Konyaspor Lig’in 12. Haftasında Göztepe’ye mağlup oldu. Geçen hafta Recep Uçar ile güzel bir başlangıç yapan ve yeni bir sayfa açan Konyaspor bu hafta maalesef üzücü bir mağlubiyet aldı. Neden mağlubiyetin üzücü olduğuna gelecek olursak..
Hem geçen hafta galip geldiğimiz Başakşehir maçında oynadığımız coşkulu oyun hem de hocanın diziliş ve oyuncu tercihlerinin değişmesi (Aleskic’in 8, Pedrinho’nun 10 numara pozisyonunda oynatılması) sonrası derin bir oh çekmiştik. Maça da hem kötü başlamadık hem de oyunun her alanında gol atabilecek bir şekilde oyuncular arasında yardımlaşmayı gördük. İlk yarı genel itibariyle bir orta saha mücadelesi gibi geçse de duran toplar çok önemliydi ancak iki takım da duran toplardan yararlanamadı. Duran toplara daha çok çalışmalıyız. Çünkü duran toplar günümüz futbolunda özellikle maçın sıkıştığı anlarda imdada yetişen en önemli organizasyon oldu. İkinci yarıda da özellikle ayakları yere sağlam basan ve iyi pas yapmaya çalışan bir Konyaspor vardı. Belki pozisyon olarak kısır bir maç olsa da her an gol atabilecek pozisyonlara girdik. Yusuf’un bindirmeleri ve hızlı çıkışları iyiydi ancak Ndao’yu Başakşehir maçındaki gibi kullanamadık. Kanatlara ve kanat organizasyonlarına çok önem veriyor Recep hoca. Bunun üzerine gidiyorsak da tam gitmeliyiz. Gitmeyecek de oyun geçişlerinde özellikle ara pas olayına iyi çalışmalıyız. Çünkü takımda ara pas atan oyuncumuz yok diyebiliriz.
Maçın son anlarına geçecek olursak Konyaspor bu maçtan en az 1 puan çıkarır dediğimiz dakikalarda Bazoer’in yaşadığı sakatlık her şeyi alt üst etti. Çünkü orta sahada yaşanacak bir değişiklik bir anda stoper değişikliğine döndü ve geldiği günden bu yana belki de bir türlü istenileni veremeyen Damjanovic’in gereksiz penaltı yaptırması yüzünden 1 puandan da olduk. 3 puan alabilir miydik ? Yusuf ve Keyta son toplarda heyecan yapmasa ve son bir pas daha düşünseler ve kafalarını kaldırsalar alabilirdik ancak 1 puan dahi olmadı.
Mücadele güzeldi, oyun anlamında da iyi işler yaptık ama futbol böyle işte. Bir anlık bireysel hata maçı bir yerden alır diğer tarafa verir veya acımasız yüzünü futbol bir anda gösterir. Mağlubiyetin bu kadar üzücü olmasının bir diğer nedeni de özellikle taraftarını hiç sevmediğim, Konya’yı sürekli yobaz görüp kendilerini insan olarak tanımlayan, halbuki insanlıkla alakası olmayıp zamanında kulüpleri satın alındığı için ayakta durabilen, 90 dakika boyunca sus pus maç izleyip Konyaspor Taraftarı’nı susturmakla taraftarlık yaptığını zanneden, 90. Dakikadan sonra buldukları penaltı golü sayesinde şampiyon olmuş kadar sevinen kendileri beş para etmez Göztepe Taraftarı’nı sevindirdiğimiz için üzüldüm.
Neyse sağlık olsun. Milli araya giriyoruz. Bu ara, özellikle Recep hocanın oyuncularını daha iyi tanıması ve maçın son anlarında yaşadığımız konsantrasyon kaybını giderip oraya da mental anlamda dokunabilmesi adına önemli bir ara olacak. Takımın daha çok çalışıp Recep hocayı tanıması ve benimsemesi, Recep hocanın da Konyaspor’u tamamen tekrardan şaha kaldırabilmesi adına bu aranın bizim için hayırlı olacağına inanıyorum. İnşallah her şey daha güzel
olur.