Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan emeklileri sevindiren açıklama!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Memurlarımıza zamlar gelirken, emeklilerimize hiçbir şeyin gelmemesi olacak bir şey değil. Onları da inşallah memnun edecek adımları atacağız." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın davetine icabetle gerçekleştirdiği ziyareti tamamladığını belirten Erdoğan, "Şahsıma ve heyetime gösterdikleri samimi misafirperverlik için Macaristan Başbakanı Orban ve Cumhurbaşkanı Novak başta olmak üzere tüm Macar dostlarımıza teşekkür ediyorum." dedi. Erdoğan, ziyaretleriyle dost Macar halkının milli gün kutlamalarında sevinçlerine ortak olduklarını ifade etti.

Erdoğan, Budapeşte'nin 19. Dünya Atletizm Şampiyonasına şu anda ev sahipliği yaptığını anımsatarak, Macaristan'ı üstlendiği organizasyon dolayısıyla kutladı, şampiyonanın sağlıklı şekilde tamamlanması temennisini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dün başlayan şampiyonada Türkiye, 13 branşta 17 sporcumuz tarafından temsil ediliyor. Son yıllarda sporcularımız atletizm dahil hemen her branşta milletimizi gururlandıran başarılara imza attı. Sporcularımızın bu şampiyonada da ülkemizi en güzel şekilde temsil edeceklerine yürekten inanıyorum." diye konuştu.

"Macaristan'ın bu kara gün dostluğunu hiçbir zaman unutmayacağız"

Stratejik ortak ve NATO müttefiki Macaristan'la köklü ve sağlam dostluk bağlarına dayanan kapsamlı ilişkilere sahip olunduğunu anlatan Erdoğan, Macaristan'ın deprem felaketi sonrasında her alanda Türkiye'ye destek ve dayanışmasını gösterdiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Novak'ın, mart ayındaki ziyareti sırasında deprem bölgelerinde incelemelerde bulunduğunu, vatandaşlarla bir araya geldiğini hatırlatan Erdoğan, "Macaristan'ın bu kara gün dostluğunu hiçbir zaman unutmayacağız. Bu sene Türkiye-Macaristan ilişkilerinde tarihi bir dönüm noktası olacak." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"18 Aralık 2023'te Türkiye-Macaristan Dostluk Anlaşması'nın 100'üncü yıl dönümünü idrak edeceğiz. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 6'ncı toplantımızı bu tarihe denk düşecek şekilde Budapeşte'de düzenleyeceğiz. Bu sayede ayrıca 2024 Yılı Türkiye-Macaristan Kültür Yılı Etkinliklerinin açılışını yapacağız. İlişkilerimizin her alanında önemli gelişmeler kaydediyoruz. İkili ticaret hacmimiz 2022 yılında 3,5 milyar dolar düzeyini yakalayarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı."

Macaristan'la geçen sene Karma Ekonomik Komisyon Mekanizmasına ilaveten ekonomi ve ticaret ortaklığı noktasında da bir hedef belirlediklerine değinen Erdoğan, "O da 6 milyar dolar. Şimdi Ekonomi ve Ticaret Ortaklık Komitesini de tesis ettiğimiz için bu rakam daha da büyüyecek. Tabii Başbakan Orban ve Cumhurbaşkanı Novak'la olan görüşmelerimizde bu konudaki kararlılığımızı teyit ettik." şeklinde konuştu.

"Verimli temaslarımızı devam ettireceğiz"

Temaslarında ayrıca stratejik ortaklık ve işbirliğinin gerek ikili gerek bölgesel alanda hayırlı sonuçlara vesile olduğunu gördüklerini anlatan Erdoğan, işbirliğini geliştirilmiş stratejik ortaklık çerçevesinde daha da güçlendirmek amacıyla ortak adımlar atma konusunda mutabık kaldıklarını belirtti.

Macaristan'ın, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine desteğini bir kez daha güçlü bir şekilde vurgulamasının kendilerini ayrıca memnun ettiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ziyaretim vesilesiyle etkinliklere iştirak eden Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Üyesi Zeljka Cvijanovic ve Bosna Hersek Sırp Kesimi Başkanı Milorad Dodik ile de görüşmeler yaptım. Sayın Cvijanovic ve Dodik'i kabulümde Türkiye'nin Bosna Hersek'in istikrarına verdiği önemi özellikle dile getirdim. Etkinliklere Azerbaycan, Katar, Kırgızistan ve Türkmenistan liderleri, Çekya ve Slovenya eski başbakanları ve Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti reisi de katıldı. Davetli devlet ve hükümet başkanlarıyla da ayak üstü de olsa sohbetlerimiz oldu."

