Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Demokratlar Birliği Kapasite Geliştirme ve Eğitim Çalıştayı katılımcılarını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu'nda kabul etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmada, "Yurt dışında yaşayan onlarca vatandaşını ırkçı teröre kurban vermiş bir ülke olarak bu menfur hadiseler karşısında sessiz kalamayız. Antisemitizme karşı gösterilen hassasiyet ne yazık ki İslam düşmanlığı ve ırkçılık kaynaklı saldırılardan esirgenmektedir. Bugün Türk ve Müslüman nefretinden beslenen Neonazi terörü, insanlarımızın can ve mal güvenliğini tehdit eder boyutlara ulaşmıştır." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aşırı sağcı akımların kimi Avrupa ülkelerinde bizzat devlet tarafından himaye edilmesi, Batı demokrasileri adına tam bir faciadır, utançtır, skandaldır. " dedi.
"Türkiye Gazze krizinde dirayetli ve cesur bir duruş sergilemiştir"
Türkiye'nin, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları karşısında cesur bir duruş sergilediğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Sağa sola insan hakları karnesi düzenleyenler, 15 bini çocuk toplam 35 bin Filistinlinin ölümünü sadece seyretti. Şahsımızı ve ülkemizi hedef alan kampanyaların son dönemde artması tesadüf değil. Bu kampanyaların tek bir hedefi var, o da bizi ve Türkiye'yi susturmak. Türkiye sadece İslam ve yabancı karşıtlığı meselesinde değil 7 aydır devam eden Gazze krizinde de dirayetli ve cesur bir duruş sergilemiştir. Yıllardır bize demokrasi ve özgürlük dersi veren Batılı yöneticilerin, Gazze katliamlarında takındığı ikiyüzlü politikaları ibretle takip ediyoruz. Vahşet sahnelerine bir avuç vicdan sahibi devlet adamı dışında hiçbir Batılı lider tepki göstermedi. İsrail'e 'Artık yeter' diyecek bir cesur yürek çıkmadı."
"Antisemitik lekesi bize yapışmaz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizi ve ülkemizi hedef alanlara şunu hatırlatmakta fayda görüyorum, Türkiye'yi düşmanlaştırarak hiçbir yere varamazsınız. Antisemitik lekesi bize yapışmaz. İsrail'in Gazzeli kardeşlerimize uyguladığı soykırımı daima gündemde tuttuk. Küresel siyonist lobinin tüm baskılarına rağmen bu tavrımızı koruyoruz. Batı demokrasisinin sınırlarını İsrail'in menfaatleri çizmektedir. İsrail'in çıkarına dokunan her şey bunların gözünde antidemokratiktir, antisemitiktir. İslam düşmanlığına, yabancı karşıtlığına ve kültürel ırkçılığın her çeşidine nasıl karşıysak antisemitizmi de aynı şekilde reddediyoruz."