Çiftçiyi elektrik çarpmasın!

Seyfullah Koyuncu
Geride bıraktığımız 2021 yılında özellikle ekonomik anlamda yaşadığımız sıkıntılar nedeniyle neredeyse hiç iyi bir değerlendirme yapamadım.
 
Neyse ki kötü günleri geride bıraktık diye mırıldanırken, ‘şimdi daha kötü günler bizi bekliyor’ derken buluyorum kendimi ister istemez.
 
Ne yazık ki 2022 yılı da 2021 yılını aratmayacak gibi…
 
Ekonomik anlamda yapılan iyileştirmeleri görmezden gelecek değilim elbet ama 2022 yılı daha ilk günlerinde kendini iyiden iyiye belli etti.
 
Ekonomik anlamda yapılan iyileştirmeler, ne yazık ki yüz yüze kaldığımız bu gelişmeler nedeniyle gölgede kaldı.
 
Market fiyatlarında beklediğimiz indirimler bir türlü gelmediği gibi faturalara yapılan zamlar da tuz biber oldu. Geçen ay 300 lira olarak gelen doğal gaz faturası, 2-3 gün önce 510 liralık bedelle ‘mutlu yıllar’ dedi.
 
Keza elektrik faturasını da dört gözle bekliyorum, ne yalan söyleyeyim…
 
Tüm dünyada artan enerji fiyatlarını, emtiadaki yükselişleri, pandeminin getirdiği sıkıntıları ve dalgalanan döviz kurunun etkisini tabi ki bir kenara atamayız. Devletimiz, bu sıkıntıları vatandaşa en asgari düzeyde yansıtmaya çalışıyor ama nüfusunun yarısından fazlası asgari ücretle çalışan bir ülkede, ekonomik sıkıntılar vatandaş üzerinde kat be kat daha hissedilir oluyor.
 
Olayın bir de psikolojik tarafı var. İnsanlar en azından kısa bir süre ekonomik kaygıları kafasından atabilse çok güzel olurdu.
 
Ben olsam bu zamları işte bu sebeple en azından hemen kamuoyuna açıklamazdım. Bu açıdan bir iletişim yönetimi hatası olduğunu düşünüyorum. Daha, zamlı maaşı almadan zamlı 2022 ile yüzleşmek yerine, zamlı maaşı aldıktan sonra yüzleşmek en azından bu kadar derin hissedilmezdi.
 
Çok şey yazılıp çizilebilir bu konuda ama neyse, ben başlıkta bahsettiğim konuya bağlayayım artık yazımı.
 
Bir süredir gündemde olan ve tüm vatandaşları ilgilendiren TRT payının da kalktığı kademeli elektrik tarifesi, 2021’in son Resmî Gazetesi'nde yayımlanan kararla yürürlüğe girdi. Kademeli elektrik tarifesi uygulamasından 38 milyonun üzerinde hanenin elektrik faturası direkt olarak etkilenecek.
 
Yeni düzenlemeyle elektrik tüketimi yüzde 50 ile yüzde 127 arasında değişen zam oranlarıyla faturalara yansıyacak.
 
Elektrik maliyetleri 2021 yılının başına göre yüzde 141’lik artış göstermiş ancak bu maliyet artışı uzun bir süre tüketicilere yansıtılmamıştı. Tüketicilerin maliyetlerdeki artışlardan daha az etkilenmesi ve ev elektrik tüketiminde tasarrufun teşvik edilmesi amacıyla 1 Ocak’tan itibaren kademeli elektrik tarifesi uygulamasına geçildi.
 
Uygulamayı daha açık bir şekilde açıklamak gerekirse; geçtiğimiz aralık ayında 137 TL ve altında fatura ödeyen tüketicilerin tamamı düşük kademede olacak ve bu ay da aynı oranda tüketim yaparsa, bu tüketicilerin elektrik faturası ocak ayında 205 TL gelecek.
 
Yani sınırımız bu ay itibarıyla 205 TL.
 
Bu barajı aşan tüketiciler yüzde 77 daha fazla fatura ödeyecek. Yani faturaları 500 TL’ye dayanacak.
 
Bu sistem doğal gaz tüketiminde de önümüzdeki günlerde uygulanacak.
 
Özetle, çok tüketen çok ödeyecek.
 
Düzenleme tasarrufa yönelttiği için kulağa hoş geliyor aslında ama düzenlemeyle birlikte faturalara gelen zammı da görmezden gelemeyiz…
 
Bunların hepsi tamam, bir kenara bırakalım.
 
Fakat düzenlemede dikkat çekmemiz gereken bir konu daha var.
 
Kademeli elektrik tarifesinde çiftçilerle özel bir başlığın olması gerekirdi. Çiftçilerin, yüzde 127 zamlı üst kademe tarifeden elektrik tüketimi yapması maliyetlere yansıyacak. Bu maliyetler de gıda fiyatlarını doğrudan etkileyecek. Dolayısıyla sokaktaki vatandaşı da ilgilendiren bir konu olacak.
 
O açıdan bakınca, tüm dünyada yaşanan gıda krizini, ülkemizdeki gıda pahalılığını ve iklim değişikliğinin getirdiği kuraklık gibi sıkıntıları da göz önünde tutarak; elektrik tüketiminin en azından tarımsal üretim kollarında da mesken gibi kademelendirilmesi doğru olurdu.
 
Şu anda hangi çiftçiyle konuşsam; gübre, motorin ve elektrik fiyatlarını işaret ederek bu sene tarlasını ekmeyeceğini söylüyor. Hatta bazı çiftçiler Konya Organize Sanayisi’nde iş aramaya koyulmuş durumda.
 
Benden söylemesi, şimdiden uyarıyorum. Tarımsal üretimde büyük bir düşüş yaşayabiliriz. İşte asıl o zaman gıda fiyatlarını daha fazla konuşmaya başlarız.