Çocuklarımızı okuldan soğutmayalım lütfen!
Okuldan ve okumaktan soğutmak hayattan soğutmak demektir.
Onlara sert davranmak ve kızıp bağırmak yerine, yaratılıştan getirdikleri yeteneklerini tespit ederek yöneltmeye çalışmalıyız. Yeteneğine uygun eğitim ve öğretim yapalım. 100 kg. tartan bir teraziye 1 ton yük koyar ve tartmaya çalışırsanız teraziyi bozarsınız sadece. Hedefinize ulaşmış olmazsınız. Her çocuk farklıdır. Birbirleriyle çocuklarınızı kıyaslamanız kadar yanlış bir davranış olamaz. Onları sadece kendileriyle kıyaslayabilirsiniz. Yani onların potansiyellerine uygun programlar yapmalısınız. Ve asla baskıyla değil, sevdirerek çalışmalarını sağlamalısınız.
Bu konuda yazılacak çok şey var. Maalesef toplum olarak çok yanlışlar yapıyoruz. Bilgi çağındayız ama bilgimize uygun davranmıyoruz. Bilgiler sadece öğrenmek için değil, uygulamak içindir. İcraata dökülmeyen bilgi neye yarar ki?
Özellikle okula yeni başlayan çocuklarımız çok büyük heyecan içindeler. Onların heyecanlarını boşa çıkarmamalıyız. Onları sevmeli ve okulu, öğretmeni, diğer çocukları sevmelerini sağlamalıyız. Öncelik akademik takvimi yetiştirmek değil, okumayı, öğrenmeyi sevdirmek olmalıdır bu yavrularımıza.
İnşallah sevgi ve saygı dolu nesiller yetiştiririz. Çok fazla dışsal uyarıcı var ve çocuklarımıza çok büyük zararlar veriliyor. Özellikle teknolojiyi yani, bilgisayar, cep telefonu, tablet ve televizyonu hem anne ve babalar hemde çocuklar bilinçli kullanmalıdırlar. Değilse bağımlılık olur ve çocuklarımızda çok ciddi davranış bozuklukları ortaya çıkar.
Çok iyi bir eğitim ve öğretim yılı olması dileklerimle, tüm eğitim camiasına, anne ve babalar ve öğrencilerimize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.