İşin son güne bırakılması ile konuyu neden gündemime aldım, merak etmiş olabilirsiniz. Bildiğiniz üzere 11-28 Kasım tarihleri arasında KPSS Önlisans ve Lise bazında tercihler için ÖSYM tarafından 17 günlük bir süre verildi. Bu süre zarfında sınava girenlerin %70’i tercihini yaptı. %30’luk kısım ise işini son güne bıraktı. Tabi haliyle ÖSYM’nin sitesi bu yoğunluğa dayanamadı ve çöktü. Bu konu ile ilgili tercihlerin yapılacağı son gün 7-8 kişi beni aradı. Tercihlerini yapamadıklarını ve sürenin uzatılmayacağını, mağdur olduklarını belirttiler. ÖSYM’nin suçu sisteminin bu tür yüklenmelere karşı dayanıksız olması ama tercihini son güne bırakanlarda sütten çıkmış ak kaşık değil tabiki. Bu arkadaşlara sık sık sayfayı yenilemelerini ve sistemi kontrol etmelerini söyledim. Saatlerce uğraştılar, tercihlerini sonucunda yaptılar ama saatlerce vakitleri boşa gitmiş oldu. Hâlbuki verilen süre içerisinde tercihlerini yapmış olsalardı bu sıkıntılar yaşanmayacaktı, ayrıca 15 dakikada tercihlerini yapıp işlerini halletmiş olacaklardı. Yapılacak bir işi umursamamak nelere mâl oluyor görüyoruz. ÖSYM sık sık eleştirilere maruz kalıyor. Sınav sistemi, kopya iddiaları, sistem kilitlenmesi gibi… Bir ülkenin olmazsa olmazlarından birisi eğitim diğeri sağlıktır. Bu konular hassas olduğu için ince eleyip sık dokumak gerekir. Eğitim sisteminde yeni bir döneme başlandı. 4+4+4… Bu sistem belki lise dönemine kadar olan eğitim düzeyini sağlamlaştıracak ama üniversite ve ÖSYM konularını da Bakanlık ele alarak yenilikler oluşturmalıdır. Özellikle sınav sistemimizde bütün eğitim hayatı 3-5 saat süren sınavlara bağlanıyor. Öğrenci hasta olsa, kaza geçirse, psikolojisi bozulsa telafisi olmuyor. 1 yılınız boşa gidiyor. Tabi gençlikte bu yılların değerini anlayamıyoruz ama ilerleyen dönemlerde arkamıza dönüp baktığımızda pişmanlıklar yaşanacak birçok yaşandığını göreceğiz. İnsanlar bir şeyi yaşamadan kolay kolay ders almıyorlar. Bir musibet bin nasihatten iyidir sözü de boşuna söylenmemiş. Ne diyelim, işimizi son güne bırakmayalım…
SOBA KULLANANLAR AMAN DİKKAT!
Bildiğimiz üzere Konya’nın büyük çoğunluğu doğalgaza geçti fakat doğalgazın halen ulaşmadığı, soba kullanımına devam eden aileleri uyaralım. 1 kış döneminde soba zehirlenmesinden yüzlerce insan ölüyor, aileler yok oluyor, ısınacağız derken canımızdan oluyoruz. Yaptığımız işi bilinçli yapalım. Özellikle lodosun etkili olduğu zamanlarda soba kullanımına çok dikkat etmeliyiz. En küçük hatamız ölümlere neden olabilir. Kış döneminde muhakkak gazetelerden veya televizyonlardan okumuşsunuzdur. ‘Soba zehirlenmesi bir aileyi yok etti’ şeklinde birçok haberle karşılaşmışınızdır. Bunlardan umarım ibret alınmıştır. İnsanlar elinde olan değerleri kaybettiği zaman daha iyi anlıyor. Bir şeyi doğru yapmak için, bir şeyler kaybetmeden bilinçlenmek gerekir diye düşünüyorum. Umarım bu kışı soba zehirlenmesi haberleri okumadan geçiririz… Sağlıcakla kalın…