Yabancıların çalışma izinlerine ilişkin ana mevzuat, 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kânun’dur.
Kânun’da süreli çalışma izinlerinin en fazla bir yıla kadar verilebileceği ve bu iznin üç yıla kadar uzatılabileceği hüküm altına alınmıştır.
Kânun’un bütün hükümlerini yazabilecek yerimiz yok ancak başlığımızla da ilgili olarak, mülteciler hakkındaki hükme yer vererek bir değerlendirme yapmaya çalışacağız.
Kânun’da mültecilerle ilgili durum, istisnai haller başlıklı 8 inci maddesinde kayıt altına alınmıştır. Madde başlığının adından da anlaşılacağı üzere, istisnai haller olarak kabul edilen durumlarda, yabancılara, belli bir süreye bağlı olmaksızın çalışma izni verilebilmektedir.
Ülkemizde mülteci olarak kabul edilen Suriyelilerin durumu da istisnai hal kapsamındadır. 2510 sayılı İskân Kânunu kapsamında mülteci olarak kabul edilen Suriyeliler, çalışma izni alarak ülkemizde çalışabilirler.
Çalışma izni, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca verilir. Bazı bakanlıklarca da izin verilebilmekte ancak bu bakanlıklar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bilgi vermek zorundadırlar.
4817 sayılı Kânun kapsamında uygulanacak cezalar, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü tarafından verilir.
Çalışma izni bulunmayan yabancıyı çalıştıran işverene her bir çalışan için 5 bin Türk lirası idari para cezası uygulanır. Durumun tekrarı halinde bu ceza iki katına çıkarılır.
Suriyeli mültecilerin çalışma izinleri olmadan çalıştırılmaları Kânuna aykırı bir eylemdir. Bu kişilere tanınan istisna, çalışma izin süreleri yönündendir. Çalışma izni olmadan ya da sigorta yapılmadan çalıştırılmalarına ilişkin değildir.
Herhangi bir yabancının, Türkiye’de çalışma izinsiz çalışması söz konusu değildir.
Buna karşın, işveren çalışma izni olmaksızın yanında bir yabancıyı çalıştırmaya başlarsa, bu işçiyi SGK’ya bildirmek zorundadır ve işçinin çalışma izninin olup olmadığını SGK, Bakanlıkla yapacağı yazışma ile tespit edecektir.
Denetim elemanları tarafından henüz SGK’ya bildirilmediği tespit edilen yabancı bir işçi için uygulanacak idari para cezası, Türk işçisi için uygulanan idari para cezasından farklılık göstermeyecektir. Bu ceza, asgari ücretin iki katıdır. Çalışma izni olmayan yabancı işçi için uygulanan 5 bin Türk lirası idari para cezası, SGK mevzuatınca uygulanan ceza değildir.
Yabancı çalışanlar, tüm sigorta kollarına tabi olarak çalışan kişilerdir.
İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nce verilen yabancı kimlik numarası ile bu kişilerin tescili yapılmaktadır.
Yabancı işçilerin asgari ücretin altında çalıştırılmaları yasaktır.
Ülkemizde birçok sektör, Türk işçisi bulmakta zorlanmaktadır. Yüzde dokuz oranında ki işsizliğe rağmen, birçok işverenin temel sıkıntısı, işçi bulamamaktır.
Ülkemize gelen Suriyeli mülteciler, birçok ile yayılmış durumdadırlar ve bir kısmı da Konya’da bulunmaktadır. Bu insanların, ilimizdeki birçok işyerinde görülmeye başlandığı, yoğun olarak dile getirilmektedir.
Yasa dışı çalışan yabancının maliyeti, unutulmamalıdır ki, Türk işçisinin maliyetini kat be kat aşacaktır.
İşçi bulmakta zorlanan işverenler, çalışma izni alma noktasında zorlukla karşılaşmayacak mültecileri çalıştırabilirler. Bunda hiçbir mahzur yoktur.
Yapmaları gereken tek iş, bu mültecilere izin hususunda yol göstermeleri ve izinden sonra işyerinin işçisi yapmalarıdır.
İşverenlerimiz, “üç beş kuruş ekmek paralarını çıkarsınlar diye şurada iş verdik, kabahatli çıktık” demesinler.
Bunu yapacaklarsa, sadaka yerine yardımda bulunsunlar ama bu kişileri işçi olarak işyerine almasınlar.
Şayet böyle yapmazlarsa, çalışma izni olmayan bir Suriyeli’nin işyerinde çalışması tespit edilirse, işveren zaten Suriyeli’nin ve beraberindeki ailesinin konaklama giderlerini, yol masraflarını ve sağlık harcamalarını karşılamak zorunda kalacaktır.
Bu da nereden çıktı demeyin. 4817 sayılı Kanun, bunu da hüküm altına almış durumda.