1990’lı yılları düşünün isterseniz, pancardan hızla uzaklaştırılmak isteniyordu Türkiye. Aslında sadece pancardan değil, milli ve yerli ne kadar yatırım, fabrika varsa tamamının kapatılması, özelleştirilmesi konuşuluyordu.
2000’li yıllara geldik, Ecevit dönemindeki boşluğu, ekonomik krizi, Kemal Derviş’le bir fırsata çeviren ithalatçı emperyaller hemen Şeker Kurulunu kurdurmuşlar, Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesi kararını almışlar ve NBŞ’nin ithalatına da olanak tanıyacak yasaları çıkarmışlardı.
İşin tuhaf ve kötü tarafı şuydu, özelleştirme bir gelişim olarak sunuluyordu, özelleştirmeye karşı olmak geri kalmışlık olarak görülüyordu ve özelleşecektik, fabrikalar satılacaktı, ucuz ucuz ürünler gelecek, devlet üzerindeki KİT kamburundan kurtulacak, Türkiye rahatlayacaktı…
Böyle lansman yapılıyordu.
Bu arada kabul edelim, Türk Milleti olarak, Sümer Fabrikaları, Et Balık Kurumunun devasa kombinaları, SEKA’nın Fabrikaları gibi kaleleri de kaybettik...
O yıllarda pancarı da kaybedeceğimiz ifade ediliyordu, evet kaybedecektik, pancarın geleceği belli değildi, ülkemizdeki Şeker Fabrikalarının arazileri üzerinde bir sürü planlar yapanlar bile çıkmıştı.
Bir adam vardı ama, bir adam, yılmaz, bıkmaz, yorulmaz bir adam…
Onun ismi Recep Konuk’tu, genç bir gazeteciydim, başarılacağına inanıyordu, herkes Şeker Fabrikaları kapanacak derken o inadına, Konya Ovasına, Ovanın kırına, kırın bozkırına bir fabrika dikti…
Çumra Şeker’i yaptı.
Şaşkındık, bu adamdan etkileniyorduk, bu adamı seviyorduk…
Bir çıkarımız olduğu için değil, Allah biliyor, topraklarımıza, pancarımıza, tarımımıza sahip çıktığı için seviyorduk.
Benim için pancar tarlası ekmek kapısıdır. Çocukluğumda pancar tarlasında üşümek, traktörle kantara pancar teslimi için gitmek şerefi nasip olmuş bir insandım ben…
Biliyordum, pancar demek ekmek demekti ve Recep Konuk, bu milletin ekmeği için mücadele ediyordu.
Yılmadı, yorulmadı.
Saldırdılar, yıkmaya çalıştılar, bir sürü propaganda yaptılar ama o yorulmadı.
Bir vakıf insan mantığı ile gecesini gündüzüne kattı, Konya Şeker’den bir dünya markası çıkardı, 45 fabrika yaptı..
Ve işte sonuç;
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan açıkladı ve Türkiye’de NBŞ kotası yüzde 2.5’a düştü.
Türkiye’nin toplam şeker kotası 2 milyon 700 bin ton. Bu kotanın artık yüzde 2,5’u NBŞ’nin. Önümüzdeki süreçte belki bu da kalkar ama şimdilik, 67 Bin 500 ton şeker NBŞ ile karşılanacak, 2 milyon 632 ton şeker ise pancardan karşılanacak.
Cumhurbaşkanımızın daha önceki açıklaması ile birlikte, pancarda kota artışı yüzde 7.5 oluyor.
Bu da çok ciddi bir oranda yeni üretim anlamına geliyor. Nereden baksanız 1.5 milyon ton yeni pancar üretimi anlamına geliyor bu. Tabi buna göre yeniden kota artışına gidilecek, yeni üreticiler olacak ya da mevcut üreticiler daha fazla pancar ekme olanağına kavuşacak.
Gerçekten çok önemli bir adım, gerçekten çok önemli bir karar, gerçekten çok önemli bir kazanım.
Tabi, bu aynı zamanda melas, küspe gibi yan ürünlerin artışı da anlamına geliyor, hayvancılığımıza da, hatta biyoetanol üretimimize artı katkısı olacak önemli bir karar.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a bu milli kararlar için teşekkür ediyoruz.
Recep Konuk’a yıllarca yılmadan bu mücadeleyi Türk Çiftçisi, Türk Tarımı için yürüttüğü için teşekkür ediyoruz.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın son dönemde ortaya koyduğu milli ve yerli duruş gerçekten takdire şayandır. Kenevir konusunda, milli tank konusunda, milli motor konusunda, milli ilaç konusunda, milli üretim konusunda ortaya koyduğu irade Türkiye’yi geleceğe taşıyacak ve özümüzü oluşturan, bizim Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı boşuna sevmediğimizin kanıtı çok değerli bir iradedir.
Türkiye kazanmaktadır, Türkiye üretecek, Türkiye’de yeni iş alanları olacak, Türkiye büyüyecek…
Evet biz bu iradenin yanında tarafız, ülkemiz adına, ülkemizin ilerlemesi adına karar alan herkese de şükranlarımızı iletiyoruz.
Türk çiftçisi kazanmıştır, bu başarı Türk Çiftçisinindir, bu başarı Recep Konuk’undur.
Kutlu olsun…