Erdoğan, günübirlik gerçekleştirdikleri Macaristan ziyaretinin her açıdan verimli geçtiğini memnuniyetle ifade etmek istediğini belirterek, "Macar makamlarına hüsnükabulleri için tekrar teşekkür ediyorum. Verimli temaslarımızın devamını da özellikle aşkla, heyecanla inşallah aralıkta bir araya gelmek suretiyle devam ettireceğiz." diye konuştu.

"İstanbul için 1,5 milyon konutun dönüşümünü şu anda öngörüyoruz"

Değerlendirmesinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, "AK Parti'nin seçim beyannamesinde Afetle Mücadele Acil Eylem Planı vardı. Bu aslında çok fazla ve çok detaylı bir çalışmanın bir parçasıydı. Bugün itibarıyla başta beklenen İstanbul depremi olmak üzere olası afetlere karşı ne derece hazırlıklıyız, durumumuz nedir?" sorusu üzerine, asrın felaketinin yaralarını sarmak, 11 ilde hayatı normale dönüştürmek için başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olmak üzere AFAD, İçişleri Bakanı, hepsinin yoğun bir şekilde çalıştığını söyledi.

6 Şubat depremlerinin hemen ardından 680 bin yeni konut için çalışmaları başlattıklarına dikkati çeken Erdoğan, 11 ile koordinatör valiler atadıklarını, onlarla birlikte bu süreci devam ettirdiklerini aktardı.

Türkiye'yi depreme dayanaklı hale getirmek için yürüttükleri çalışmalarda İstanbul'u ve Marmara'yı ayrı bir başlık altında değerlendirdiklerini vurgulayan Erdoğan, "İstanbul için 1,5 milyon konutun dönüşümünü şu anda öngörüyoruz ve bunun için boşa harcanacak bir vakit yok. Gerek deprem bölgesi gerekse diğer illerimizde olsun hiçbir çalışmayı ağırdan alacak durumumuz yok." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul'dan öte Marmara ile ilgili hazırlıklarımız, başta ilgili bakanlar olmak üzere devam ediyor. Kocaeli, Yalova, Sakarya, Düzce, Bolu depremlerini yaşadık. Her an, her yerde, her zaman bu tür depremlere hazırlıklı olmamız gerekiyor. Orta Anadolu havzası sürekli beşik gibi sallanıyor. Daha yeni Adana'da yine 5,5 şiddetinde depremler yaşadık. Kahramanmaraş'ta yine aynen devam ediyor. Bunlara karşı hazırlıklı olmak durumundayız." değerlendirmesinde bulundu.

Asrın felaketinden etkilenen illerde konutları, zemin artı 3, zemin artı 4 şeklinde inşa ettiklerini, bunun yanında köy evlerini inşa ettiklerini aktaran Erdoğan, "Vatandaşlarımıza evler konusunda daha ne gibi destekler verebiliriz bunu çalışıyoruz. Buralarda çelik konstrüksiyon ile bu binalarımızı yapıyoruz, hafif yapı elemanları kullanarak bunları devam ettiriyoruz ve inşallah 1 ile 1,5 yıl içinde konutları da sahiplerine teslim edeceğiz." bilgisini verdi.

"Yerinde dönüşüm projemize 200 bine yakın başvuru var"

Erdoğan, vatandaşların da yerinde dönüşüm projelerine ilgisinin kendilerini memnun ettiğini söyleyerek, "Yerinde dönüşüm projemize 200 bine yakın başvuru var. İnanıyorum ki bu sayı artacaktır. Hazırladığımız plana göre yapılanma, bunlar devam ediyor. Yoğun bir şekilde de bu inşaatlarımızı devam ettiriyoruz." ifadesini kullandı.

İstanbul'un tüm ilçelerine de koordinatör vali atamalarını yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, işlemlerin hızlı ve etkili olması bakımından koordinatör valilerin faydasını gördüklerini vurguladı.

