Şimdi herkes merak ediyor Konya’da…
Yalamak nedir, kaça ayrılır ve nasıl yapılır?
Turnusol olarak adledilen15 Temmuz darbe girişimi sonrasında iyice gördük ve anladık ki bu konuda ihtisas yapmak, hayatı idame ettirebilmek için çok önemli…
O kadar çok farklı hali ve yüzü var ki, algılayamamak ta mümkün, karıştırmak ta…
…
Bunlar yalamak değil, işte Konya’nın gerçekleri;
“Öyle örgütün çok yoğun olduğu bakanlıklar ve kurumlar üzerinde kim durursa dursun… Onlar Ankara’nın sorunu… Biz Belediyelerle, kripto Ak Partilileri çözersek FETÖ’nün belini kırarız…” cümlesiyle başlıyor sanki bütün mücadele…
“Yoksa bunlar dışında herkes hata yapabilir… Onlarda zaten çocukları iyi yerler kazansınlar diye örgütün okullarına göndererek hatalar yapmıştık zamanında. Olabilir böle küçük vakıalar”
İşte küçücük hatalar;
Akaid olarak sıkıntılı olduklarını millete anlatsınlar diye medet umduklarımız, zaten elini öpmekle meşgulmüş o zamanlar… Olmuş bitmiş şey için mi sıkalım şimdi canımızı… Resmi ve gayri resmi bütün kanaat önderlerimiz dümen suyundaymış neyin uyarması…! ‘Özür dileyebilecek’ kadar büyük değillermiş… Eğer bilselerdi İslam’ı, ‘Peygamber ferasetine’ rağmen münafıkların listesi Allah tarafından verilmiş Resulüde bilirler ve özür dilemeyi zül kabul etmezlerdi.
Şehrin özür hakkını gasp edilmesi hata olabilir mi? Sanmam...
…
Hakkı Gökbel teslim oldu Allah’tan… Yoksa örgüt şemasının tam ortasındaki herkes firar da olacaktı… Gökbel, kurtardı, hem örgütün, hem mahkemelerin, hem emniyetin gidişatını… Binlerce kişi gözaltına alındı, yüzlerce kişi tutuklandı ama ne kadarı bir Memduh Oğuz, ne kadarı bir Ali Akın, bir Soner Cesur eder?
Tıpkı binlerce subayın bir Adil Öksüz etmeyeceği gibi…
Karıştırmayalım…
…
Emniyet demişken;
1980’lerden bu yana polisliğe alınanların büyük çoğunluğu bunların tezgahından geçmiş olmasına rağmen, 180 polis görevden alındı diye Emniyet’e methiyeler düzmeyelim de ne yapalım şimdi? Müdürlerle, amirler bizden çıktı ya işte daha ne isteriz… Bizden olmasalar darbeyi nasıl önleyecektik değil mi ama?
…
Mesela Mevlana hastanesinde görev yapan doktorlarımız nerelerde diye sormayın sakın? Sessiz kalmak iyidir, doktor açığımız var… Örgüt üyesi memurlara devam, doktorlara selam…
…
Yada Konya milletvekillerimizden yediği içtiği ayrı gitmezdi ama daha düne kadar şimdi öyle bir şey mi var? Ve yahut, şu diğer belediyelerde ne durumdayız ki, hiiiçç sesi çıkmayan belediyelerden biri imkanlarını fazlasıyla seferber etmiş miydi? Pe ki ‘Ak Partinin FETÖ izleme heyeti ne oldu? İzlerini mi kaybetti? Kendi izini mi? işte suya sabuna dokunmayanlar… FETÖ’cülere destek olanlar halen önemli görevlerde şu an diye çıksak mı acaba ortaya?
Boşver sessizlik iyidir, huzurdur… Huzur şehridir Konya… Bozmayalım şimdi…
Sahi Ak partide temizlik olmuş muydu?
…
Birde şehrin en tehlikeli kesimi; Mustafa Şahin’ciler…
Bir şey söylediğin an lanetlisin… Ne olursa olsun, ne yaparsa yapsın onu ayakta alkışlamak için hazır bekliyoruz… Güzel şeyler yaptığında bizimde canı gönülden kutladığımız, ama zamanı gelince Hocam bu niye böyle? diyemediğimiz Şehrin bir gerçeği Hocam… Velev ki dediniz; Hocam Selçuk’a bu kadar yığınak yaparken bunlar neredeydiniz? Ya da vazifelendirilmiştiniz biliyoruz ama bu, üniversitede bunlar yuvalanırken sessiz kalmayı gerektirir miydi? Diye yada Hocam görevden almalarda hatalar eksiklikler var mı? Diye sorsak taşlanacağız o an…
‘Zaten siz Yüksek’lerdeydiniz derler hemen…
…
Öte yandan;
Selçuk Üniversitesi Allah’tan sabıkalı… Onla uğraşmasak diğerleriyle uğraşacağız… Sahi diğerlerinde durum ne? En şanslıları özeller. Selçuk Üniversitesi sayesinde onlar tertemiz! Eleman alırken İstihbarat la ortak çalıştılar… Ya da her yeri ahtapot gibi saran örgüt tenezzül etmemiş…
Sahi şu mücadele etmeyen belediyelerle ilgilenmek gerek…
…
Bir de çocuklar ve damatlar var… Ama nasıl kıyalım onlara, çok tatlılar… Allah’tan Konya’da çocuk ve damat sayısı da az… Hem çocuğun günahını çekmemeli atası…
Çocuklar neyse de damatları çabuk harcamayalım… Damatlar önemli…
En kötü FETÖ’cü bir siyasinin tanımadığı fetöcüdür unutmayın! Siyasilerimizin tanıdığı FETÖ’cüler iyidir, diğerleri yok mu diğerleri hepsi birer canavar…
Bizimkileri bozanlarda o canavarlar…
…
Son olarak değinmeden geçmemek gerek;
Kamalak’ın FETÖ’yü övücü onca sözünü görmemezlikten gelip, Fetullah’ın ne olduğunu bilen tek lider, onu kabul etmemiş, görüşmemiş tek insan Erbakan’dı diye ortada dolaşanlar… Sanki Fetö, görüşmek için sabah akşam Erbakan’ın kapısında yatmış ta, Erbakan kabul etmemiş…
Tüm Müslümanları sevmediği gibi Erbakan’ı da sevmezdi…
Bir de o zamanlar Fetullah’ı yerlere göklere sığdıramayıp, Erbakan’ı yerin dibine batıranlar, şimdi tam tersini yapıyorlar…
İyi çocuklar hepsi ama…
…
Kısaca; Aynı batı gibi ikiyüzlüyüz… Onlardan tek farkımız sadece ikiyüzlü olduğumuzun farkında değiliz…
Bence birileri hedef saptırıyor…
Maliye, SGK, TRT, Anadolu Ajansı, Emniyet, Sağlık, İçişleri, Dışişleri….
Şşşş… Sessizlik…
Sahi Büyükşehir ne durumda? Bir çözseydik orayı, belini kırardık örgütün valla...
Komiksin Konya vesselam….