilmeye çalışılmıştır. Şimdilerde de bu yapılmaya çalışılsa bile, unutulan bir şey var; bu millet artık evinde susup oturan, Başbakanı darağacına götürülürken evde gizli gizli ağlayan bir millet değil, vatan uğruna kendini siper eden, bir adaletsizlik varsa son nefesine kadar direnen bir millettir. Sindirilemez, sindirilemeyecektir.
Tüm kışkırtmalara karşı sağduyulu olalım, herhangi bir taşkınlığa karşı duralım, adaletten ayrılmayalım. Bu yaşananlar bizim yeniden doğuşumuza sebep olsun inşallah. Ayrışmalara son verelim, kardeş olduğumuzu unutmadan kenetlenelim.
Dua niteliğinde olsun: Milletimiz payidar olsun.