Türkiye ilk kağıt parayla 1840 yılında Sultan Abdülmecid döneminde tanıştı. “Kaime-ı Nakdiye-ı Mutebere ” adıyla-para yerine geçen kağıt para olmaktan çok faiz getirili bir borç senedi veya hazine bonosu niteliğinde çıkarıldı. Bu paralar matbaada basılmıyor, elle yapılıyor ve her birine de resmi mühür basılıyordu. Bu durum kaimelerin kolayca sahtelerinin yapılmasını beraberinde getirdi ve kağıt paraya bir güvensizlik oluşturdu. Sahte paranın engellenmesi amacıyla 1842 yılından itibaren kaimeler matbaalarda basılmaya başlandı ve el yapımı olanlarla değiştirildi.
Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar 1927 kullanılmaya devam edildi. Yeni banknotların hazırlanması görevi ise Maliye vekaletinden bir temsilcinin başkanlığında Ziraat, Osmanlı, İtibarı Milli, İş, Akhisar Tütüncüler ve Akşehir bankaları ile Türkiye’de faaliyet gösteren diğer bankaların birer temsilcisinden oluşturulacak bir komisyona bırakıldı.
Dönemin Maliye Bakanı Abdülhalik Renda başkanlığındaki komisyon 9 aylık bir çalışma sonunda 1, 5, 10, 50, 100, 500 ve 1.000 liralık kupürlerden oluşan banknotların basılması kararını alındı. Basım işi, ise bir İngiliz firması olan Thomas De La Rue’ya verildi. Ancak basılacak banknotların figürlerinin belirlenmesi uzun sürdü ve banknotların basılması Eylül 1927’ye kadar sarktı. Bundan dolayı Türkiye Cumhuriyeti’nin bastırdığı ilk kağıt para ancak 5 Aralık 1927 tarihinde tedavüle girebildi. Tedavülde olan evrakı nakdiyeler ise, 4 Aralık 1927 tarihinden itibaren dolaşımdan çekilmeye başladı ve 4 Eylül 1928 tarihinde ise tedavülden kaldırıldı.