Adamı görevden alıyorsun, sonra yanlış bir karar olduğuna karar verip geri gönderiyorsun… Ama önceki görevine değil, daha altta bir kadroya… Ya da en uzak ilçeye...
Vatandaş soruyor tabi doğal olarak;
Örgüt üyesi ya da sempatizanı ise neden göreve iade ediyorsun…
Yok değil ise niye eski görevine getirmiyor, yada çalıştığı kuruma, çalıştığı yere iade etmiyorsun…
Yoksa bu, örgütle mücadele den çok bir tür bürokratik hesaplaşma şekli mi?
…
Şu Eski Stadın Işıkları konusunda yazdığım yazı geniş yankı buldu.
Hatırlatayım; Yazıda ışıkların 15 Temmuz gecesi Ankara’dan emir geldiği saat olan saat 02.00’dan önce yandığına dair iddialara yer vermiştim… Bunun da darbe girişimi için bir hazırlık olduğu anlamı taşıdığını söylemiştim.
Öncelikle konu ile yakından ilgilenen Vali Yardımcısı Fazlı Akgün’e teşekkür etmek gerek… Valilik olaya çok hassas yaklaştı. Yapılan soruşturmada Ankara’dan böyle bir emir geldiği ve stat ışıklarının ondan sonra yakıldığının anlaşıldığı ortaya çıktı.
Ancak bizim iddiamız stat ışıklarının keyfi bir şekilde yakıldığı değildi zaten. Ankara’dan gelen emirden çok önce yakıldığı yönündeydi. İddiamızın kaynağı da çevre sakinleri, esnaflar ve darbe girişimini durdurmaya giderken stadın önünden geçen mücadeleciler...
Soruşturma kapsamında çevre sakinleriyle konuşmakta, mobese ve diğer kamera kayıtlarını incelemekte fayda var… Çünkü resmi görüşlerin aksine, ışıkların saat 00.00 civarında yanık olduğunda ısrar edenler çoğunlukta…
Konunun daha derin incelenmesi gerek…
…
Hüsnü Bozkurt’la aynı fikirde olacağımız aklımıza gelmezdi hiç;
Son KHK ile ÖYP’li Araştırma görevlileri mağdur ediliyor…
Ya bu karar mantık çerçevesinde sokağa anlatılmak zorunda, yada sonsuza kadar karar rafa kaldırılmak durumunda…
Çünkü daha iyisi bulunana kadar en iyi uygulama ÖYP gibi görünüyor…
…
KOP; yani Konya Ovası Projesi;
Genel itibariyle görev alanının “Ovanın Sulama Sorunu” olduğu konusunda iddialar var… itiraf edeyim bende öyle düşünüyorum. Sanıyorum bölge halkı da aynı fikirde… Ancak gelen haberlerinde ‘Su ve Tarım’ dan çok kültürel ve sosyal projeler var.
Son olarak TRT ile Çizgi Film yapacaklarmış!
Sevineyim mi üzüleyim mi bilemedim! Haberi görünce…
Önemli bir açığı kapatacak belki ama? Ancak işte bazen böyle “Ne kimin üzerine vazife” çözmekte zorlanıyoruz.
Bölgenin su sorununu da Kültür İl Müdürlüğümü çözecek şimdi!
Yeni kültür müdüründen ilk ricamız da, adım adım şehri felakete sürükleyen “Obruk”larla ilgili bir şeyler yapması! Olsun…
...
Hüyük’te, projektörle tavşan avladıkları için 4 kişiye toplan 9.600 lira para cezası kesilmiş… Yapılan operasyonda bir tavşan, bir av tüfeği ve fişekler yakalanmış… Hatta adamların suçu işlerken! Kullandıkları kamyonete de devletimiz el koymuş… Güler misin? Ağlar mısın?
Hayatın tabi ki bir bedeli olamaz olmamalı…
Bir tavşan kaç lira olabilir? Diye sorup yaşam hakkına saygısızlık edemeyiz elbet…
Bu konudan yola çıkarak aslında sormak istediğim şu;
Türkiye’de işlediği cinayet yüzünden katillerin ortalama hapiste yatma süresi ne kadardır? İyi hal’i, İnfazı, denetimli serbestliği derken cinayet işleyen birisi sanıyorum 10 yıl bile yatmıyor hapishanelerde…
Ölenin ve yakınlarının hakkını korumazsa hukuk neyi koruyacak ki?
Bir tavşanı vurdular diye 9.600 lira ceza kesen, 5 TL gaspetti diye 25 yıl ceza veren ama bir masumu öldüreni 10 yıl bile içeride tutamayan hukuk sistemine Çağdaş Hukuk deniyor…
Hukuk ta düzeltilmesi gereken asıl konu bu…
Bu saçma hukuk sistemi bu ülkenin sonu olacak bir gün…
İç dış hiçbir düşmanın yapamadığını bu sistem yapacak, uyarayım!
…
Başlığı neden mi öyle attım?
Atacak başka bir başlık bulamadım da ondan…
Başka bir nedeni yok…