İstanbul'un ilçelerinde, olası bir deprem sonrası iletişimin sağlanması için yeni telsiz sistemi kurduklarını ve çalışır hale getirdiklerini bildiren Erdoğan, "Toplanma alanlarını, rezerv alanları yeniliyor ve aktif kullanıma hazır olmaları için çalışmalarımızı yapıyoruz. Bunun yanı sıra Kanal İstanbul'un iki yakasına 500'er bin nüfusu barındıracak projemiz de olası İstanbul depremine yönelik tedbirlerimiz kapsamındadır." dedi.

"Onları da inşallah memnun edecek adımları atacağız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son Kabine toplantısından sonra ekonomik zorlukları göz ardı etmedikleri, dillendirilen serzenişleri de çok yakından takip ettiklerine ilişkin yaptığı açıklama hatırlatılarak, "Bu serzenişler başlığı altında size hangi kanallardan ne tür serzenişler geliyor? Özellikle Ocak 2024 itibarıyla bilhassa dar ve sabit gelirlilere ne tür mesajınız olacak?" sorusuna karşılık, şu anda memurlarla ilgili çalışmayı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın yetkili sendikalarla sürdürdüğünü, bu ay sonuna kadar da devam edeceğini vurguladı.

Erdoğan, "Nitekim birinci, ikinci, açıklamalar Bakanım tarafından yapıldı. Emeklilerle ilgili de ayrıca Bakanlığımız çalışmalarını sürdürüyor. Memurlarımıza bu zamlar gelirken, emeklilerimize hiçbir şeyin gelmemesi olacak bir şey değil. Onları da inşallah memnun edecek adımları atacağız." dedi.

Her fırsatta vatandaşlarla bir araya gelmeye özen gösterdiğinin altını çizen Erdoğan, resmi programının izin verdiği ölçüde şehirlerde ev ziyaretleri gerçekleştirdiğini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Deprem bölgesindeki insanlarımızla her zaman görüşüyoruz, 6 Şubat'tan bu yana muhabbetimizi hiç kesmedik. Tüm bunların yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Külliyemizde icra ettiğimiz programlarımızda, toplumun tüm kesimleriyle bir araya gelmeye özen gösteriyorum. Partimizin yetkili organları da vatandaşlarımızın nabzını tutuyor. Biz seçimden seçime vatandaşın ayağına gidenlerden hiç olmadık. Partideki yönetici arkadaşlarımız her zaman için vatandaşlarımızla bir arada." diye konuştu.

Yaşanılan ekonomik sıkıntıların, zorlukların farkında olduklarına dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Görüştüğüm vatandaşlarımızdan yaşadıkları sorunları, sıkıntıları dinliyorum. Hayata geçirdiğimiz tedbirleri anlattıkça, gelecek günlerin daha güzel olacağına olan inançları artıyor. Vatandaşlarımız gönüllerini ferah tutsunlar, ekonomi kadrolarımız işinin ehli. Türkiye'de enflasyonu tek haneye düşüren bir iktidar olarak, enflasyonu yine tek haneye AK Parti kadrolarının düşüreceğine inansınlar."

"Bu kadar aceleci olursak yanlış olur"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul ve Ankara belediye başkan adayları belli oldu mu, öğrenebilir miyiz?" sorusu üzerine, "Daha 7-8 ay var. Bu kadar aceleci olursak yanlış olur. İstişare bizim en büyük silahımız. İstişaremizi kimlerle yapacağız? Teşkilatımızın tüm yetkili birimleriyle yapacağız. Ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları hepsiyle istişarelerimizi yapacağız.

Önümüze onlar alternatif olarak hangi arkadaşlarımızı çıkarırlarsa, onların içerisinden birinci derecede İstanbul ve Ankara olmak üzere adımlarımızı atacağız. Çünkü İstanbul ve Ankara bunların eline bırakılmaz. İstanbul ve Ankara bunların eline kaldı, hali gördünüz."

Dün bir gazetede, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin karşısındaki çöp yığınlarının gösterildiğini söyleyen Erdoğan, "Yakışır mı bu? Şimdi ben göreve geldiğimde üç şeyi konuşuyorduk, çöp, çukur, çamur. Şimdi aynı durumu İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de yaşıyoruz. Nerede bir CHP belediyesi varsa bunları yaşıyoruz. Benim halkım buna layık değil. Nasıl biz o çöp dağlarını ortadan kaldırdıysak, nasıl susuzluğu giderdiysek, o çukurlardan İstanbul'umuzu nasıl kurtardıysak inşallah şimdi de şu sıkıntıları aşacak bir kadroyla 31 Mart'a hazırlanıyoruz." dedi.

