CHP bu kadar vahim bir durumda mı? Tamamen küçülüyor mu? Bitiyor mu? Son çırpınışlar içerisinde bitmemek için terörize olmuş biçimde, huzuru kaçmış, paranoyak bir şekilde yaşamı katletmeye mi çalışıyor?
Gürsel Tekin ile 1 Mayısın ne alakası olabilir, ya da banka ağası CHP nasıl olurda ezilmişlerin hakkını savuna bilir? Aynı şekilde milyon dolarların yaşamlarını şekillendirdiği CHP’nin alt kolu gibi çalışan Atatürkçü Düşünce Derneğine mensup burjuvalar nasıl bir işçiye acır ya da bir işçi için mücadele eder?
Olmaz değil mi? Olmaz ama bakın 1 Mayısta nerede CHP ve uzantıları var, o alanlarda terörizm var, polise saldırı var, ellerine sarı kırmızı DHKPC terör örgütünün bayraklarını almış polise saldıran illegal teröristlerinin arkasında CHP var…
Şu tabloya bakın; Polis İstanbul’da terör estirilmesin diye uğraşıyor, çarkçı Kemal ise İstanbul’da Ak Partinin sıkıyönetim uyguladığını söyleyecek kadar basitleşiyor, oyuncak oluyor. İnsafsız ve vicdansız, her şeyi bitmemek üzere kurgulamış, acayip bir CHP ve tabi bu arada bitiyor, yok oluyor…
Yok, yanlış anlamayın artık CHP’yi eleştirmiyorum, eleştiriye bile layık olmadığını düşündüğüm banka ağası CHP’nin bitişini izliyorum. Şaşkınım, hakikaten CHP bitmeyi kabullenmiş gibi görünüyor. Yahu düşünebiliyor musunuz? Süleyman Demirel’i CHP savunuyor.
Çarkçı Kemal’in CHP için kurtarıcı olamayacağı anlaşılınca çimdi Gürsel Tekin’den artistik hareketler izliyoruz. Bir bakıyorsunuz kah televizyon televizyon gezip başbakanımıza hakaretler savuruyor, kah teröristlerle kol kola polise saldırıyor, kah polise, devlete, millete hakaretler yağdırıyor.
Enteresan bir şekilde acaba beni CHP’nin başına getirirler mi ki? Diye tam gaz, tabiri caizse fireni patlamış kamyon gibi boşalmış gidiyor… Bakalım İnşa Allah sonu hayır olur ama bu arada CHP’nin bitişini de dramatik bir sona yaklaşışını da izliyoruz. Yalan söylemeyeyim ben CHP’nin bitmesini isterim ama inanınız CHP biz istedik diye değil siyaset geliştiremedi diye, terörize oldu diye bitiyor…
Peki, İşçilerin Hakları Ne Olacak?
Tuhaf bir ülkede yaşıyoruz, adamlar Diyarbakır’dan canlı yayın veriyor, konu ne? Konu bir grup terör bozması toplanmış terör başı Abdullah Öcalan’a methiyeler döküyor, nerede ise bir ritüel haline getirdikleri Öcalan kutsaması yapıyorlar.
Başka, DİSK ve KESK gibi terörize olmuş sendikalar, İP ve CHP’nin gençlik örgütleri ve diğer terörize olmuş örgütler polisle çatışıyorlar ve 1 Mayısta bütün televizyonlar bunları gösteriyor.
Peki, işçilerin, çalışanların, taşeron işçiliği sistemi ve KPSS gibi uzmanlığa değil çoktan seçmeciliği merkezine almış kamu personel sisteminin çöküşünü kimse konuşmuyor, kimsenin umurunda değil. Hepimiz CHP’nin can çekişmesini, çırpınışını ve bu çırpınış içerisinde satılmış sol grupların yetiştirdiği terörist militanların polise taş atmasını, cam kırmasını, çevreye saldırmasını izliyoruz.
Kim bunlar, neyi alamadılar, ne sıkıntıları var? Bütün dertleri CHP’nin artık hiçbir zaman iktidar olamayacağının görülmüş olması mı? Kim kullanıyor bu insanları? Hangi gizli örgütlere hizmet ediyorlar? Televizyon jeneriğine İşçiler Taksime çıkamadı yazmış malum bir kanal. Yahu taksime çıkmak isteyen işçi değil… Gürsel Tekin ve avenesi ile diğer terör grupları ne zaman işçi oluverdi?
Oysa bugün ülkemizin kamu personel sistemi çökmüştür. KPSS sistemi evet atamada büyük oranda torpili ortadan kaldırmıştır ama bu arada ne yazık ki uzmanlığı, yetişmişliği de ortadan kaldırmıştır.
Bugün bir KPSS puanında başarılı olmanız her hangi bir kamu kurumunda en hassas alanlarda bile göreve başlamanız için yeterlidir. İnşaattan anlamayan inşaat mühendisleri, hiçbir savunma yapmamış avukatlar, makineden anlamayan makine mühendisleri sadece KPSS’de başarılı olduğu için bugün kamu kurumlarında görev yapıyor. Tabi bu bizim mesleğimizde ise çok daha bariz kendini gösteriyor, bakın birçok kamu kurumuna, basın müşavirleri ya öğretmen, ya imam, ya da bir başka kurumdan mesela bir belediyeye daha az çalışmak için iyi bir torpille gelmiş memurlar. Hiç birisi hayatının hiçbir döneminde gazetecilik ile ilgileri olmamış insanlar oluyorlar…
Bugün ülkemizde bu ve benzeri sorunlarla çalışanlar ezilirken ya da kamu personel sistemi çökmüşken 1 Mayısta CHP’nin terörize olmuşluğunu izledik. Özel sektörde her gün çalışma saati bile belli olmadan üç kuruşa çalışan ve hatta sigortası bile olmadan yıllarca ezilen insanlar ne yazık ki bu yılda 1 Mayısta konuşulmadı, taşeronluk adı altında devletin kendi halkını sömürmesi konuşulmadı.
Bu yılda medyada sol terörizm şovu izledik…
Değişir mi? Değişmesini umalım…
Ama ben her şeye rağmen umutluyum, CHP banka ağalığına rağmen bitip gidiyor, umarım bu büyük değişimin bir parçası olarak bir an önce hayırlısı ile bu sorunlar konuşular.
Sabır gerekiyor biliyorum, İnşa Allah o değişimi de hep birlikte yaşarız…
Güzel günlerin geleceğini umut ederek, umarız ezilenlerin, çalışanların haklarının arandığı işçi bayramlarına, diyoruz…