Üniversite İdari Personeli, üniversitelerin devamlılığını sağlayan, mali, idari tüm işlemlerini yürüten, teknik işlerden yazışmalara, öğrenci kayıtlarından akademik kadroların özlük haklarının takibine kadar tüm işleyişin kritik personelidir, kurumun hafızasıdır. Üniversitede idari personelin elinin değmediği bir alan olmamasına rağmen ne yazık ki Üniversite deyince sadece akademik personel akla gelmekte, üniversite idari personeli hak ettiği saygınlığı görmemektedir. Üniversitelerde işbölümünden doğan fark, statü farkına dönüştürülmüştür.
Üniversite İdari Personeli, üniversitenin eğitim ve bilim üretim hizmetlerindeki kritik rolüne rağmen maalesef fark edilmeyen, değeri ve önemi anlaşılmayan bir meslek grubudur. Üniversitenin eğitim ve bilim üretimi için her türlü fedakarlığı yapan, eğitim ortamlarını en ideal şekilde kurgulayan üniversite idari personeli ne yazık ki yok sayılmakta, sunduğu hizmetlere bir teşekkür bile çok görülmektedir.
Üniversitenin eğitim ve bilim üretimine destek hizmetlerinin etkin ve kesintisiz bir şekilde sürdürmesini sağlayan Üniversite İdari Personeli fark edilmeyişe içerlemektedir ve bu içerleme artık tahammül sınırlarını aşmıştır. Üniversitenin kendisinden beklenen rolü ifasında fevkalede kritik role sahip Üniversite İdari Personeli bu nedenle içe kapanmıştır, tükenme sürecindedir, yarına dair ümidini kaybetmiştir. Yıllardır süren yok sayma, hatta ötekileştirme uygulamaları üniversitenin nitelikli hizmet sunumu kapasitesini de tehdit eder boyutlara ulaşmıştır.
Üniversite İdari Personelinin sorunları aslında çözülemez değildir, beklentileri çok yüksek te değildir. Pek çok sorunla baş etmek durumunda olmakla birlikte Üniversite İdari Personelinin tahammülü imkansız iki temel sorun ile bir şaşı bakış, zihniyet sorunun mağduru olduğunu görüyoruz.
Zihniyete dair;
Üniversite İdari Personeli öncelikle üniversitenin akademik personeli ile idari personeli bir bütün olduğunun, üniversitenin bileşenlerinden birisi olduğunu anlaşılmasını istiyor. Varlığının bilinmesini, değerli olduğunu hissetmek istiyor.
Eğitimciler Birliği Sendikasının Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgelerindeki;
‘Uluslararası literatürde ‘üniversite personeli’ kavramı içinde idari personel akademik personelden ayrı düşünülmemekte olup…’
‘Üniversite akademik personeli ile idari personeli ile bir bütün olduğu gerçeğinden hareketle…’
Başlıklarının üniversite idari personelinde yarattığı heyecanın arka planında bu duygusal ihtiyaç vardır.
Evet bu duygusal ihtiyaç karşılanmadığı takdirde, bu gerçeği içselleştiremediğimiz sürece üniversitelerimizin nitelikli bir eğitim hizmeti sunumu ve nitelikli bilim üretmesi mümkün olmayacaktır.
Üniversite İdari Personelinin pek çok sorunu olsa da iki sorunun çok önemli olduğunu ifade etmiştik. İdari Personel açısından çok önemli olan ancak çözümü de çok kolay olan iki sorundan ilki üniversite idari personelinin tayin sorunu…
Tüm memurların sahip olduğu bir hakkı istiyorlar.
Çocukları ile ailesi ile ölüme ya da emekliliğe kadar süren ayrılığın basit bir idari düzenleme ile çözülebilecek olmasına rağmen çözülmeyişine içerliyorlar.
Hasta annesinin son deminde yanında bulunmak istiyorlar, çocuğunun elinden tutup okuluna götürmek istiyorlar. Ve bu istekleri o kadar insani ve o kadar kolay çözülebilecek bir şey ki;
YÖK-Akademi’ye benzeyen YÖK-İdari diyebileceğimiz bir modül üzerinden Üniversite İdari Personelimizin özlük bilgilerinin bu modüle aktarılması ardından, belli bir takvim ve sistem içinde İdari Personelin başvurularının alınıp üniversiteler arasında tayinlerinin yapılmasından ibaret bir düzenleme ve süreç.
Basit bir yazılım,
Parçalanmış aileleri birleştirecek, tükenmişlikleri nihayetlendirecek ve Üniversite İdari Personeline yeni bir başlangıç yapma şansı verecek. Ve bu çözüm kamuya herhangi bir yük te getirmeyecek.
Neyi bekliyoruz!
İki temel sorundan bahsetmiştik. İkincisi, Üniversite İdari Personeli günün birinde görev yaptığı, ait hissettiği üniversitesinde yönetici olabilmeyi istiyorlar ki bu da çok doğal bir taleptir.
Bu sorunun çözümü de çok kolaydır. Görevde Yükselme Yönetmeliğine işlerlik kazandırılması ve Fakülte/Yüksekokul Sekreterlerinin Görevde Yükselme Yönetmeliği kapsamına alınması ile üniversiteye her düzeyde yönetici atamasında en az 3 yıllık üniversite deneyimin aranması halinde sorun çözülecektir.
Günün birinde, kendisini iyi yetiştirirse görev yaptığı üniversitesinde yönetici olacağını bilen Üniversite İdari Personelinin verimliliği, kurumsal aidiyeti farklı olacaktır. Bunun Üniversitenin eğitim kalitesine ve bilim üretme kapasitesine katkısı da büyük olacaktır.
‘İnsanı yaşat ki, Devlet yaşasın!’ diyerek bin yıllık Devlet tasavvurunu içselleştirmiş Bize;
Böylesi basit sorunlara bigane kalmak, çözümsüz bırakmak yakışmıyor.
Sağlık-Sen Konya Üniversite Şubesi ne demişti, tekrarda fayda var;
‘Çok şey mi istiyorlar!’