"22 yıldır Türkiye'de marka olmuş bir belediyecilik anlayışımız var." diyen Erdoğan, AK Parti belediyecilik anlayışını, AK kadroları tüm seçim bölgelerinde vatandaşların hizmetine sunacaklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugüne kadar olduğu gibi 2024 yerel seçimlerinde de AK Parti'yi en iyi şekilde temsil edecek, vatanına hizmet etmeyi aşk bilen adaylarla milletimizin karşısına çıkacağız. Her bir seçim bölgesi için ayrı ayrı çalışıyoruz. Uzun yıllar çöp, çamur ve çukur siyasetine maruz kalmış, CHP'lilerin elindeki belediyeler için de kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz."

"(Kılıçdaroğlu) En hayırlısı kendisinin çekilip gitmesi lazım"

Seçimlerden sonra CHP'de başlayan değişim tartışmasının devam ettiği, bu tartışmanın fitilini ateşleyen Ekrem İmamoğlu'nun geçen hafta İstanbul'a yeniden aday olacağının sinyalini verdiği ve kulislerde emanetçi bir genel başkan formülü üzerinde durulduğu aktarılarak, "CHP'de bir değişim, bir genel başkan değişimi bekliyor musunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu:

"Bunu şimdi halkımıza soracağız. Halkımız değişimse değişim, eğer kalsın diyorsa diyecek bir şeyim yok. Çünkü egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir. Biz, böyle inandık. Bu yola böyle çıktık. Biz, üzerimize düşeni yapacağız. Nedir? En ideal isimleri biz halkımıza takdim edeceğiz ve bu ideal isimlerle yola devam edeceğiz ama Kılıçdaroğlu dersen benimle kaç yarışa girdi? 13'te 13 yaptı. Şimdi 14 de olsa, 15 de olsa bu arkadaştan bir şey olmaz. En hayırlısı kendisi çekilip gitmesi lazım. Yani dünyada ülkeleri görüyorsunuz, bir seçim kaybediyorsa bir lider ne yapıyor, hemen istifasını veriyor, çekip gidiyor. Fakat bunda böyle bir şey yok.

Bunlar şimdi birbirleriyle koltuk yarışında. Bolu'nun belediye başkanı otobüsün üstüne çıkıyor, oradan koltuk atıyor. Genel merkezin önünde yapıyor bunu ve bu Bolu belediye başkanı. Önce neydi? Milletvekili. Sonra Bolu'ya belediye başkanı. Bundan sonra da bunlarda en ufak bir değişim söz konusu olmaz. Bunların içinden çıkan genel başkanlar yok mu? Var. Şimdi bu genel başkanların her biri de 'ben meydandayım' diyor. Birisi gitti milletvekili oldu. Şimdi onun görevi Kılıçdaroğlu'nu savunmak. Genel başkan yardımcısı için sen de 'istifa etmen lazım' diyor. CHP, ana muhalefet ne hale geldi? Demokrasi mücadelesinde muhalefet çok çok önemli ama ne yazık ki Türkiye'nin en büyük kaybı, demokrasi mücadelesinde karşısında muhalefet yok, ana muhalefet yok."

"Belediyeler, sokaklarda yaşayan hayvanları barınaklara almalı"

Erdoğan, sokaklardaki sahipsiz hayvanlar sorunu hatırlatılarak, "Siz de Gaziantepli 4 yaşındaki Asiye'nin tedavi sürecini yakından takip etmiştiniz. Sokak köpeklerinin toplanmasına dönük yol haritası acaba netleşti mi? Bu kapsamda Avrupa modeli gibi bir yol haritası ortaya konabilir mi?" şeklindeki soruya, şu yanıtı verdi:

"Başıboş, sahipsiz köpeklerle mücadele konusunda yasal düzenleme mevcut. Gerek ilgili bakanlık gerekse belediyeler sahipsiz, başıboş köpekleri barınaklara topluyor ama toplamak işi bitirmiyor. Bunları barınaklar çerçevesi içerisinde bir yerlerde toparlamak lazım. Örneğin Konya Büyükşehir Belediyesinin, İstanbul'da Beykoz Belediyesinin barınakları var. Belediyelerimizde bu konuya hassasiyet gösteriyoruz ve yasal düzenlemeyle de bu işi kontrol altına almanın gayreti içerisindeyiz."

