Bilindiği gibi Konya Türkiye’nin tahıl ambarı durumunda.
Her ne kadar sanayimiz, ticaretimiz, ihracatımız, ithalatımız artsa da Konya’nın temel ekonomik dinamiği tarımdır. Konya gelişiyor… Ama bu gelişmişlik tarıma olan bağlılığımızı tam anlamda bitirmedi.
Bu gelişmişlikle beraber Konya’nın tarımı da gelişiyor. Gelişen teknoloji ile birlikte de ekilen ürün yelpazesi de genişliyor. Onlarda genişledikçe de kullandığınız aletlerde haliyle yetişemiyor daha gelişmiş olması gerekiyor.
Ama ne kadar yeni teknoloji kullanırsanız kullanın suyunuz yoksa tarımınız hep yarım kalıyor. Verimsiz oluyor… İyi bir tarım için ilk şart ‘Su’
Bu sene yağışsız bir kış ve bahar geçirdik. Bu herkes için önemli ama çiftçiler için ayrı bir önemi var.
Geçtiğimiz gün Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker’e ziyaretimiz oldu. Bir kez daha gördük ki Çiftçi bir hayli dertli. Geçen sene verimli bir yıl geçiren çiftçi bu sene oldukça zorlu bir yıl geçiriyor. Buna haberlerimizde de yer verdik ama durumun ciddiyetinin ve vahametinin bu kadar kötü olabileceğini bir gazeteci olarak bile farkında değildik.
Ne yapacağını şaşırmış durumdaki çiftçinin halini bire bir görmekte fayda varmış bizim için.
‘2001 yılından bu yana bu derece kurak bir yıl olmadı’ dedi Kavuneker. Yağmur yağmadığı için sulu tarım bile yapılan yerlerde bile durum çok kötüymüş. Çiftçilerin harman zamanı çoğu ekinlerini bile biçemeden tarlada bırakacağı şu günden belliymiş.
Peki ne yapılmalı. Bu handikaptan nasıl kurtulmalı. Onu da konuştuk derinlemesine Rıfat Başkanla…
Bu konuda çiftçinin en büyük beklentisi ise borçlarının ertelenmesi...
Tarım İl ve İlçe Müdürlüklerine kuraklık tespiti ile ilgili gerekli başvuruları yapmışlar. Çiftçinin hem bankalara hem de tarım kredilere olan borçlarının ertelenmesini ve tohum ve gübre desteğinin verilmesini de istiyor çiftçi.
‘Yoksa biz bu yükü kaldıramayacağız’ diyor ve ekliyor Başkan Kavuneker; “Ama çiftçi üretmeye de devam edecek. Bundan başka ne yapabilir ki. Bu topraklar bizim”
Şikayetler burada da bitmiyor elbet ; “Eskiden hayvancılıkla uğraşan çiftçi şimdi bırakmış mesela. Parası olmadığında ihtiyacını hayvan satarak karşılayan çiftçilerin yerini bankalarda kredi alan çiftçiler almış. Bu yüzden çiftçileri bankalarda kurtarmak gerektiğini söylüyor Başkan. Çiftçiler yemde kaldırılan KDV’nin hiç faydası olmadığını fiyatın düşmesi gerekirken yüzde 20’in üzerinde zam geldiğini söylüyor.
Peki ya çözüm? Onu da konuştuk Başkanla;
Hükümet, Tarım Bakanlığı, Devlet Su İşleri, Enerji Bakanlığı, Ziraat Odaları çiftçiler bir araya gelip çiftçinin ne şartlarda nasıl tarım yaptığını görmelerini istiyor. Altyapı iyi olursa masraflarının düşeceği görüşündeler. Mazot desteğinin yanında Elektriğe de verilmesini istiyorlar.
Bir şikayet de “fırsatçılarından.” Bir tarım aletini devlet teşviki ile alacağınızda peşin alacağınız fiyata yüzde 40 daha fazla satıyorlarmış. Alırsanız… Siz bilirsiniz!
Sonuç olarak kuraklık sadece çiftçinin değil tüccarın, sanayicinin yani herkesin sorunu. Bu ortak problem. Üretici destek bekliyor.
Çünkü Konya ekonomisinin en önemli kuralı şudur ki bu kuralı herkes bilir bu topraklarda;
“Çiftçi kazanırsa herkes kazanır, çiftçi kaybederse Konya kaybeder”