*KYK gündemi geçici gibiydi sonrasında çalışma hayatı uzun soluklu gündem…2022 YKS’de toplam 96.518 aday 0 çekerken 40 soruluk Matematik testindeki ortalama doğru yanıt sayısı 6,9. TYT oturumuna 3.008.287, AYT oturumuna 1.852.678 aday katıldı. Sınava girmeyen aday sayısı ilk oturum için 226.031, ikinci oturum için de 203.788. Sınavın ilk oturumu olan ve öğrencilerin derslere yönelik temel yeterliliklerini ölçen oturumdaki 40 soruluk türkçe testinde doğru yanıt ortalaması 17’de, temel matematikte ise 6,9. 20 soruluk fen bilimleri testinin ortalaması 3,2, sosyal bilimler testinin ortalaması 7,9. Sınavın 2. oturumu olan ve öğrencilerin üniversite tercihlerinde belirleyici rol oynayan AYT’de ise durum ise, toplam 1.852.678 adayın katıldığı oturumun 40 soruluk matematik testindeki doğru yanıt ortalaması 7,2. Doğru yanıt ortalaması 24 soruluk Türk Dili ve Edebiyatı testinde 6,6, 12 soruluk felsefe grubu testinde ise 2,1. 180 olan AYT barajına göre sayısalda 677.000, sözelde 343.000, eşit ağırlıkta ise 506.000 kişi barajın altında kalacaktı. 160 olan TYT barajına göre ise ilk oturumda bile 339.000 kişi barajın altında kalacaktı.
**ÖSYM’nin son 2 yıldır netler yerine doğru ortalamalarını açıklıyor. 40 soruda türkçe ortalaması 17,7 ama net muhtemelen 12. Merkezi sınavlarda 50 yıldır bir standart yok. Toplam 96.518 adayın 0 çektiği sınavdaki puan dağılımı da dikkati çekti. TYT oturumuna katılan 3.008.287 adaydan yalnızca bir öğrenci tam puan alabildi. Sınavda 100 ve üstü puan alanların sayısı 2.911.511 olarak, 200 ve üstü puan alanların sayısı 1.711.044 olarak, 400 ve üstü puan alanların sayısı ise 73.044 olarak hesaplandı. 2.256.000 kişi 260 puanın, 2.002.000 kişi de 240 puanın altında kaldı. Eğitim sistemi kendini gözden geçirecek mi bakacağız.
***Eğitim bitince başlanan çalışma hayatı da eğitimden aşağı kalmaz. Ülkede 50 saat ve daha fazla çalışanların oranı %25. Türkiye bu oran ile Meksika’dan sonra en uzun çalışma saatlerine sahip ülke. Türkiye’de hem çalışma saatleri hem de işsizlik oranı dünya ortalamasının üzerinde. Ülkede çalışma koşulları giderek insani koşullardan uzaklaşırken diğer yandan işgücü içerisindeki en dinamik nüfus olan 15-34 yaş arasındaki nüfus ya iyi çalışma koşullarında bir iş bulamıyor ya da ümitsiz işsizler kervanına katılıyor. Bir işte çalışanlar ise kötü şartlarda çalışmaya mahkûm ediliyor. İngiltere’de pilot uygulama ile başlanan haftada 4 gün mesai uygulamasını örnek veren Bakan Bilgin, "İnsanların 12 saat, 14 saat zorla çalıştırıldığı günler geride kalmıştır. Bugün 8-5 mesaisinin geride kaldığı bir dönemden geçiyoruz" dedi. Dünya genelinde yasal çalışma sürelerine ilişkin değişikler yapılmaya başlasa da Türkiye’de yasal çalışma süresi yıllardır 45 saat. Ancak bu yasal süre yasadışı bir şekilde aşılıyor. OECD’nin verilerine göre ülkede haftalık 50 saat ve daha fazla çalışanların oranı yaklaşık %25. Türkiye bu oran ile Meksika’dan sonra en uzun mesai saatlerinin olduğu ülke. OECD ülkelerinde 50 saat ve daha fazla çalışanların oranı ise Türkiye’nin 10 puan altında, ortalama yüzde 10 seviyesinde. 50 saat ve üstü çalıştırmanın yasadışı ve işçi sağlığı büyük risk. Uzun çalışma süreleri ile iş cinayetlerinin ve kazalarının paralel artış oranı var. Yasal olarak yılda 270 saat olan fazla çalışma süresi 90 saate indirilmeli. Türkiye işsizlik oranında da OECD ortalamasının üzerinde yer alıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) son yayımladığı istihdam verilerine göre dar tanımlı işsizlik mayıs ayında %10,9. OECD’de ortalama işsizlik oranı %5. İŞKUR verilene göre kurumda kaydı olan 3.568.000 kişiden 659.940’ı bir yıldan uzun süredir iş arıyor. Üstelik bu işsizlerin %76’sını yani yaklaşık 480.000’ni 15-34 yaş arasındaki dinamik nüfus.
****Sonuç olarak; Eğitim konusunda 207 üniversite olması ayrı bir konu, robotlaşmanın artması ile iş hayatı daha da zorlaşması daha da ayrı bir konu. Ayrı ayrı gözükse de hayatın içinde olan bu süreçler daha zorlaşmadan gerçek reformlar lazım. Halı altına süpürülen tozlar gibi yapılan reform görünümlü işler, mevcut durumu daha da zorlaştırıyor.