Beykoz Belediyesinin çalışmasını takdir ettiğini söyleyen Erdoğan, "Tabii bunlar için çok çok büyük alanlar gerekiyor ve bu büyük alanlarda da bunların teşhis, tedavi, hatta gerekirse ameliyatlarına varıncaya kadar bunları yapmaları şart. Beykoz bunu yapıyor, gördüm. Aynı şekilde Konya bunu yapıyor. Bundan sonraki süreçte de bunu bizler yapmaya kararlıyız ve bu kararlılığımız devam edecek." dedi.

"Gelişmiş ülkelerde, Avrupa'da bu sorun nasıl çözüme kavuşturulduysa biz de aynı uygulamaları hayata geçireceğiz." diyen Erdoğan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığına gerekli talimatların verildiğini hatırlattı.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Sokaklarımızı çocuklarımız, insanımız için güvenli hale getirmek görevimiz. İlgili bakanlıklarımız çalışmalarını yapıyor. Başıboş köpeklerle ilgili hangi kurumun yetkili ve görevli olduğu kanunlarımızda belli. Belediyeler, sokaklarda yaşayan hayvanları barınaklara almalı. Bu konunun takipçisiyim. Çocuklarımız, insanlarımız için güvenli şehirler, sokaklar için ne gerekiyorsa yaptık, yapacağız. Fakat ne yaparsanız yapın bu iş bir defa vatandaşın kendi köpeğine sahip olmasını gerektiriyor. Eğer sahip olmazsa, o bir gün gelir kendi evindeki çocuğuna da aynı darbeyi vurur."

"İki liderin bizim arabuluculuğumuza eyvallah etmesiyle netice alırız"

Tahıl Koridoru Antlaşmasının sona ermesine rağmen Ukrayna limanlarından bir konteyner gemisinin çıktığı anımsatılarak, Tahıl Koridorunun yeniden açılmasıyla ilgili nasıl bir yol haritasının izleneceği yönündeki soru üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

"Ukrayna'dan, Odesa'dan çıkan bu gemi bir tahıl gemisi değil, bu bir konteyner. Bununla ilgili Milli Savunma Bakanlığımız açıklamayı yaptı. Buradaki bütün hedefimiz, Sayın Putin ile yaptığımız telefon görüşmelerimizle Rusya'nın tahıl koridoru meselesindeki takınacağı olumlu tavırdır. Eylül ayı içerisinde Hindistan'da G-20 toplantısı, ABD'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu var. Bu yoğunluk içerisinde fırsat bulursak Sayın Putin ile yüz yüze bir araya gelip konuşacağız. Yakında Dışişleri Bakanım bir Rusya seyahati yapabilir. Çünkü bu işin yüz yüze olması büyük önem arz ediyor ve bu şekilde neticeyi almak çok daha isabetli olacaktır."

Erdoğan, bundan sonraki süreçte kendisinin arabuluculuğuyla tekrar bir barış görüşmesinin gerçekleşip gerçekleşmeme durumuna ilişkin soru üzerine ise "Biz ona gayret ediyoruz, temennimiz odur. Yani Zelenskiy'nin gelişi, onunla yaptığımız görüşmeler, aynı zamanda NATO Liderler Zirvesi'nde yaptığımız görüşmelerde bunları etraflıca konuştuk. Temennim o ki iki liderin burada bizim arabuluculuğumuza eyvallah etmesiyle netice alırız." ifadelerini kullandı.

"Olumlu gelişmeler şüphesiz ki olabilir"

Macaristan'ın, Türkiye'nin rolünü en iyi bilen, farkında olan ülkelerden bir tanesi olduğu belirtilerek, "Özellikle Ukrayna-Rusya krizinde de zat-ı alinizin arabulucu olması yönünde ciddi talepleri var, onlardan da bu şekilde talepler geliyor. Size bu yönde bir beklentilerini iletiyorlar mı?" sorusuna Erdoğan, şu karşılığı verdi:

