CHP’lilerde, ‘Bu işi fazla kurcalamayın’ hali hakim

Seyfullah Koyuncu
Seçim bitti ama tartışmalar bir türlü bitmiyor. Seçim sonuçlarını peyderpey yorumlamaya devam edeceğiz ama önce hem mevcut tartışmalara hem de sonuçlara bir bakmamız lazım.
 
Hani bir Arap Atasözü var ya; Hele şu toz duman bir dağılsın, bindiğimiz at mı, eşek mi görsek..!
 
Henüz seçimin tozu dumanı ortadan kalkmadı.
 
Geçtiğimiz akşam sosyal medyanın gündemine damga vuran bazı görüntüler gerçekten insanın kanını donduruyor.
 
Özellikle İstanbul’da bazı sandıklarda İlçe ve Meclis Üyeliği oylarında atıyorum 236 oy alan AK Parti’ye, Büyükşehir’de 0 ya da 1 oy çıkması hayatın doğal akışına aykırı bir durum.
 
Mesela Bağcılar 1212 numaralı seçim sandığında Ekrem İmamoğlu'na çıkan 129 oyun Vatan partisi adayına, Binali Yıldırım'a çıkan 131 oyun ise Ekrem İmamoğlu'na yazıldığı ve Binali Yıldırım'a sadece 1 oy yazıldığı tespit edildi.
 
Yine Sultanbeyli'de 2004 numaralı sandıkta aynı şekil bir usulsüzlük yapılmışa benziyor. Tutanağa geçirilen oylarda Ekrem İmamoğlu'nun 73 oyu Vatan Partisi adayına yazılırken, Binali Yıldırım'ın 201 oyu ise Ekrem İmamoğlu'na yazıldı. Binali Yıldırım'a ise Demokrat Parti adayının 1 oyu yazılarak sonuçlar manipüle edilmişe benziyor.
 
Bakınız çok basitinden bir mantık; İstanbul’da 39 ilçenin 24’ü, Ankara’da 25 ilçenin 22’si ve aynı zamanda iki ilde de il genel meclislerinin ezici üstünlüğü AK Parti’de. Fakat Büyükşehir’de CHP önde.
 
Nereden baksan tutarsızlık, nereden baksan ahmakça!
 
Bunun örnekleri o kadar fazla ki. YSK’da ya da oy kullanılan bu sandıklarda bir dolabın döndüğü aşikar.
 
Mesele Ankara ve İstanbul’un kaybedilmesi gibi basit bir mesele değil.
 
Geçmişte soru çalıp devlete çöreklenenler, bu defa da oy çalmış ya da sonuçları manüpile etmiş olamaz mı?
 
Açıkçası bu tarz hırsızlıklarda mahir olan FETÖ’yü bir kenara bırakamayız bu süreçte.
 
Benim asıl anlamadığım, Ekrem İmamoğlu oyların tekrar sayılmasına neden karşı çıkıyor? Gerçekten kazandıysan, kendinden eminsen durum teyit edilir.
 
Kaybettiysen de FETÖ’nün bu kumpasının ortağı olduğun tescil edilir. Bu işler benim dışımda organize edilmiş, benim haberim yok demek için geç kalmış sayılırsın o zaman işte.
 
Üslup ve acelecilik suçüstü hali gibi. Emin olan, ‘Buyurun itirazınızı yapın’ der. Şuan tüm CHP’lilerde, ‘Bu işi fazla kurcalamayın’ hali hakim.
 
Hayırdır? Yangından mal mı kaçırıyorsunuz?
 
Twitter’da biyografi kısmına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı yazması, daha sis bulutu dağılmadan Anıtkabir’e gidip defter imzalaması, CHP’li bazı belediyelerin bilboardlarda Ekrem İmamoğlu adına Büyükşehir Belediye Başkanı başlığı altında Kandil Kutlaması yapması…
 
Ne bu acelecilik. Bu hamlelerle bir meşruiyet mi oluşturmak istiyorsunuz?
 
Bu ülkede suç işleyen ne hikmetse soluğu Anıtkabir’de alıyor.
 
Darbeciler darbeyi Atatürk adına yaptıklarını söyler. Yolsuzluk ya da hırsızlık yapan bürokrat emniyete götürülürken kameralara ‘Ben Atatürkçüyüm’ diye bağırır.
 
Bir Genel Müdür görevden alınır ya da bir gazeteci işten kovulur ‘Atatürkçüyüm diye beni harcadılar’ der.
 
Çok iyi kamuflaj ha.
 
Sömürün…