Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Özgür Özel’in görüşmesi çok önemli

Hamdi Bağcı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la CHP Genel Başkanı Özgür Özel önceki gün AK Parti Genel Merkezinde tarihi bir görüşme yaptı. Özgür Özel gitti AK Parti Genel Merkezinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyaret etti. 31 Mart 2024 Pazar günü yapılan seçimlerin böylece siyasi tarihimizde çok belirgin yeni durumlar oluşturacağı da netleşmiş oldu. Ziyaret bir buçuk saat sürdü. Bu uzun görüşmede TBMM’de görüşülecek yasalar konuşuldu, CHP için önemli olan konular, AK Parti için önemli konular masadaydı ve iki lider aracısız bir şekilde bu konuları müzakere etme olanağı elde etmiş oldu elbette ama şunu çok net ifade edebilirim ki, görüşmenin kendisi konuşulan bütün konulardan daha fazla önemlidir, siyasette çok önemli de sonuçlar doğuracaktır. CHP’nin Genel Merkezinden de AK Parti’nin Genel Merkezinden de yapılan açıklama, görüşmenin çok olumlu bir havada gerçekleştiği noktasındaydı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da CHP Genel Merkezine gidecekmiş ve böylece Sayın Özgür Özel'e iadeyi ziyarette bulunacakmış. Bu da elbette önemli, yazmış olalım.

Bir CHP Genel Başkanı tam 8 yıldır Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etmiyordu, 8 yıl sonra gerçekleşti bu ziyaret. 8 yıl önce de aslında biliyorsunuz bir FETÖ kalkışması, bir darbe girişimi olmuştu. İşte bu darbe girişiminden sonra aslında Sayın Kemal Kılıçdaroğlu mecburen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etmiş ve bu görüşme gerçekleşmişti. Onun dışında CHP ile AK Parti'nin teması lider bazında uzun yıllardır gerçekleşemiyordu. 22 Mayıs 2010 yılında Genel Başkanlığa gelen Kemal Kılıçdaroğlu’nun, 2023 genel başkanlığı kaybetme sürecine kadar 13 yıl geçti. Bu süreçte Sayın Kılıçdaroğlu sadece 1 defa ziyaret etti Recep Tayyip Erdoğan’ı. Bu da siyasetimizi geren unsurlardan biriydi.

Kemal Kılıçdaroğlu ne yazık ki çok marjinal bir üslupla Beştepe'ye, Cumhurbaşkanlığı binasına saldırıyordu. Bu söylemine birlikte hareket ettiği İYİ Parti, Saadet Partisi gibi diğer partiler de ortak oluyordu. Bu da siyaseti çok fazla geriyordu. Sanki Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin değilmiş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu binayı görev süresi sonrasında sırtına yükleyip gidecekmiş gibi, ülkemizin Başkanlık Yerleşkesi aşağılanıyor, ötekileştiriliyordu. Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı kurumu ile ilgili söylemleri marjinal grupların söylemleriyle neredeyse aynıydı. Kemal Kılıçdaroğlu siyaseti bir marjinal grubunun lideriymiş gibi yaptı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı hep saldırgan oldu, FETÖ’nün kriptolarını TBMM’de Grup Toplantısında yayınlandı, AK Partilileri ağır ifadelerle aşağıladı, polisimizi aşağıladı, yargımızı aşağıladı, askerimizi aşağıladı. Kemal Kılıçdaroğlu bunları yaparken sanki masum, mazlum bir aktivistmiş algısı da oluşturmaya çalışıyordu. Biliyorsunuz o dönemde kendisine “çakma Gandi” lakabı takılmıştı. Bir halk ayaklanması yapıyormuş edası oluşturmaya çalışıyordu. Zaten halkı ikna edemeyen de burada yaşanan paradokstu. Kemal Kılıçdaroğlu'na Türk Halkı değil de FETÖ ve PKK terör örgütleri, Avrupa Birliği, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Hollanda gibi ülkelerdeki kapitalistler ile siyonistler destek veriyordu. Zaten başarılı da olamadı, CHP delegesi bile böyle bir siyasetçiyle iktidara yürünemeyeceğini, bu siyasetin ülkemizde gitmeyeceğini gördü ve Sayın Kılıçdaroğlu dramatik bir şekilde CHP Genel Başkanlığını bırakmak zorunda kaldı.