"Macaristan Başbakanı Viktor Orban bu konularda çok çok hassas ve Avrupa Birliği üyesi bir ülke olarak da Türkiye'yi iyi tanıyor, bizleri iyi tanıyor. Bir de Türk cumhuriyetleriyle ilgili orada bir gözlemci üye sıfatıyla da bizim ne pozisyonda olduğumuzu gayet iyi biliyor. Şu anda Viktor Orban, önümüzdeki yılın ikinci yarısında Avrupa Birliğinde dönem başkanlığını alacak ve temenni ederiz ki o süreçte çok daha farklı adımları atabiliriz. Macaristan, Türkiye'ye tarihi itibarıyla farklı bakışlarla yakın bir ülke ve bu yakınlığını da ortaya koyduğu tavırlarla ispat ediyor. İlişkilerimiz gayet iyi, ticaret hacmimizi 3,4 milyar dolardan 6'ya çıkarma gibi hedefimiz var. Bu olur mu? Olur. Bizim şu anda inşaat firmalarımızın Macaristan'da ciddi yatırımları var. Sürekli de bu gelişiyor. İnşallah bu gelişme daha da güzel günlere vesile olacaktır, ben buna inanıyorum."

Erdoğan, "Macaristan'ın dönem başkanlığında Türkiye'yle ilgili olumlu beklentiniz var mı?" sorusuna, "Olumlu gelişmeler şüphesiz ki olabilir. Fakat dönem başkanı olmak neticeyi getirmiyor. Neticeyi getirebilmek için her şeyden önce üye ülkelerin vereceği destek önemli." cevabını verdi.

"Nijer halkının yanında yer almaya devam edeceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batı Afrika ülkelerinin Nijer'e askeri müdahale kararı aldığı anımsatılarak, "Bu konuyla alakalı Türkiye'nin tavrı nedir? Önümüzdeki dönemde Ankara nasıl adımlar atacak?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:

"Şu an itibarıyla henüz bir çözüme gidilemedi. Biz de şu anda Dışişleri Bakanlığımızla vesaire buradaki anahtar rolümüzü nasıl oynarız bunun üzerinde duruyoruz, duracağız ve inşallah Nijer'i de bir çözüme kavuşturmamız lazım. Dost ve kardeş ülke Nijer'in de en kısa zamanda anayasal düzene, demokratik bir yönetime kavuşmasını ümit ediyorum. Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu'nun da Nijer'e askeri müdahale kararını doğru bulmuyorum. Bu kararın ardından Mali ve Burkina Faso da Nijer'e böylesi bir askeri müdahalenin kendilerine karşı savaş açmak olduğu uyarısında bulundu. Nijer'e yapılacak askeri müdahale, istikrarsızlığın Afrika'nın birçok ülkesine dağılması demek olur. En kısa zamanda Nijer'de toplumsal barışın ve istikrarın yeniden tesis edilmesini temenni ediyorum. İnanıyorum ki Nijer halkı demokrasiye sahip çıkarak, en kısa zamanda seçime gidecektir. Türkiye olarak, dost ve kardeş ülke Nijer halkının yanında yer almaya devam edeceğiz."

"Meclis'ten hızlı geçmesi, İsveç'in verdiği sözlere sadık kalmasıyla orantılı"

İsveç'te terörle etkin bir mücadele sürdürülmediği ifade edilerek, "İsveç'in NATO üyeliğiyle ilgili süreç Meclis'e geldiğinde, Türkiye'nin tutumunda bir değişiklik olacak mı? Bu konu MHP ve Cumhur İttifakı partileriyle müzakere edildi mi?" sorusuna karşılık Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu:

"İsveç'in NATO'ya katılım protokollerinin TBMM'ye gönderilmesi ve sürecin Meclis'ten hızlı şekilde geçmesi, İsveç'in verdiği sözlere sadık kalmasıyla doğru orantılı. Bu işin kararını parlamentomuz verecek. Bu konu parlamentomuzda, komisyonlarda ne kadar görüşülür, buralardan ne kadar zamanda geçer onu bilemeyiz. İsveç'in her şeyden önce Stockholm caddelerine sahip çıkması lazım. Eğer Stockholm caddelerine sahip çıkmazsa, bizim kutsalımıza, kutsallarımıza bu saldırılar devam ederse kusura bakmasınlar… Tabii ki Cumhur İttifakı'nın kendine ait bazı ilkeleri var. Bütün bunları Devlet Bey ile ve diğer arkadaşlarımızla müzakere etmeden ben de adım atmam. Görüşmelerimizi yaparız, ondan sonra da gereği neyse onu yaparız."

Gündem Haberleri