İşte böyle bir dönem sonrasında Özgür Özel Genel Başkan oldu. Özgür Özel Genel Başkan olduktan sonra nasıl bir çizgiyi takip edeceği de merak konusuydu ama yerel seçimlerde partisini birinci parti yapmayı başaran bir lider olarak tarihe adını zaten yazdırdı Özgür Özel. Sayın Özgür Özel gibi bir liderin, bugün için CHP'nin bazı bagajları var, marjinal sol gruplara yaklaşma durumu var, mezhepçi yapılarla ciddi girift ilişkiler oluştu bunlardan kurtulmak oldukça zor ama buna rağmen tam da bugünün ihtiyaç duyduğu bir siyasi lider olarak CHP’ye gelmesinin çok değerli olduğunu düşünüyorum. Özgür Özel, uzlaşmacı, demokrat, tabanı dinleyen ve devletimize saygılı, Cumhurbaşkanımızı halkın seçtiği bilinciyle nezaketli bir noktada duruyor.

Bence de Özgür Özel Taksim'e yürümek isteyen marjinal grupların yanına gitmemeliydi tamam ama neticede Recep Tayyip Erdoğan'la da konuşabildi… Bu ülkemiz için çok kıymetli. Hatta bakarsınız terör gruplarına prim verilmeden belki gelecek 1 Mayıs Taksim'de bile kutlanabilir. Ama şunu da bilmemiz gerekiyor; Kazancı Yokuşu’nda ki o topluluk emekçi değil, işçi değil, sendikacı değil. İşçi, emekçi neden polise taş atsın? Oradaki gruplar marjinal topluluklar, bunu CHP'nin de anlaması lazım, Atatürkçü bir partinin zaten bu marjinal gruplarla, bu terör yandaşı topluluklarla ne işi olabilir. Eğer CHP'yi bugün bulunduğu noktanın dışına çıkartıp gerçekten emeğin, sömürünün karşısında bir söylem geliştirilebilecek yapıya taşıyabilirse Özgür Özel hem ülkemize hem Atatürk’ün mirasına hem de geleceğimize çok büyük hizmet yapmış olur. Zaten o noktaya gelinirse de biliyorsunuz Recep Tayyip Erdoğan özgürlükçü bir insan, neden Taksim'de 1 Mayıs kutlanmasın? Bu olabilir, bunu başarabiliriz ama bunun oluşabilmesi için öncelikle 1 Mayıs’ı terörize etmeye çalışan gruplardan kurtarmak gerekiyor. CHP şiddetin karşısında olduğunu ilan edebilir, işte o zaman CHP Türk halkıyla daha fazla kucaklaşmış olur. Taksim'de de 1 Mayıs kutlanır, işçinin, emekçinin, tarlada sürünen modern zaman ağlarının köleleri tarım işçilerinin, Anadolu'da, İstanbul'da binlerce fabrikada, atölyede sömürülen insanların dertleri de bu insanların sendikalaşamaması da gündeme gelmiş olur. Neticede Sayın Özgür Özel'in bu ılımlı, olumlu, uzlaşmacı, çizgisi Türkiye'ye çok ciddi katkı yapar. CHP iktidara gelse terörle mücadele etmeyecek mi? Eğer PKK, FETÖ gibi yapılarla mücadele etmezseniz devlet mi bırakırlar, toprak mı bırakırlar? Bunu CHP’liler, Sayın Özgür Özel bilmez mi?

Türkiye'nin çatışmaya değil uzlaşmaya, adaleti, güvenliği sağlayacak iradeye, ekonomik sorunları çözecek iradeye, uluslararası alanda düşmanı bitirip dostu çoğaltacak bir yapıya ihtiyacı var. Milli üretimi destekleyecek, devletin halkını koruduğu bir yapıya ihtiyacı var. CHP buna katkı yaparsa hem CHP kazanır hem Türkiye… Bilmem anlatabildim mi?
Hepinize güzel bir hafta sonu diliyorum.